Nevâyî’yi hissedebilmek!

Nevâyî, Orta Asya’dan Anadolu’ya kurulan en sağlam köprüdür. Türkçeyi ve Farsçayı mükemmel kullanmıştır. Her iki dili muhakeme edecek, birinin diğerine üstünlüğünü gösterecek ilmî kariyere sahipti. Nitekim “Muhâkemetü’l-Lügateyn”i (“İki dilin muhakemesi”) yazmıştır. “Muhâkemetü’l-Lügateyn” üzerine çalışan Prof. Dr. Sema Barutçu Özönder, şunları yazar:
“‘İki dilin muhakemesi’ esasına dayanan eser, DLT [Divanu Lügati’t-Türk]’ün aksine Arapça-Türkçe çevresinde değil, Türkçenin karşısında Farsça göz önünde tutularak yazılmıştır. Yine DLT’nin yazılış gayesi olan Türkçenin Arapçaya ’at başı gittiğini’ispatlamak için değil, çok daha iddialı olarak dillik delillerle Türkçenin Farsçaya üstünlüğünü gözler önüne sermek için kaleme alınmıştır.”
Ali Şir Nevâyî (1441-1501), “Her şeyi bilen ulu ve yüce Tanrı’nın düzgünlüğü insanı şaşırtan Kelâm’ı o dil ile nâzil, Hz. Peygamber’in (a.s.) mutluluk getiren hadisleri o söz ile vârid olmuştur.” diyerek, Arapçanın üstünlüğünü peşin kabul eder ve Türkçe, Farsça ve Hint dilleri üzerinde durur. Hint dillerini zayıf görür, geriye Türkçe ve Farsçayı bırakır, iki dili karşılaştırır.


***


Şu girişten sonra asıl bahsetmek istediğim konuya geliyorum:
“Nevâyî’nin Sözleri ve Çağatayca Tanıklar” başlıklı çok önemli bir kitaptan bahsedeceğimi yazmıştım. Kitabın alt başlığı “El-Luğâtu’n-Nevâ’iyye ve ‘l-İstişhâdâtu’l-Cağata’iyye”. Alt başlık üst başlığın tercümesidir.
Eserin yazarı Niyazî dense de bilinen bir isim değildir. Hazırlayan ise Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin. Prof. Dr. Kaçalin hâlen Türk Dil Kurumu Başkanı. Gerek Sema Barutçu’nun, gerekse Mustafa S. Kaçalin’in kitapları Türk Dil Kurumunun (TDK) yayınları arasında çıkmıştır.
“Nevâyî’nin Sözleri ve Çağatayca Tanıklar”, tek ciltte 1480 sayfadır. Bunun 190 yaprağı (380 sayfası) tıpkıbaskıdır. Şimdiye kadar “tıpkıbasım” diye bildik ve kullandık. Esasen Prof. Dr. Kaçalin gibi, “tıpkıbaskı” demek gerekir. Dilimizle ne kadar oynadılar!.. Dengeyi kuramıyoruz! Hadi şimdi, milleti “tıpkıbasım”dan, “tıpkıbaskı”ya çevir! Bu satırları yazdım, ardından Mustafa Kaçalin’le telefonlaştım. Şu örneği verdi: “Basım anlık ifadedir; baskı ise sürekliliği gösterir. ‘Üzerimde baskı var.’ diyoruz; ‘Üzerimde basım var.’ demiyoruz.”
M. Kaçalin’in çalışması, tıpkıbaskıyı Türkiye Türkçesine aktarmak değildir sadece. 1110 sayfalık bölüm, 380 sayfalık Niyazî’nin Nevâyî’nin dili üzerine ortayla koyduğu sözlüğün tahlil ve tahkikidir.
Yarın devam edeceğiz; ancak şu hususu açıklayayım. İnternette, Prof. Dr. Kaçalin’in: “Çin’in bayrağında beş yıldız var. 5 farklı milletten oluştuklarını ifade ediyor fakat bölünmüyorlar.” dediği iddia ediliyor. Böyle söylemesi mümkün değildir. Beni de aramıştı bazı arkadaşlar. Kendisiyle konuştum. Yazacağım.

Yazarın Diğer Yazıları