Ne olacak İsrail’le hâlimiz?

Füze kalkanı meselesiyle, Türkiye’nin İsrail’e uygulayacağı müeyyideler aynı gün açıklandı.
ABD füze kalkanı yerleştirmeyi çok istiyordu. Bunu NATO kılıfı içinde yapacaktı. Türkiye de NATO üyesi olduğuna göre, füze kalkanı niçin kurulmasın... Tabiî Türkiye’de füze kalkanının kime karşı kurulacağı malûm... Doğuda bir komşumuz var ve nükleer silâh yapımında sür’atle ilerliyor... Gözünü de budaktan esirgemiyor.
ABD’yi yumuşatmadan İsrail’e yüklenemezdi Türkiye.
İsrail’in kolu kanadı uzun... Haritada virgül gibi küçücük gördüğünüz devlet bir kaldıraç gibi... Dünyayı yerinden oynatır. “ABD bir Yahudi imparatorluğu” demiştim de, beni antisemitist göstermişlerdi. Hiç ilgisi yok... Ben, ne Yahudi’nin, ne şunun, ne bunun düşmanıyım... İsrail’de ayrıntılı röportajlar yapmıştım... Bir satırında bile kasıt bulamazlar. Gerek İsrail tarafında, gerekse Filistin tarafında ne gördüysem, neyi konuştuysam, onu yazdım.
İkinci Dünya Savaşında Varşova Gettosu’nun Yahudiler için ayrı bir anlamı vardır. Kahramanlık hikâyelerinin ana kaynağı Varşova Gettosu’dur. Okuduklarımdan hareketle söyleyeyim, Yahudi’nin direniş ve savaş zekâsını ortaya koyduğu tarihin ender safhasıdır Varşova Gettosu direnişi...
Elimdeki çalışmaları bir hâle yola koyayım, yazacağım ilk kitapta Varşova Gettosu meselesini ele almak olacak... Nereye bağlayacağımı, Yahudi zekâsı hemen kavrayacaktır. Şunu bilsinler asla olanın dışında hiçbir şey vermeyeceğim... Sonra tekrar görüşürüz!
Bu açıklamaları yaptıktan sonra gelelim şu Türkiye İsrail vuruşmasına...
İsrail tarihinin en bağnaz hükûmeti, Benyamin Netanyahu’nun başbakanlığındaki koalisyon hükûmeti. İş Netanyahu’ya kalsa mesele kolay çözülür ama ortaklarının ufukları dar. Türkiye’nin kendilerinden uzaklaşmasının ne anlama geldiğini kavrayamayan bir hükûmeti ikaz etmek dünya Yahudilerine düşüyor.


Azınlıkların malları

Azınlıkların 1936’dan beri edindikleri mallara, vakıf mallarına 1974’de Yargıtay kararıyla el konmuş. Bu zamana kadar niçin o malları kullanıyorlardı ve niçin 1974’ten sonra el kondu? Belki de Batı Trakya’ya misilleme... Lozan’da karşılıklı iyileştirme söz konusu... Ama maalesef Yunanistan tarafı ayak diremiştir. Şu zamana gelindi, daha Yunanistan’ın mesafe alması gereken çok yolu var. Türkler de şimdi mallarını istiyor.
Yunanistan Türkiye’nin sağladığı imkânı sağlar mı?
Hiç sanmıyorum.
Zamanında Batı Trakya’ya gittim gördüm. Türkler hakikaten büyük zorluklar içindeydiler. 100 yıllık evlerini bile elden geçiremiyor, bir çivi dahi çakamıyorlardı. Sadece onlar değil; 1924 Mübadelesiyle Türkiye’den Yunanistan’a gitmiş Ortodoks Hıristiyanlar da yerlilere göre daha farklı muameleye tâbi tutulmuşlardı. Hatta mübadiller içinde de eski Bizans’ı diriltmek isteyen veya onun hülyasını kuranla, “Geçti o günler” diyenler arasında da “kayırılma” had safhadaydı. Buna şahidim! Bizans hayali kuranlara imkânlar Avrupa Birliğinden bile yağıyordu. Gerisini siz düşünün!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, azınlıkların her müracaatını kabul ediyor ve Türkiye’ye yüksek meblağlar ödetiyordu. 100 liralık mal için Türkiye’nin kasasından çıkan para bin lirayı buluyordu.
Artık onlar azınlıktır, başımızın üstünde gezdirelim, anlayışını da terk edelim... “İmtiyazlı vatandaş” statüsü kazandırmak, insanlarımız arasında burukluğa yol açıyor.

Yazarın Diğer Yazıları