Bir kişi, günbegün birinin elinden ekmeğini alıyorsa, o kişiyi hâlâ baş tacı etmek neyin nesi?
İyisine de kötüsüne de…
Yanlışına da doğrusuna da ‘Kabulüm’ demek, hangi aklın ürünü anlaşılır gibi değil.
*
“Belki kan bağı vardır” diyeceğim ya, kan bağı olsa da ne olacak ki insanlar; üç kuruş para, bir karış toprak yüzünden birbirini öldürüyorlar.
*
Tamam bu olmadı, ‘Gönül bağı olur’ diyelim.
Öyle uzaktan uzağa tek taraflı gönül bağı da olmaz!
Yakına geleceksin…
Hasbıhal olacaksın…
Zor gününde yanında olacak…
Hayatına dokunacak, bir akla ihtiyacın olduğunda…
Dara düştüğünde, ya da en mutlu anında yanında olacak, her anlamda güven duyacak, her anlamda güven duyulan olacaksın.
Bağlandığın kişi -bu siyasi de olsa- seni kandırmayacak!
*
Evet, vatandaş siyasileri destekleyebilir.
Oy verebilir.
Mitinglerine gidip kalabalık da oluşturabilir.
Onun konuştuklarını dinler.
Konuşmaları akla yatkın da olabilir.
Ancak akla yatkın konuşmaları yapanlar, akla yatkın icraatlar yapmayıp, vatandaş her geçen gün geriye gittiğini fark ediyorsa…
Çocuğunu okutmakta zorlanıyorsa…
Kirasını ödeyemiyorsa…
İş bulamıyorsa…
Bağlandığı kişi sesini duymuyor o kişi, bir zaman söylediğini başka bir zaman unutup tersini söylüyor, ya da yapıyorsa, hâlâ o kişinin peşinden gitmek ne kadar doğru olur bilemiyorum!
*
Hiçbir siyasiye, hele de beni sefilleştiren…
Fakirleştiren…
Muhannete muhtaç eden bir siyasiye değil gönül bağı ile bağlanmak, onun semtinden geçmem.
A partisi, B partisi fark etmez.
*
Hani bir laf var ya; “Ağzımdan çıktı bir kere, geriye dönemiyorum.” denilir.
Denilir de kahrolan da kendisi oluyor, farkında değil garibim.
*
Haberi 15 Haziran’da Yeniçağ’ın internet haber sitesinde okumuştum.
//////////////////////////////////
FOTO: VATANDAŞ
//////////////////////////
Seçim öncesi:
“Soğan ekmek yeriz Erdoğan’dan vazgeçmeyiz” diyor, vatandaşımızın biri.
Seçim sonrası ne diyor?
“Hiçbir şey alınmıyor. Her şey çok pahalı.” diyor.
*
Yani?
*
Yani geçinemiyoruz!
Yani yoksullaşıyoruz!
Yani çocuklarımızı okutamıyoruz, demeye getiriyor!
*
Peki, memleketi bu hâle getiren kim?
Memleketin Ekonomist Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Pekâlâ, bunları söylüyor da “Erdoğan’dan vazgeçerim” mi diyor?
Haberde öyle bir şey demiyor.
Demiyor, ama ‘Soğan bile alamadığını’ söyleyerek, pazar fiyatlarına isyan ediyor.
Habere göre isminin Abdurrahman F. olduğu bildirilen vatandaş:
“Ter paçamdan akıyor.
Beynimden aşağıya kaynar sular dökülüyor.
Sinirlerim çok bozuk.
Her şey çok pahalı 50 liradan aşağı satılan bir şey yok.” demiş de yine de Erdoğan’dan vazgeçtiğini söylememiş.
*
Buna ne denir ki?
