Öcalan’a söz yok!

Başbakan Recep T. Erdoğan’ın dünkü grup toplantısında söyledikleri insanın kanını donduracak nitelikte. Abdullah Öcalan’ın İmralı’da, emir erleri PKK/BDP milletvekillerine, kendisi ve Ak Parti hakkında söylediklerinden tek kelime etmiyor, hâlâ “Öcalan’ın sözlerini niye yayınladılar, olur mu böyle gazetecilik” havasında konuşuyor. “PKK totemi”nin sözlerinin yayınlanmasını, “sürecin önünü tıkayacak yayın” olarak görüyor ve muhalefet partilerini yaylım ateşine tutuyor.
Yeni CHP’nin genel başkanı yalpa yaptığı, hatta “Git Öcalan’la görüş; sana kredi açıyorum” dediği için onu bir tarafa bırakıyorum. Deniz Baykal’ın geçen günkü çıkışı devam etmezse CHP daha batar.
MHP ise terör ve bölücülük karşısında, dik duruşunu hiç yalpa yapmadan sürdürüyor. Bu noktada MHP Genel Merkeziyle mutabıkım.
R. T. Erdoğan grup toplantısında diyor ki: “Şehitlerin ruhunu incitecek, kemiklerini sızlatacak hiçbir adımı atmayacağız, hiçbir girişimin içinde yer almayacağız. CHP ve MHP, çözüm sürecini ısrarla, inatla, sorumsuzca ‘bir boyun eğme, taviz, geri adım atma’gibi [görüyor]. MHP ve CHP’nin bu tavrı milli bir tavır değildir. Sorumlu bir tavır değildir. Kanı ve gözyaşını durdurmaya yönelik bir tavır asla değildir.”
R. T. Erdoğan, CHP’yi fazladan söylemiş. Esas duruşu sergileyen, milleti ikaz eden parti MHP. MHP’nin dünkü grup toplantısında partinin genel başkanı dik duruşu, bütünüyle ortaya koydu. Erdoğan ise cevap vermiyor, mugalata yapıyor, lâf boğuntusuyla esas meseleyi saptırıyor.
Kanı durdurmanın tek yolu terörle, taviz verilmeden mücadele etmektir. Bunlar güçlü, silâhları var, o zaman istediklerini yapılım derseniz, kapıyı aralamış olursunuz. Bir kere aralanan kapı bir daha kapanmaz ve sonuna kadar açılır. Sonuna kadar açılan kapıdan nelerin gireceğini tahayyül bile edemezsiniz! “Türk” gider, “Türkiye” gider!
R. T. Erdoğan, Mardin’de milliyetçiliği, asıl maksadı örtmek için yanına bir etnisiteyi katarak ayak altına aldığında kastı, doğrudan “Türk”tü. Bunu milletin hafızasına yazmadığını söyleyebilir misiniz?


***


R. T. Erdoğan, “Bazı yayın organları terör örgütüne oksijen sağlamıştır” diyor. Bu doğru söz. Ama Erdoğan’ın söylemek istediği “ortağı” nın sözlerinin yayınlanması... Hâlbuki PKK’nın propagandası hemen bütün basın-yayın organlarında yapılmakta ve PKK’ya destek verenler aynı zamanda Ak Parti’ye “Yürü koçum!” demektedirler. Basın-yayın organlarında teröre destek çıkılmasaydı, Kandil, bombalamaya gerek kalmadan kendiliğinden söner; İmralı’daki, ben ne yapmışım diye başını mahpushâne duvarlarına vurur, böyle Stalin havalarına giremezdi.
Erdoğan son konuşmasında da Öcalan’a toz kondurmadı! Demek ki Öcalan’la işler bayağı pişirilmiş.

Yazarın Diğer Yazıları