Rusya neden Türkiye'yi istiyor?
Rusya, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında, Azerbaycan'la birlikte hareket ettiğini bildiği Türkiye'yi neden sulh görüşmelerine dâhil ediyor?
Ermenistan'a bir saldırı olursa biz destek vereceğiz, diyen Rus tarafı.
Putin'e hiçbir surette itimat edilemez. Mutlaka bir manevrası vardır, ama bizim de istediğimiz görüşmelerde yer almamız değil miydi?
Azerbaycan toprakları 1990'lı yılların başında Rusların desteğiyle işgal edilmişti. Putin, Ermenistan'ın işgalci olduğunu dolaylı olarak ikrar etti. "Savaş Ermenistan topraklarında değil." sözünü herkes gibi biz de hatırlattık.
Sovyetler zamanında Dağlık Karabağ otonomdu; kendi idaresi vardı. Ermenistan'ın asıl istediği Dağlık kasım ama, Azerbaycan'ın ordusunun olmadığı, silahının olmadığı en zayıf anında vurdu ve Dağlık kısımdan daha fazla alanı işgal etti. (Ermenistan desem de siz Rusya anlayın.)
Rusya, görünen o ki, tamamen Ermenistan'a destek vererek, Azerbaycan'ı, hele Avrasya'nın en kritik bölgesindeki Türkiye'yi karşısına almayı -şimdilik- istemiyor.
Putin madem, Ermenistan tarafının Azerbaycan'a saldırdığını ve topraklarını işgal ettiğini, onun için savaşın bu sahada sürdüğünü kabul ediyor, neden Ermenistan üzerinde ağırlığını öne çıkarmıyor? Neden, "Zaten işgalcisiniz, geri çekilin!" demiyor? Neden iki taraftan da insanların ölmesine göz yumuyor? Üstelik en çok kaybeden de Ermeni tarafı... Azerbaycan -hâliyle Türkiye - Dağlık Karabağ sahasına girdi, girecek; Şuşa'ya 5 km. kaldığı belirtiliyor.
Yukarıda "Avrasya" sözü geçti. Putin için, "Avrasya" kavramı, "ekonomik birliği"nden bahsetse de Rusya hegemonyasının bir başka adıdır.
"Yeni Avrasya" kavramını Putin, 3 Ekim 2011'de, İzvestia gazetesinde çıkan "Avrasya İçin Yeni Bir Entegrasyon Projesi: Bugün Doğan Gelecek" başlıklı makalesinde işlemiştir. Eski Sovyet ülkeleri ve yakın devletleri ister güç kullanarak, ister komşuluk ilişkileriyle, ister rızayla, "Benimle olacaksın!" demeye getiriyor.
Avrasya neresi dersek, adından da anlaşılacağı gibi ön Asya, Avrupa'yla birleşen Asya. Rusya, Orta Asya'nın içlerine kadar pazusunu göstere göstere kollarını uzatıyor.
Rusya, 3 milyonluk Ermenistan'ı koruyarak, Türkiye'yi, Azerbaycan'ı ve eski sömürgeleri Orta Asya Türk ülkelerini karşısına almak istemeyecektir. (Diğer Türk devletleri idarecileri Azerbaycan'a görünürde desteklerini açıklamadılar ama halkın kalbinin kimin için attığını biliyorlar. Neticede taraflarını belirleyeceklerdir.) Rusya, Görünürde olmasa bile içten içe, Ermenistan'a "Seni hiç yalnız bırakır mıyım?!" dese de, "geniş alan politikası" gütmek mecburiyetinde olduğunu, Ermenistan saldırısından sonra iyiden iyiye hissettirmiştir.
Putin, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasını "20. yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi" olarak adlandırır. Bu sözüyle "Eski yayılmacı ve baskıcı gücü elimizde tutmalıyız." demek istediği çok açık. Putin'in güttüğü acımasız sadece ve sadece öldür, yık ve hâkim ol, zihniyetine bakarsak fotoğrafı net görürüz.
Önce Putin sulh görüşmelerinde Türkiye'nin de olmasını istedi. Sonra Dışişleri Bakanı "Ermeni" Lavrov, iki gün önce lafa girdi ve "Bakü ile Erivan'ın müzakere masasına oturmaları için bölgedeki tüm etkimizi kullanmaya ve Türk ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Türkiye'nin tavrı belli: "Karabağ Azerbaycan'ındır." Rusya bunu bile bile görüşmelerde olacağımızı söylemesi neye işaret?..