Reis Bey'in 'Gezi' takıntısı nereye varır?
Recep Tayyip Erdoğan Gezi''den bir türlü çıkamıyor. O sıra kendisi başbakandı. Cumhurbaşkanı da Abdullah Gül''dü. A. Gül, "Göstericileri anlamak lâzım." demeye gelen sözler ederken, R. T. Erdoğan, alabildiğine sert sözlerle göstericileri suçluyordu.
Olayların başlangıcı 27 Mayıs 2013. "27 Mayıs" anlamlı bir gün. R. T. Erdoğan bu tarihe de takılmış olabilir. Gezi olayların "darbe teşebbüsü" görüyor. 27 Nisan''da bir açıklaması var. O açıklamaya dayanarak Halkın Kurtuluşu Partisi (HKP) avukatları İBB''ye soru yönelttiler. Alacakları cevaba göre, anlaşılan, mahkemeye gidecekler. HKP, en ufak takılmada hemen mahkemeye koşuyor. (HKP, HDP/PKK merkezli ittifak içinde yer almıyor. Türkiye Komünist Partisi ve SOL Parti de bu çevreye mesafeli. Türk''ü, Türkiye''yi savunan bütün partiler, benim yanımdadır, yöremdedir. HKP anladığım kadarıyla Dr. Hikmet Kıvılcımlı''yı öne çıkarıyor. Kıvılcımlı''nin bir hususiyeti, diğer komünistlerden farklı, din meselesindeki hassasiyetidir.)
R. T. Erdoğan, 27 Nisan 2022''de "Dolmabahçe Camii''nde bira kutularıyla caminin içlerinde oturan müptezeller, loderler vasıtasıyla camiden buradaki makamımıza kadar kanallar açmak suretiyle geldiler." demişti. Sonra kendisine darbe yapılmak istendiğini tekrar ediyor.
Loder, iş makinesi. İş makinesiyle yerin altından kanal açılmaz. İstanbul Beşiktaş''taki gösteriler sırsında, biri kenarında kepçe görmüş, binmiş sürmüştü. Görüntülerde vardı. Onu mu kastediyor?
Bu ifade normal değil. Reis Bey, Gezi gösterilerine kafayı takmış. Osman Kavala ve diğerlerin mahkûmiyetine sebepler arıyor.
Gezi olaylarını biliyorsunuz. Sekiz kişiye hapis cezası verdiler. Osman Kavala "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti''ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçundan cezası ağırlaştırılmış müebbet. Diğerlerinin cezası 18''er yıl.
Ceza yiyenler ellerine silah mı aldılar? "Yürüyün, yakıp yıkın arkadaşlar!.. Bu hükûmeti devireceğiz." mi dediler? Kimi Taksim Dayanışma Grubu içindeydi. Belki de böyle bir grubun yönlendirmesi olmasaydı, çok daha vahim olaylar meydana gelirdi. 80 ilde gösteri olmuşsa, hükûmet edenler "Neden?" sorusunu sormalı, kendilerini sigaya çekmeliydiler.
Karara muhalefet şerhi koyan üye hâkim: "Sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı başkaca bir delil bulunmadığından tutuklu sanık Osman Kavala''nın tahliyesine ve diğer sanıkların tutuklanmaması gerektiği görüşündeyim.'''' diyor.
Gazeteci olarak, Gezi olaylarını başlangıç günlerinden itibaren sık ele aldım. Gösteriler kanlıydı. Kim kan döktü, kim arabaları yaktı, ona bakılacak. Kaç kişi yakalandı? Bilmiyoruz. Ama Gezi üzerinden konuşanlar, isimleri bilenenler, daha açığı Saray''a muhalif olanlar ceza aldılar. "Gözdağı" verilmek isteniyor. Bu belli. "İntikam" kuşkusu taşımamak mümkün değil. Devleti yönetenler, en müptezelden, en ahlâklısına kadar herkesin başındadırlar. "Adalet"i gözetmek zorundalar.
HKP avukatları tarafından 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde İBB''ye verilen dilekçede Dolmabahçe Camisi''nden Dolmabahçe Sarayı''na kanallar açılıp açılmadığı, açılmasının mümkün olup olmadığı; iki yapı arasındaki mesafede kanal açmanın ne kadar zaman alacağı ve eğer bu iddia doğruysa kanalların şu an ne durumda olduğu soruluyor.
Verilecek cevap belli. Sonraki adım mahkeme. Şu zamanda mahkemeden ne netice çıkacağı belli. Olsun. Gün gelir lâzım olur.