Rüyasında 'darbe' görmüş
Muhalefet biraz sert konuşsa, "Hah tamam... Darbeyi ima ediyorlar." deniyor.
Kim yapacak darbeyi? Muhalefet kendi mi istiyor? Darbe yapabilecek grup belli... Asker. Hükûmet sütten ağzı yandığı için yoğurdu üflüyor. Darbe yapabileceği düşünülen bütün grupları kontrolünde tutarken, muhalefetin cımbızla çekilmiş sözlerine bakarak "Darbe istiyorlar." denebilir mi?
Cübbeli'mize sormamız gerekiyor. Rüyasında görmüş. Darbe tehlikesi varmış. Bir gazete ciddî ciddî haberi veriyor… Başlığı şöyle: "Cübbeli Ahmet Hoca: Rüyalar gördüm! Darbe tehlikesi var".
Bakın Cübbeli ne buyurmuş:
"Tayyip Bey'in darbe söylentilerinden nemalandığını düşünmüyorum. Darbe söylentileri var. Ben darbe tehlikesi de var diyorum. Ben rüyalar gördüm var. Üç dört rüyam var ve dört beş yıllık süreç. Benim ilk bir gazetede çıkmıştı bu rüyam. Yedi ay sonra 15 Temmuz oldu. Bu bir gazetede yazıldı. Yedi ay sonra 15 Temmuz oldu. Yazım derken röportaj yapılmıştı benimle. Ben yine darbe tehlikesi görüyorum. FETÖ ve destekçileri değil. Yalnız şu var yani Canan Kaftancıoğlu, zaten DHKP-C kafasıyla PKK kafasıyla devlete seri katil diyen bir kafa. Darbe olsa ona mı yarayacak sanki? Darbe olsa ona da yaramayacak. FETÖ'nün darbe yapacak gücü yok öyle görmedik. Darbe tehlikesi var ama yakında demiyorum. Darbe tehlikesi önümüzde mevcut. Ekonomik kıriz mi bahane edilir? İşte o zaman silahlanma konusunda yine uyardım. Selefi derneklerin silahlanması sonra Şialar'ın silahlanması. Suriye'de bunlar mevcut."
İnanılır gibi değil; Cübbeli'nin rüyasına bel bağlıyoruz.
Savcılar, Cübbeli'nin "kerametinden" hareketle birilerini toplamaya kalkışmasınlar sonra?!
Şeyhli, şıhlı dinî yapılanmalarda rüya ile amel esas. 15 Temmuz'un müsebbibi de de rüya ile amel eden biri. Bu cemaat şefi olacak her şeyin rüyasını görür!
Cübbeli madem darbeyi yuvarladı, dünyayı kasıp kavuran virüs için de bir rüyaya yatsa da halkı ferahlatsa!...
Cübbeli'yi İbn Haldun'la ferahlatayım. İbn Haldun'a göre, "Her insanda rüya hâli ile gayba ait bazı şeyleri bilme ve idrak etme kabiliyeti vardır." der. Ama sonra Cübbeli gibilerin önünü keser, rüyanın vicdanî bir şey olduğunu, herkes için delil olamayacağını belirtir.
Kur'ân-ı Kerîm'i bilen, sahih hadislerden haberdar olan ilim ve fikir adamları rüyayla amel edilemeyeceğini yazıp söylemişlerdir. Ama nasıl oluyor da şeyh, şıh gibilerin rüyalarına itibar ediliyor?
Cübbeli'nin rüya haberine bakılırsa, rüyası mutlaka çıkar mantığıyla karşılaşıyoruz. Israrla "Ben darbe tehlikesi de var diyorum. Ben rüyalar gördüm var." diyor. Cübbeli'nin Kur'ân'ı bilmemesi mümkün mü?! Sadece "Ya'lemu men fî's-semâvâti ve'l-arzı'l-gaybe illallah…" ayetini vereceğim. O anlar!
Farz edelim ki, Rabbanî rüya gördü... Neye göre itibar edecek?
Tesadüfen bir hareketlenme olsa, "Ben söylemiştim." diye ortaya çıkacak!
Cübbeli, Fethullah Gülen'i de rüyasında görmüştü. "Rüyada bana bildirilir, benim rüyam çıkar. Kendisini çok iyi gördüm. Bana dua ediyordu. Üzüldüğünü söylüyordu." demişti. (Tarih: 2012).
Sonra ne olduğunu gördük!