Ülkü Ocakları’nın fonksiyonu ülkemizde sanıldığından çok daha büyüktür.
Ülkü Ocakları’nı “militan güç” olarak görenler fena hâlde yanılırlar. “Militan” tarafı yok mu? Var ve olması gerekir. Mıymıntı, pısırıksan baştan teslimiyeti kabul edersin. Gerektiğinde dik durmayı bileceksin.
Ülkemizi bölmek, uydulaştırmak, alanını daraltmak, “Türk kimliği”ni silikleştirmek, silmek, etnikçilik yapmak isteyenler Ülkü Ocakları’nı dikkate almadan asla harekete geçmemelidirler! Dikkate almadıkları için de tökezliyorlar, bocalıyorlar, yıkılıyorlar!
***
Ülkü Ocaklılar kendilerini ne kadar anlatabiliyorlar?
Burada bayağı sıkıntı var... Basın-yayın organlarında köşeleri tutan art niyetliler Ülkü Ocakları’nın “mana” ve “ehemmiyet”ini çok iyi kavradıklarından alabildiğine menfî bir hava vermek için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar; münferit hâdiseleri Ülkücülere mal etmekte çok mahirler.
Bir örnekten, Samsun Ülkü Ocakları’ndan bahsedeceğim.
Geçen gün İzmir’den fakülteden arkadaşım Nevzat Kavun telefon etmişti. “DTCF’li gaziler” bu yıl 5 Mayıs’ta Konya’da bir araya gelecekler, bunu konuşmuştuk. Söz arasında Samsun’a bir gidişinde Ülkü Ocakları’nın faaliyetine hayran kaldığını belirtmişti.
Ertesi gün Samsun Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Batuhan Örs’le temas kurdum.
Kullandığı kelimeler, kurduğu cümleler “insan”ı ele verir. Batuhan’ın, kendisini yetiştirmiş, olgun bir kişilik olduğu belli idi. Batuhan, tıp 5. sınıf öğrencisi.
Samsun Ülkü Ocakları bir “Bilim ve Fikir Akademisi” kurmuş. Her hafta iktisat, sosyoloji, felsefe, ilahiyat, hukuk, tarih, siyaset basın-yayın gibi alanlarda ders okutuluyor. 18 hafta sürecek birinci dönem bitiminde, derslerin yüzde 75’ine devam eden katılımcılara sertifika veriliyor. Bu dersleri ilmî kariyeri ve tecrübesi olan “hocalar”ın verdiğini hatırlatayım. Bu tür ders ve konferanslarda fikrî temeliniz sağlamlaşır, okuyacağınız kitaplarda daha seçici olur ve belli konularda derinlik kazanırsınız. Biz de ilk gençlik yıllarımızda konferansları kaçırmazdık. Ankara’da Yıba Çarşısı ve Site Yurdu spor salonu konferanslarını 70’li yılları yaşayanlar çok iyi bilirler.
Samsun Ülkü Ocakları bünyesinde bir eğitim merkezi de bulunuyor. Eğitim merkezine Hüseyin Yazgan’ın adını vermişler. Hüseyin DTCF’den arkadaşımdı. “Kara günler”i beraber yaşadık. Fakülte bitince irtibatımız uzun süre kesildi ve bir iki sefer telefonla ancak görüşebildik. Önceki gün Ocak Başkanı Batuhan’dan öğrendim ki, Hüseyin Yazgan’ı yitireli dört yıl oluyor. Allah rahmet eylesin. Hüseyin’in kızı da Samsun Ülkü Ocakları başkan yardımcılığında bulunmuş.
Ocak’ta, “Ağır abi” havasına girenlerin hiçbirinin barınmadığını bilin.
Samsun’da o kadar çok, o kadar halkı kucaklayıcı faaliyet gösteriliyor ki, hangi birini sayayım. Faaliyetlerini samsunulkuocaklari.com’dan takip edebilirsiniz.
