31 Mart'ta sandığa gidiyoruz. Neticesi belki Türkiye'de, demokratik, parlamenter idareye dönüşün yolunu açacak, taşlar yerine oturacaktır. Ama gücü elinde tutanın, buna fırsat vermeyeceği çok açık. En ufak tökezleme "Güç Odağı"nın bitişi demektir. Ama göz göre göre, halkın sesine kulak vermemenin ne gibi neticeler doğuracağını da kimse kestiremez! Bütün ipleri elinde toplayan "Güç Odağı", bir yerde ipin kopacağını bilecek tecrübeye sahip olduğu hâlde ihtirasını gemleyemiyor. Burada tahlili gerektiren bir husus, "tek adam" olmanın taşıdığı risk.
Türkiye içeride kendi kendine düşman üretiyor. Seçimi almak için insanı kazanmak gerekirken, "Güç Odağı" ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi kendi çıkarına uygun buluyor. Bu yüzden çok insan "Müslümanlık bu mu?!" diye soruyor.
Ortadoğu'nun şekillendirilmek istendiği şu zamanda, biz "tek adam rejimi"ni pekiştirmek için olmayacak yollara tevessül ediyor, halkı karamsarlığa, gelecekten umut kesmeye itiyoruz.
İçeride birliğini sağlamayanın/sağlamak istemeyenin dışarıda hak aramasının bir manası var mı?!
Hakkı Öznur, kaç yıldır üzerinde çalıştığı "Ortadoğu'nun Cahşları" kitabını nihayet çıkardı. "Güç Odağı" ve etrafının hemen okuması gereken kitap "Ortadoğu'nun Cahşları".
Birinci cilt "Ortadoğu'nun Cahşları: Pro İsrail Barzaniler 1907-2018", 1046 sayfa.
İkinci Cilt: "Ortadoğu'nun Cahşları: Türkiye'de Barzanici Hareket İnfazları, I-KDP - PKK Çatışmaları 1948-2018", 1036 sayfa. Toplam: 2086 sayfa. (Panama Yayıncılık, tel: 0312 432 14 89).
"Cahş" ne ki, diye soracaksınız. Asıl anlamı eşek. Hainlik edenlere, ikili oynayanlara denir. Kelime Arapçadan geçmedir. Önce Barzanîler Talabanî için kullanıldılar; sonra iki taraf karşılıklı cahşlaştılar! Araya PKK girdi, hepsi birbirine göre "cahş" oldu.
Ortadoğu'yu özellikle, hemen ötemizi, sınırdaş bölgeleri anlamak ve oynanan oyunları çözmek için bu eser elimizin altında bulunmalıdır.
İnsan unutur, kitap hatırlatır. "Ortadoğu'nun Cahşları"nın her bir satırı bir belge. Ciltleri incelerken geriye dönüp bakıyorsunuz, sonra önünüze dönüyor ve geleceğin nasıl şekilleneceğini görüyorsunuz.
Hakkı Öznur, 2003'te "Cahşların Savaşı"nı çıkarmış ve büyük yankı uyandırmıştı. "Ortadoğu'nun Cahşları", önceki kitaptan ayrı.
Eser, Barzanîlerin bütün ayak oyunlarını ortaya döküyor. Asıl üzerinde durmamız gereken, Siyonistlerin Barzanîler üzerinden besledikleri emellerdir.
Siyonistlerin, Ortadoğu'da, İslâm ülkeleri içine sokacakları bir hançere ihtiyaçları vardı. Başından beri gözlerine kestirdikleri Barzanîlerdir. Zamanında bu çok tartışılmış ve ilişki yumağı belgelerle ortaya konmuştur. Bunda en çok emeği geçen ise yine Hakkı Öznur'dur. Bütün bu ilişkiler yumağının evveliyatı ve gelecekte ne gibi gaileler açacağını işte bu iki ciltlik muhalled eser gözler önüne seriyor.
Irak'ta, Kürdistan Bölgesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nda "Yahudi İşleri Müdürlüğü" diye bir birim varmış. Bu birimin başındaki Şirzad Ömer Mamsanî, Yahudiliğe kendisini o kadar kaptırmış ki, "Her Kürt 8 sülale öncesini araştırsa ya Zerdüşttür ya da Yahudi'dir." diyor. (C. I, s. 551).
Oyunu bozacak olan asıl Türkiye ama, "Güç Odağı"nın saplantıları, enaniyeti önümüzü tıkıyor.
