Sezai Karakoç'u nasıl bilirsiniz?
Cüveynî (Öl. 1283) tarihe eşsiz bir eser bırakmıştır: Cihangüşâ. Kendisi dini bütün. Hülagu''nun danışmanı gibi yanında. Sözünü de dinletiyor.
Hülagu, Cengiz Han''ın torunu. İslâmî değerlere çok büyük zarar vermiş, diğer taraftan Müslümanları Alamut''un tasallutundan kurtarmıştır. Alamut deyince Hasan Sabbah ve takipçileri akla gelir. Şiîlik, Bâtınîlik, İsmailîlik... Daha nece inanç sistemleri iç içe girer. Şimdi düşündüm: Zamanımızın sözüm ona "İslâmcı" örgütlerin gaddarlık yarışlarında Hasan Sabah düşünce olarak ne derece rol oynamıştır? O, aynı zamanda ilim erbabıydı ama bir sözüyle fedailerini ölüme gönderirdi. Onun ve takipçilerin suikasttan, katldan başka hesapları yoktu.
Cihangüşâ, hem Moğol hem Türk tarihi için ilk kaynaklardandır. (Eseri, yetkin bir kalem, Prof. Dr. Mürsel Öztürk Farsçadan tercüme etmiştir.)
Alamut''u da Hülagu''yu da anlatmayacağım. Cüveynî şairdir de. Tarihinde şairlerden sık alıntılar verir. Şu mısralarını bir yere not etmişim:
"İki gün yaşamak için ölümden sakınmaya değmez. / Çünkü ecel bugün gelmezse yarın gelir. // Ecelin geldiği gün çabanın bir faydası yok. Gelmediği gün ise korkmaya gerek yok."
Ölüm daha nasıl anlatılabilir!
Şair, mütefekkir Sezai Karakoç''u kaybettik. Allah rahmet eylesin. İkinci Yeni Şiiri''nin son temsilcilerindendi. Bahsetmiştim... Ankara''da, olaylı yıllarda kurşunlara hedef olarak hayatını yitiren Doç. Dr. Bedrettin Cömert, ölümünden kısa süre önce İstanbul''da Edebiyat Fakültesi''nde düzenlenen Türkoloji kongresine İkinci Yeni şairlerine dair bir tebliğ ile katılmıştı. Renkli atkısı boynunda ceketinin üstündeydi. "Tarzım bu..." demek istiyordu. İkinci Yeni''nin şairlerinden İlhan Berk, Ece Ayhan, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever gibi belli isimleri saydı. Amfide arka sıralardan bir öğrenci dayanamadı Sezai Karakoç''u hatırlattı. Bedrettin Cömert "O da var." dedi ister istemez. Hâlbuki "Laleli''den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız" mısrasıyla "İkinci Yeni" şiirini formüle eden Sezai Karakoç''tur. Çok kaynakta bu örnek verilir. Edebiyatımızda Terimler''de "Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı"nı ele alırken şu notu düşmüşüm:
"İkinci Yeni şiir anlayışında, Marxizmin karşısında İslâmcı akımın temsilcilerini buluruz. Önde gelen ad Sezai Karakoç''tur. Erdem Beyazıt, Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel, Hasan Akay gibi şairler önemli temsilcilerdir."
Siyasal Bilgiler Fakültesi''nin Maliye Bölümü''nü bitirmiş, Maliye müfettişi olmuştu. Ekonomiye de kafa yordu. "İslâm Toplumunun Ekonomik Strüktürü"nü yazdı. Bu kitap ilkin 1967''de Ötüken Neşriyat''ta çıkmıştır. (Erganili Sezai Karakoç''un "Türkçü" tarafını, Ötüken Neşriyat''ın kurucularından ünlü yazarımız rahmetli Mehmet Niyazi (Özdemir) Abiden dinlemiştim.)
Sezai Karakoç, kitabı yazdığı zamanlarda, Türkiye''de, "İslâm sosyalizmi"nden bahsediliyordu. O ise, bir moda ideolojiye yamanmadan doğrudan "İslâm ekonomisi" kavramını öne çıkarıyor, "İslâmî anlayışa dayanan ekonomik sistemin hem kapitalizmden hem sosyalizmden bağımsız ve alternatif bir sistem olduğunu" vurguluyordu.
Son sözü Sezai Karakoç''a bırakıyorum:
"Elini uzattı sofraya / Elini uzattı zeytine ve nara / Elini uzattı yeni aya / Hamd olsun dedi hamd olsun / Yeniden oldum hamd olsun / Bu dağdır hamd olsun / Bu yaz bu insan hamd olsun / Bizi yaratana / Sonra öldürüp / Yeniden yaratana / Sonra tekrar öldürecek olana / Şu dünyanın çiftçisi yapana / Yeri göğü donatana / Cehennem''e ve Cennet''e / Belli bir işaret koyana / Hamd olsun".