Nedir 'Türk'le alıp veremediğin!
Bu vatandaş yine bildiğini okuyor. "Vatandaş" değil; "yurttaş" demeli. "Vatan" deyince, ortak değerlerden bahsetmek gerekir ki, "Türk"ü etnisiteye indirenle hiçbir ortak değerimiz olamaz!
"Yurttaş" Malazgirt için döktürmüş ama, "Türk"ü silmek için döktürmüş:
"Bizans İmparatoru'nun komutasında ordu Malazgirt'e geldiğinde, karşısındaki Müslüman ordusu da Alp Arslan komutasındaydı ve sadece Türk kavimlerinden oluşmuyordu, bu büyük orduda Afgan kavimleri, Farslar, Arablar, ve diğer Müslüman unsurlar da vardı. Ancak, Malazgirt'e gelindiğinde, o yörenin Bizans hâkimiyeti altında yaşayan yerli halklarından Müslüman Kürdlerin de karşılarında bir İslâm Ordusu görünce, bu orduya su kaynakları, gıda ve at tedariki başta olmak üzere, her türlü lojistik desteği verdikleri anlaşılmaktadır ve bu, tabiîdir de. / Yani, doğrudur ki, Anadolu'nun Müslüman yurdu haline gelmesindeki -beşerî açıdan- asli güç, Malazgirt'te Bizans'ı yere seren Selçuklu Sultanı Alp Arslan'dır, ama, zafer, ona destek veren bütün Müslümanlarındır. (…) / Bugün Malazgirt Zaferi'ni sadece bir etnik unsura mal etmeye kalkışmak, o zaferde pay sahibi olan diğer Müslüman kavimleri rencide eder. Bu nokta unutulmamalıdır." (Selahaddin E. Çakırgil, "Asıl anlaşılması gereken 'Malazgirt ruhu'dur…", Star, 26 Ağustos 2019).
"Yurttaş" siyasî İslâmcıların vazgeçilemez ağabeyidir. İnsanları zehirlesin diye sık sık konferanslara çağırırlar.
D. Mehmet Doğan da "İslâmcı" ama Türk'ü kötelemez! Şöyle yazar:
"Türk kelimesinden rahatsız olanlara söyleyeceğimiz şu: Türk etnik bir adlandırma değildir, kültürel ve siyasî bir tanımlamadır. Başlangıçtan beri böyledir. Türkler devletle tarif edilir. İslâm dünyasında 'devlet' kavramı Türk kelimesi ile birleşmiştir." ("Mesele hâlâ Türk Meselesi…", Karar, 8 Ağustos 2019).
Nâm-ı diğer Selahattin Eş, Alparslan üzerinden Türk'ü köteliyor. Alparslan'ın ne dediğini biliyor mu? Kaç defa yazdım... Veziri Fars asıllı Nizamülmük "Siyasetnâme"sinde Alparslan'ın Türk milliyetçiliğini açıkça yazmıştır:
"[Komutanı Erdem'e] Sen Türk'sün ve Horasan ordusundasın. Senin kedhudanın ve hizmetkârının hep Horasanlı olması gerekir ki işine bozukluk gelmesin." (Arslan Tekin, "Alparslan'ın milliyetçiliği", Yeniçağ, 27 Ağustos 2013) (28 ve 29 Ağustos 2013 günleri çıkan "Alparslan'ın ordusunda kimler vardı?" ve "Malazgirt'te askerî yapı" başlıklı yazılarımızda da delilleri ortaya koyduk.)
Selahattin Eş, aynı yazısında, "Yahyâ Kemâl, Üsküp'de dünyaya gelmiş bir Balkan Müslümanı olarak 'Türk' derken Müslüman da demek ister." der.
Selahattin Eş! Yahya Kemal'in "Karanlıkta Uyanan Biri" makalesi enfestir. Okumalısınız. Hani koro hâlinde PKK'ya yandaşlık ediyorlar ya, bugünü aydınlatacak makaledir.
Yahya Kemal o makalesinde Arnavutluk, Osmanlı'dan koparken, Başkımcılarla birlikte hareket eden "Türk"ün iş işten geçtikten sonra uyanmasını anlatır. 1921'de Dergâh dergisinde yayınlanmıştır. Bu makaleyi, bu köşede, 27 Kasım 2012'de çıkan "Sakın 'Türk'üm' deme!" başlıklı yazımın altında verdim. Türk'ü silmek isteyen "Yurttaş" ister okusun ister okumasın, ama sizler, internete girin, hem benim yazıyı, hem Yahya Kemal'in yazısını okuyun lütfen.
Hâlâ aynı noktadayız!