Bekir Pakdemirli Başkanlık Kabinesi'nde Tarım ve Orman Bakanı, eski Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli Fethullahçılıktan mahpus...
İkisi de eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli'nin oğlu.
Ağabeyi "Cemaat"ten tevkif edildiği hâlde, kardeş bakan yapılabiliyor.
İşte bu olabilmeli... Bilmiyorum Bekir Pakdemirli neden tercih edildi? Reis elbette cemaziyelevvelini araştırmış ve öyle karar vermiştir. Mehmet Pakdemirli suçluysa, suçun şahsîliği esas alınmıştır.
Mehmet Pakdemirli'nin ByLock kullandığı, bir imamlar hiyerarşisi içinde yer aldığı, "Cemaat"in akildânesi olduğu tespit edilseydi, kardeşi Bekir Pakdemirli kesinlikle bakan yapılmazdı.
Suçu neymiş diye baktım. Bir gizli şahidin ifadesinde adı geçiyor. Pensilvanya'ya gitmiş, rektörlük seçiminde, "Büyük Şef"ten destek istemiş. Gizli şahit, "herhâlde" diyerek yorumunu katıyor. Bir zaman Okyanus Ötesi'ni ziyaret vak'a-i âdiyedendi. Ak Parti milletvekilleri, bakanlar, CIA'nın Pensilvanya İstasyonu'nu yolgeçen hanına çevirmişlerdi.
Reis, küçük kardeşi bakan yaparak bir şey ima etmek istiyor. Kendisi de biliyor ki, hâkimler de savcılar da ağzından çıkacak iki kelimeye bakıyor. O bundan rahatsız. (Muhtemelen!) "Bana bakmayın, önümüzdeki kanun kitaplarına bakın." demek istiyor.
Şu da aklıma geliyor: Reis vefalı... Ekrem Pakdemirli'nin iyiliğini görmüştür ve bir karşılık vermek istemiştir. Büyük oğul karambolde tevkif edilmiştir. Hemen "Hadi çıkarın." demesi uygun düşmezdi. Küçük oğulu bakan yaparak "vefa dengesi"ni sağladı.
(Hatırlatma: Bülent Arınç'ın oğlunun milletvekili yapılmasının sebebi nedir? Arada bir atıştığı dostunun tümden uzaklaşmasının, karşı grup içinde yar almasının önüne geçmek mi, yoksa "vefa" mı? B. Arınç, RP milletvekiliyken, 1997'de, tarifsiz bir acı yaşamıştı. Büyük oğlunu daha 17 yaşındayken kazada kaybetmişti. Elbette Reis de kahrolmuştu. Bir örnek davranış göstermiş olamaz mı?)
Yeni rejimde işe almada "mülâkat" esas. Yazılı imtihanın fazla bir hükmü yok. Çünkü "Sızıntı" olsun istemedikleri gibi, "kendilerinden" olanı tercih ediyorlar. Burada bir başka şikâyet şu: "FETÖ"den ihraç edilmişlerin, hapse atılmışların yakınlarının, "Cemaat" okulunda okumuşların da elenmesi...
Reis, çok önemli bir mesaj veriyor: "Bakın ben FETÖ'den mevkuf birinin kardeşini bakan yaptım, siz de ona göre hareket edin!"
Reis'in tavrından çok ders çıkar. (İnşallah bundan böyle Reis'in tavrından değil; kanun maddelerinden ders çıkarmaya doğru gideriz.)
Üzücü... Mehmet ve Bekir Pakdemirli'nin anneleri Yaşar Okuyan'dan yardım istemiş.
Yaşar Okuyan eski kabine arkadaşı Ekrem Pakdemirli'nin mevlidine gitmiş. Daha sonra Ekrem Pakdemirli'nin hanımı kendisini aramış, tutuklu oğlu için yardım istemiş. Anne Pakdemirli'nin, Yaşar Okuyan'a söyledikleri, pek çok tutuklu yakınının derdi:
"Yaşar Bey benim oğlan içeride çok mağdur durumda, ne yapacağımızı şaşırdık, bir sürü yalana, iftiralara muhatap oldu."
Yaşar Okuyan acılı anneyi ancak teskin edebilirdi.
Devlet, kılı kırk yarmalı. Darbe kademelerinde adları geçmiyorsa, bırakın insanları evlerine dönsünler, çocuklarına kavuşsunlar.
