Neye göre imam hatip?
İmam hatip okulları meselesi beni kara kara düşündürüyor. Bu hükûmetle ilgili değil; başından beri “Ne olacak bu imam hatiplerin hâli” dedim; problemleri daha 1992’de yazdım.
Başbakan Recep T. Erdoğan’ın aklından geçen ise; keşke bütün okullar imam hatip olsa... İmam Hatip Liseleri ve Mensupları Derneği’nin iftarında yaptığı konuşmada bu arzusunu izhâr etmiştir.
“İmam hatipler sadece bir okul değildir. Bu ülkeye istikamet çizen, bu ülkenin ufkunu aydınlatan en önemlisi de bu ülkenin öz değerlerine sahip çıkıp, onları muhafaza eden nesillerin yetiştiği eğitim kurumlarıdır.”
Bu sözler üzerinde biraz durursanız bir başbakanın yapacağı konuşma olmadığını anlarsınız.
R. T. Erdoğan, imam hatiplilerin başbakanı mı, Türkiye’nin başbakanı mı?
Şimdi soralım: “İmam hatip okulları imam hatip yetiştirmek için mi kuruldu, yoksa dindar gençlik yetiştirmek için mi?”
İmam hatip mekteplerinin açılması bir ihtiyaçtan doğmuştur. CHP’nin tek parti yönetiminde,1949’da kurs olarak açılmış, DP zamanında okula dönüşmüş, 1960’tan sonra Süleyman Demirel dönemlerinde sayı artmıştır.
İrtica paranoyası yüzünden tam bir imam hatip yetiştirecek eğitim verildiğini söyleyemeyiz. Ne zaman müfredatta köklü bir değişikliğe giderek sağlam bir eğitim için adım atılsa ecinniler araya girmiştir. (Ünlü eğitimci-yazar Nahit Dinçer’in “İmam-Hatip Okulları Meselesi” nde dertler masaya yatırılır.)
İmam hatipler ideolojik savaşın esas unsuru hâline getirilmişlerdir. Din herkesindir. (Ateistleri, deistleri daha bilmem neleri de dâhil!) İmam da, hatip de herkes içindir. Öyleyse neden ideolojik savaşın bir parçası olsunlar!
Meseleye bu noktadan bakmazsak savaş sürüp gider.
Bütün mektepler imam hatibe dönüştürülemez ve kimse imam hatibe gitmesi için zorlanamaz. Ak Parti, meselenin özünü değil, partilerine kazandıracaklarını hesap ediyor.
İmam hatiplerin sayıları, aksine azaltılmalıdır. İsteyen istediği gibi imam hatip okulları açmamalıdır. Maksat dinine diyanetine bağlı gençlik yetiştirmekse, bütün ilk ve orta mekteplerde Türkiye’deki yabancı mektepler de, askerî mektepler de dâhil halkın inançlarına bigane kalınmayacak esas bilgiler verilecek bir müfredat uygulamaya geçirilir. Gördüğüm kadarıyla din dersleriyle, Kur’ân-ı Kerîm dersleriyle, siyer dersleriyle bu uygulama bütün mekteplere yayılıyor. Yaz dönemlerinde camilerde dinî eğitim isteyene veriliyor.
İmam hatipler ise imam ve hatip ihtiyacını karşılayacak, ilâhiyat fakültelerine öğrenci yetiştirecek şekilde düzenlenmelidir. Öyle ki, bu mekteplerden mezun olanlar daha üniversiteye başlamadan Arapçayı şakır şakır konuşmalı ve yazmalıdır. İmamlığı lâyıkıyla yapabilmelidir. Yolda çeviren bir hanım teyzenin sorularına tatmin edici cevap verebilmelidir.
“Her yer imam hatip, herkes imam!” dersen, yarım imamın insanı neden dinden ettiğini anlarsın. Ben o kadar söyleyeyim.