Nedir bu muhtarların çektiği?

Döktürmüş gene gözünü sevdiğim... Gel de heyecanlanma. Gel de coşup taşıp, merhum Hasan Mutlucan'ın "yine de şahlanıyor aman/ kolbaşının kıratı" türküsünü arama...

Gayrısı yalan; aradık bile...

Heyecan bastı gönlümüzü esridik canımın cananı.

Nasıl esrimezsiniz? Nasıl coşmazsınız?

Bakın kıymetli büyüğümüz ne diyor?

"Teröre biz ne yapacağız edeceğiz, Allah'ın izniyle diz çöktüreceğiz..."

Daha çöktürmediğimizi siz cümlenin sonundaki "ceğiz" ekinden anlayacaksınız.

13 yıldır yapmamışlar tam da oy kaybına uğramaya başladıkları sırada yapacaklarmış.

Muhtarlara öyle söylüyor...

İşin garibi nedir biliyor musunuz?

Türkiye'de elinde güç olan herkesin muhatabı halk değil aslında muhtarlar...

PKK da doğuda muhtarları tehdit ediyor. "Bu köyden silme oy gelmezse muhtar..."

Eee?..

"Gerisini sen bilirsin!"

Buyur buradan yak...

Devlet büyüğümüz de halka değil önce muhtarlara söylüyor.

Muhtarlara anlatıyor... Sanki muhtarlar sorunları çözüyor, oyları cebinde hazır tutuyor.

Muhtarlar öyle öne alınmış ve öyle önem sırasının ilk başına oturtulmuş ki seçime az bir zaman daima rağbette sınırsız duyum yaşıyor. Öyle ki muhtarlar günü dahi ilan ettiler. Resmi Gazetede yayınladılar...

Geçen seçimlerde olduğu gibi gene muhtarları toplamış, terörü ne yapacaklarını anlatıyor. Hiç bir muhtar çıkıp da "Sayın büyüğümüz bunları bize neden anlatıyorsun? Gidip halka anlatsanıza... Ya da ilgili devlet görevlilerine söyleseniz olmaz mı" demiyor...

Essah sanıyor...

Terörün kökünü kazıyamayacaklarını dünkü Yeniçağ'da Ahmet Takan yazdı..

O "terörün kökünü kazıyacağız..." diye sıcak salonda muhtarlara seslendiği saatlerde ülkenin öteki tarafında askerler beklenen hükümet desteğini göremiyor, polis can derdinde şehrin sokaklarında gezemiyordu.

O, "kardeşliğimizi bozamayacaksınız" dediği saatlerde el çoktan kardeşliği bozmuş, Dağlıca'da tabur komutanını şehit etmişti.

O, "Bayrağı indiremezsiniz" dediğinde el çoktan Cizre sokaklarında bayrağı indirmişti.

O, "ezanımızı susturamayacaksınız" dediği günlerde Diyarbakır'ın tam orta yerinde suriçinde ezan susmuştu. Günler sonra polis operasyon yapmış, ezanı saklanarak okumaktaydı..

O, "2023 hedeflerimizden vazgeçtiremeyeceksiniz" diye muhtarlara haykırdığı akşamın sabahında Merkel, Türkiye'deydi. Euro karşılığı göçmenlerin iadesini konuşmaya gelmişti.

"Para verelim, göçmenleri alın."

Ne demek bu?

"Biz rahat olalım, siz uğraşın..."

"Sizin paranız yok, bizim var."

"Siz gerisiniz, biz ileri."

"Biz uygar ve efendiyiz siz muhtaç ve aciz..." demek bu.

Al sana 2023 vizyonu?

Yazarın Diğer Yazıları