Rol çalan siyasîlerimiz

CHP’nin teklifi sanki bir şeymiş gibi, belli odaklar günlerce yayın yaptılar.
Âkil adamlar olacakmış, yok komisyonlar kurulacakmış, yok partiler mutabakat sağlayacakmış.
Ak Parti, “âkil adamlar”ı zaten toplamıştı.
Ak Parti’nin “PKK açılımı”nın “resmen” 1 Ağustos 2009’da Ankara’da Polis Akademisi’nde başladığını biliyorsunuz. “PKK Açılımı”nın tam adı: “Kürt Meselesinin Çözümü ve Türkiye Modeline doğru”. (Ne model ama... Dünyaya örnek olacağına o kadar inanmışlar ki, özene özene “Türkiye Modeli” demeyi de ihmal etmemişler. “Model” kuruculardan biri Prof. Dr. Zühtü Aslan şimdi Anayasa Mahkemesi üyeliğine getirildi. “Model”in Türkiye’ye neye mal olduğu ortada ama, bu da “başarı”nın mükâfatı!)
“Âkil adamlar”ı size sayayım. Mızıkçılık eden “milliyetçi” kimse yoktu içlerinde... Son derece uyumlu bir kadro:
“İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Prof.lar: Zühtü Arslan, İhsan Bal, Deniz Ülke Arıboğan, Mithat Sancar, Mümtaz’er Türköne, İhsan Dağı; gazeteciler: Ruşen Çakır, Muharrem Sarıkaya, Hasan Cemal, Oral Çalışlar, Cengiz Çandar, İbrahim Kalın, Okan Müderrisoğlu, Nasuhi Güngör, Mustafa Karaalioğlu, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu...”
Bu kadroyu beğenmediyseniz bir başka “âkil adam” kadrosu verelim...

***

Başbakan Recep T. Erdoğan’la daha önce Ankara’da “çözüm üretmek” için bir araya gelmişlerdi (10 Ağustos 2005). MHP Genel Başkanı’nın 12 Dev Adam’a atıfta bulunarak “12 kötü adam” dediğine bakmayın... Çok “akıllı” çok “uyumlu” insanlar... Bu kadroyu da sayalım:
“Gencay Gürsoy, Adalet Ağaoğlu, Ahmet Hakan Coşkun, Ali Bayramoğlu, Nuray Mert, Hakan Tahmaz, Osman Kavala, Şahin Alpay, Yılmaz Ensaroğlu, Oral Çalışlar, Yücel Sayman ve Mustafa Karaalioğlu.”
Teşhis belli: “Kürt meselesi”. İş ne kadar verileceğine kalmıştır. Üstelik “âkillerimiz”den C. Çandar’ın ve Y. Ensaroğlu’nun “çözüm raporları” da koltuklarının altında...
Bir “ökse” atılmıştır. Tuzağı, Polis Akademisi’ndeki “PKK açılımı”nda görmeleri gerekirdi. Göremediler, adında bile tereddüt ettikleri “açılım”ın sihrine kapıldılar. Adını koyamadıkları bir şeyin mahiyetini nasıl tayin edeceklerdi?!
PKK son derece şuurlu... Her adımını hesaplı atıyor ve istediği noktaya getiriyor; “Âkil adamlarımız”ı kullanıyor, partilerimizi kullanıyor, Avrupa’yı kullanıyor... Barzanîleri, Talabanîleri kullanıyor.
Sonra ortada bir “mesele” olduğuna hepsini inandırıyor.
Türk insanı son sözünü söylememiştir!
Bunlar ezilecekler... Bunlar bir “hak” peşinde değiller, bunlar “kan” peşindeler.
Ve “kan”ın hesabı, “Mekap” tabanı öpenlerden de, Öcalan’ın Karayılan’ın ağzından rol çalanlardan da sorulur!
İki adımlık “Kandil”i çökertmeye cesaret edemeyenler, böyle teslim olurlar.
Teslimiyet ademiyettir!

Yazarın Diğer Yazıları