Niye bayrak asıyorsun!
Her millet kendi bayrağını en yukarı çıkarmak ister. Bakmayın siz birilerinin “tek bayrak” var; o da “İslâm bayrağı” gibi, havaya söylenmiş sözlerine... Bu sözler kafa karıştırmaktan ve insanları kendi bayrağından uzaklaştırmaktan başka bir mana taşımaz. Hz. Peygamber’den sonra hiçbir zaman tek bayrak olmamıştır!
Sezaî Karakoç, merakla okuduğum, kendisinden çok şey öğrendiğim bir mütefekkirdir; ancak, onun sonradan sonraya çıkıp “İslâm birliği”nde “dirilme”den bahsetmesi, komünistlerin “komün” ütopyasının öbür yüzünden başka bir şey değildir. Bilmiyorum ama “Hucurat, 49/13”e bile mugayirdir. Hayrettin Karaman Hoca “üniter yapı”dan aman kopmayalım derken, Sezaî Karakoç’un “komün” üne mi düşüyor? Abdülkerim Zeydan’ın, “Kimse bağlı olduğu devletten kopmaya kalkmasın!” mealindeki fetvası, bizim için de geçerli, diye anlattığından beri sol liberal ve kuyrukları neo İslâmcılar: “Bize Hayrettin Karaman Hoca da sökmez!” deyip ağızlarına geleni söyleyince, Hoca, Karakoç’un “komün”üne sığınmayı ehvenişer görüverdi. Bir yazısını tamamen S. Karakoç’un sözlerine ayırdı.
(“Allah’sızlar”ın takipçileri -sözüm ona- İslâmcılar! Hiç garip görmeyelim! Bütün dünya İslâmcısıyla, komünistiyle, liberaliyle ülkesi için fikir üretir, bizimkiler ülkeyi nasıl batırır, nasıl böleriz hesabı yaparlar, “Allah’sız”la kol kola girmekte bir beis görmezler!)
Ben de ne konulara girdim!
Abdülkerim Zeydan’ın fetvasını da Sezaî Karakoç ve Hayrettin Karaman üstadlarımızın sözlerini de karşı yazıları da ele alacağız... Durun hele!
***
Biz “şanlı” bayrağımıza dönelim.
Dehşete düştüm desem yeridir.
Biri yazıyor: “Benim bayrakla bir sorunum var. Onu görünce ürküyorum. Kendim, ailem ve ülkem için endişeleniyorum” diyor. (Markar Esayan, “Bayrak”, Taraf, 21 Mayıs 2912)
Ve ekliyor: Bize 1915’i yaşatanlar, Dersim’i, Uludere’yi bombalayanlar, Hrant Dink’i öldürenler Türk bayrağı taşıyorlardı...
Bir sürü zırva... Bunların tahliline girmeyeceğim. Adamın niyeti kötü olunca bahanesi tükenmez!
Türk bayraklarını Şişli’de dalgalandıran belediye başkanı Mustafa Sarıgül.
Taraf gazetesi Türk bayrağına karşı manşet atınca adam gitmiş: “Haklısınız, bayrak asmamalıydık, aceleye geldi!” demiş.
Bir başka gazetede ise: “Dokuz aydır bugün için çalışıyorduk.” diyor.
Bu kadar samimiyetsizlik, bu kadar rüzgâr gülü fazla değil mi?
Sol liberalleri kazanacağım derken “Türk” ü kaybediyor!
Ne günlere kaldık! Türk bayrağından ürktüğünü söylüyor ve bir belediye başkanından hesap soruyor!
Şimdi, Şişli’de Türk bayrağını indirtenler, Hrant Dink’in adının bir caddeye verilmesi için kampanya açtılar.
Aha şu duvara yazıyorum!
Mustafa Sarıgül! Dink’in adını bir caddeyle verirsen, kargıyorum seni! Bütün şehitlerin adına Allah’ın gazabı üzerine olsun!