PKK’nın önünden bir ‘Balyoz’ kalktı!
Balyoz Davası’nda akıl almaz bir ceza çıktı. Yargıtay’ın bu kararını ben bekliyordum. Yargıtay’da dava görülürken “Hâkimin yumuşağından kork!” demiştim. Hâkimler çok naziktiler. (Aynı gün Yargıtay’da mahkeme salonunda tecrübeli avukat Celal Ülgen de aynısını söyledi ve sanık yakınlarına: “Sevinmeyin.” dedi.) Takip ettiğim “Ergenekon” dedikleri bir tuhaf davanın karar duruşmasında da hâkimler çok sevecendi ama verilen cezalar ortada. “Ergenekon”un da Yargıtay safhası var. Silivri mahpuslarının morallerini bozmak istemem ama -o zaman da yazdım- umutlanmasınlar. Aynen “Balyoz”daki gibi; hiçbir şey yapmamış olmamak için usûlen birazının kararı bozulacak, çok azı beraat, birkaçı da mahkemesi yeniden görülmek üzere serbest, diğerlerin cezaları tasdik edilecek. (Uzun uzun savunma hazırlayıp yormayın kendinizi!) Anayasa Mahkemesi’ne de, AİHM’e de güvenmeyin...
Eski Yargıtay Başsavcısı Prof. Dr. Sami Selçuk, anormalliklere dikkati çekmiş ve: “Ancak bir genel afla bu iş temizlenir.” demişti. Çünkü bir “hukuk”tan bahsetmek mümkün görülmüyor.
“Balyoz”cu bir subay ne diye haykırıyordu: “Kürdistan kurulması için onurlu subaylar buraya hapsedilmiştir.”
Ortalık sözüyle basitçe söylersek: “Yani!..”
Bölücülük almış başını gidiyor, bölücülerle mücadelede en tecrübeli isimler mahkûm edilmişler. Yahu hepsi mi darbeci! Hepsi mi planın içinde! (Ben de, “Erbakan’ı devirenler, R. T. Erdoğan için haydi haydi darbe planı yaparlar.” diye kaç defa yazdım!) Akıldan geçirmek ve hatta plan yapmak, hepsine ölümüne ceza mı gerektirir!
PKK devletini kurmak için Ak Parti yönetiminin müzâheretinde yolunda emin adımlarla ilerleyen bölücülerin önünden bir “balyoz” daha kalktı.
PKK, milleti de inandırmış artık. “Devlet yok, biz varız. Gönül rızasıyla saflarımıza gelin.” diyor.
İki gündür yazıyorum... Bugün de yazacağım. Eski Ak Parti bürokratı Prof. Dr. Şaban Şimşek, ziyaret için gittiği Van’da karşılaştığı manzarayı Habervaktim’deki köşesinde âdeta irkilerek anlatıyor. Van’ı örnek alıyor ama, bu örneği bütün Güneydoğu illerine teşmil edebilirsiniz, diyor. Mahalli yönetimler kanunu değişti... İl genel meclisleri ve il özel idareleri kaldırılıyor, büyükşehirlerdeki tek meclis, belediye meclisi oluyor. Tabiî valilik sadece bir protokol makamı artık.
Şaban Şimşek yazıyor: “İşte bütün bunlar bir nevi özerk yönetim gibi algılanıyor, Van’da. Beklenti o. Yerel yönetim seçimlerini bu kadar önemsemelerinin sebebi bu beklentide yatıyor. Tutturacakları yüksek bir oy oranı ile ‘bu halkın asıl temsilcisi, bölgenin gerçek sahibi biziz’ diyebileceklerini düşünüyorlar.”
Ak Parti Güneydoğu’da silinme noktasına gelmiş. PKK, dindar kesimin oyunu almak için imamlara el atmış. Müthiş çalıyorlar. Belediyelerdeki yeni durum, bir nevi muhtariyet de sağlayacak. Onun için milletvekilliği seçiminden daha önemli mahallî seçimler.
Ak Parti yönetimi seçimi beklemeden eline kına yakabilir!
(Büyük fikir ve dava adamı Nevzat Kösoğlu, dün hayata veda etti. Milliyetçi Hareket’te mümtaz yeri vardı. Eserleriyle yaşayacak. Allah rahmet eylesin.)