Risk: Başkanlık gelirse MHP silinir

7 Haziran'da seçmen AKP'ye "dur bakalım, seninle sorunlarımız var" derken, muhalefete de "bakalım bizi ikna edecek neler yapabileceksiniz" demiş ve yetki vermişti...

Bu yetkiyi en kötü kullanan lider Bahçeli oldu.

Daha bismillah seçim olalı 24 saat bile geçmeden Bahçeli bir eli havaya kalkmış konuşuyor: "Koalisyonu kuran kursun biz yokuz..."

Herkes şaşkın...

Herkes telaşlı...

Herkes üzgün...

Çünkü herkes kazanmak için sabahlara kadar çalışmış, yorulmuş, eve girmemiş. Başarısını görmek istiyor seninkinin umurunda değil. Havaya yumruk sallayıp "biz yokuz" diyor...

Hâlbuki demokrasilerde partiler iktidar olmak için vardırlar.

Demokrasilerde partiler yarış içinde kazanmak isterler.

Demokrasilerde partiler fikirlerini hayata geçirmek azmiyle çalışırlar.

Demokrasilerde partiler, halktan onay beklerler.

Bahçeli "yokuz" dedikten sonra sükûnet ve şaşkınlık sürerken bu defa aradan üç gün daha geçmişti ki 11 Haziran günü ikinci bir şaşırtma geldi: "AKP ile HDP kursun."

Neden HDP'yi iktidara yakıştırıyor da MHP'yi uzak tutup iktidara taşımıyor demeye kalmadı bir baktık ki "biz ana muhalefet oluruz" sözü ekranlarda yankılanmakta.

Bahçeli 7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar seçmeni MHP'den uzaklaştırmak hatta tabir yerinde ise kovmakta ısrar etti ve 146 günün sonunda %16'dan %12'ye geriledi. Sonra da "Bizi anlamadılar. Biz hayır demedik" demekle seçim kampanyasını bitirdi.

Şimdi "bir ağabey olarak usulünce son bir görev yap, MHP'yi ehil ellere teslim et ve onurlu bir başkan olarak bir köşede otur. Seni saygıyla her zaman analım ve selamlayalım" diyorlar. O, konuyu yere çekiyor. Konuyu Dolmabahçe meselesine, ülkenin bölünmesine getirip "ihanete onay verseydim el üstünde tutulurdum" demeye getiriyor..

Kimse Bahçeli'yi, ülkeyi savunduğu için kınamıyor.

PKK'ya en sert eleştirileri yaptığı için öfkelenmiyor.

Hükümeti, yolsuzlukları önlemede tutarsız davranmakla eleştirdiği için de suçlamıyor.

Hepimiz Bahçeli'yi, fikirleriyle değil kötü yönetimiyle eleştiriyoruz.

Olumsuz kişisel hasımlıkları partinin meselesi yaparak buradan bir kısım ülkücüleri ötekileştirdiği için eleştiriyoruz.

Parti içi otoriterleşme yerine demokrasi getirmediği için eleştiriyoruz.

Milliyetçiliği pasifleştirdiği için eleştiriyoruz.

Eline geçen iktidar fırsatlarını fırsata çevirmediği için eleştiriyoruz.

MHP iktidar olsaydı, "1 Kasım olmayacaktı" diye eleştiriyoruz.

1 Kasım olmayınca, Türkiye'de başkanlık sistemi tartışmaları yaşanmayacaktı. Dolayısı ile yeni rejimin nasıl şekilleneceği belli olmadığı için sonucu belli olmayan bir rejim sorunuyla ülke olarak karşılaşmayacaktık diye eleştiriyoruz.

MHP, çok yakın gelecekte ya hepten silinip gidecek ya da bir ihtimal kalacaktır. Bu durumun bir sorumlusu da tarihsel rollerini hatalı oynadığı için Bahçelidir.

Eğer başkanlık sistemi kurulursa MHP'nin başında ister Bahçeli, isterse başkası olsun MHP diye bir parti zaman içinde adını herkesin bilmediği bir seçeneğe dönüşecektir. Çünkü başkanlık sistemi iki partili olacaktır. Biri elbette CHP ve sol, diğeri de elbette AKP'dir.

AKP kurmayları şöyle düşünüyor: "Biz, başkanlık sistemini getirirsek ebedi iktidarız. Çünkü birinci tura kaç parti girerse girsin, ikinci turda zorunlu olarak iki parti kalacak. Ve yüzde 50'yi alan iktidar olacak. Eh, CHP bu milletten yüz yıl uğraşsa da oy alamayacağına göre biz ebedi iktidarız demektir."

Başkanlık sistemi eğer referandumla getirmek istenirse emin olun Bahçeli'yle MHP'nin inandırıcılığı yetersiz kalacaktır. Belki Bahçeli mitinglere gitmeyecek, TV'lere çıkmayacaktır. Ve halk başkanlığı onaylayacaktır. Silkinip koşsa bile halka karşı inandırıcılığını kaybetmiş olduğundan sözleri işe yaramayacaktır. Teşkilatlar, onun düşük motivasyonunun, enerjisi düşük davranışlarının etkisiyle pasifleşecektir. Eğer MHP halka güven verecek bir lider değişimi ile "yanlışlarımızın farkındayız. Halktan özür dileriz" derse, belki durumu kurtarma şansı artacaktır. Eğer HDP-AKP meclisten bir anayasa değişikliği ile başkanlık sistemi getirirse, Sayın Bahçeli, ister kalsın, ister gitsin; gelecekte tarih kritik zamanlarda verdiğin yanlış kararların sebebiyle MHP'yi siyasi alan dışına itecektir. Ve bu sonuç elbette Bahçeli'nin ve ekibinin olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları