'PKK ne istiyorsa verin!' bildirisi

Aydınlıkları kendilerinde menkul PKK-severlerimiz yine hortladılar, patlak gözlerini, eciş yüzlerini, göstermeye başladılar. Yine suça ortak oldular...

Hani "Suça ortak olmayacağız." diye 1128 imzalı bildiri yayınlanmıştı. Ardını getiriyorlar. Yine PKK''yı sırtlayıp götürüyorlar.

1128 imzalı PKK''ya destek bildirisini Türkçe-Kürtçe-İngilizce yayınlamışlardı. 202 imzalı son bildiriyi baktım, hiç istemeseler de mecburen Türkçe yayınladılar ama yanına mahallî dille yayınını da eklediler. 1128 imza sonra 2212''ye çıktı. Bunların hepsini toplayıp Kandil''e göndermek gerekirdi. R. T. Erdoğan, imzacılara kükremişti. Reis Bey''den cesaret alan bazı rektörler bir kısmını üniversiteden attı. Hatta hapsi boylayanlar oldu. Bu bildirinin asıl merkezi Boğaziçi Üniversitesi''ydi. Orada hanım rektör varken, olanları hem de içeriden aldığım bilgilerle ayrıntılı yazdım. Mahkemeye verdiler, tazminat istediler ama yaya kaldılar! 1128 imzacının yarısı Türkiye''den, yarısı dışarıdandı. Üzerine gittiklerinde AİHM''ye koşacaklardı. Nasıl olsa karar onların lehine verilecekti. Bunlarla uğraşmak istemedikleri için, iç hukukun tüketilmesi yolunda, dava Anayasa Mahkemesi''ne gelince, AYM''ye, "Bu Suça Ortak Olmayacağız" dedikleri bildiriyi aklattılar. AYM, her ne kadar suç teşkil etse de fikirlerini söylediler mealinde karar verdi. Mantığa bakın siz! Desteklenen silahlı güçler; PKK militanları... Hatırlatırım hendeklerde Türk askerine silah sıkıyorlardı, "özerklik"ten bahsediyorlar, ayrı bir devlet kurmaya kalkıyorlardı.

202 imzalı yeni bildiri, başımız belâya girmesin diye yumuşatılmış. İmzacılar arasında, sözüm ona "fikir hürriyeti"ni savunan birkaç isim de katmışlar, onları nasıl ikna etmişlerse... "Biz eski Marxist, yeni sol liberal gibi düşünür, hareket ederseniz, dünya kapıları size açılır. ABD''de, Avrupa''da ve hatta Rusya''da önünüze kırmızı halı sererler." demişlerdir. Demeseler de onlar nasıl imkân bulacaklarını şıppadak anlamışlardır. Yuh olsun hepsine!

Sahi bu tür imza organizasyonu nasıl kotarılıyor? İsimler nasıl tespit ediliyor? Bir merkezi olmalı... Doğrudan Kandil mi yoksa?!

Bildiri ne kadar yumuşak değil mi?!

"HDP''nin önceki eş genel başkanlarından sayın Selahattin Demirtaş''ın, son iki söyleşisinde önemle vurgu yaptığı, Kürt sorunu ve çözümüne ilişkin, -siyasetten ''şiddeti dışlama'' ve bu amaçla silah kullanan tüm yapılara ''silahı bırakma'' çağrılarını da içeren- görüş ve önerilerini son derece önemli, değerli ve içtenlikli buluyoruz. / "HDP yetkililerinin de defalarca belirttikleri gibi, sorunlarımızın hukuk ve demokrasi içinde çözümünü ve toplumumuzun bütün farklılıklarıyla ''barış içinde birlikte'' yaşamasının sağlanmasını amaçlayan, 6''lı masa liderleri başta olmak üzere, tüm siyasi partileri, tarafları ve herkesi, bu yoldaki barışçı ve birleştirici açıklama ve girişimleri desteklemeye çağırıyoruz. Kamuoyunun bilgi ve değerlendirmesine saygı ile sunarız."

Selahattin Demirtaş üzerinden yürümek istiyorlar. Adamın derdi hapisten kurtulmak.

Bildirideki şu cümle maksadı ortaya koyuyor: "Selahattin Demirtaş''ın, son iki söyleşisinde önemle vurgu yaptığı, Kürt sorunu ve çözümüne ilişkin, -siyasetten ''şiddeti dışlama'' ve bu amaçla silah kullanan tüm yapılara ''silahı bırakma'' çağrılarını da içeren- görüş ve önerilerini son derece önemli, değerli ve içtenlikli buluyoruz."

Bu cümle, 1128 imzalı metni teyit etmediğini kimse söyleyemez.

Selahattin''in şu sözünü formüle ettikleri açık: "Devlet de PeKeKe de sorunu artık şiddet zemininin dışına çıkarmak zorundadır. Ben mümkünse PeKeKe''nin Türkiye''ye karşı silahları tümden susturmasını, bırakmasını isterim."

Asıl devlet siyahı bırakmalı, demeye getiriyorlar. "Silah kullanan tüm yapılar." diyorlar. Ne anlarsınız bundan? Devlet PKK''ya karşı çıkmasın demek istemiyorlar mı?

Selahattin, önce devletin silah bırakmasını istiyor, sonra ürkek ürkek "Ben mümkünse PeKeKe''nin Türkiye''ye karşı silahları tümden susturmasını, bırakmasını isterim." diyor.

İmralı durmalarında, sorguda Abdullah Öcalan, kendisini "Türk milliyetçisi değil de Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde kültür milliyetçisiyim." diye tavsif etmişti. Ağzından çıkanı bizzat not almıştım.

Selahattin de eli kolu bağlı, A. Öcalan''ın da... Ne söyleseler boş.

Bu bildiri öyle alçakça hazırlanmış ki, "PeKeKe ne istiyorsa verin!" diyorlar.

Dr. İrfan Sönmez''in "Kürt Sorunu mu? Devletleşme Sorunu mu?" kitabını okuma zamanı. Ama onlar okumaz. Yazacağız. Yarın.

Yazarın Diğer Yazıları