Nasıl yani! Anlamadım gitti!

Siyaset adamları ‘Siyaseten’ birbirlerinin;

Ne vatan hainliğini…

Ne yalancılıklarını…

Ne kumpasçı oluşlarını bırakırlarken, daha sonra da bunlar birbirlerine hiçbir şey söylememişler gibi samimi olacaklarmış.

Tövbe estağfurullah!

Valla ne diyeyim böylesi konuşmalar -siyaseten de olsa- beni çok üzüyor doğrusu.

*

Efendim 1 Ekim’de Meclis açıldı ve yeni ‘Yasama dönemi’ başlamış oldu.

Vekillerimiz işbaşı yaptılar.

Memleket onlardan hizmet bekliyor.

*

Hizmetin olabilmesi için barışın…

Barış içinde dostluk ve kardeşliğin…

Dostluk ve kardeşlik olunca da samimiyetin ve kucaklaşmanın kendini göstereceği bir güven ortamı olacak.

Meclis’te partiler arası güven ortamı var mı?

Bu zamana kadar yoktu, budan sonrasını da göreceğiz.

*

Geçmiş dönemlerde yaşanan ‘Yanlış anlaşılmaları(!)’ ortadan kaldırmak için bu yasama döneminde son derece kibar…

Tebessüm ederek…

Siyaseten masumane bir şekilde dostluk ve kardeşlik hatırlanarak, barış mesajları verildi.

Kim verdi?

DEM Parti meclis grubuna yeni yasama yılıyla ilgili ‘Hayırlı olsun’ demek için -durumdan vazife çıkartarak- tokalaşmaya gelen Sayın Bahçeli.

Ne dedi?

“Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken, kendi ülkemizde barışı sağlamak lâzım!” dedi.

*

Bence doğru bir yaklaşım.

Dünyada barışı istiyorsanız, öncelikle kendi ülkenizde bu barışı sağlayacak ve devam ettireceksiniz. Eğer öyle olursa, barış konusunda gösterilen çabalar inandırıcı olur.

Aksi olursa da ‘Barış’ sözü havada kalmış olur.

*

Sayın Bahçeli’nin, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ile görüşmesi de kameralara şöyle yansıdı.

Sayın Bahçeli, Sayın Özel’e:

“Birbirimizi kırmıyoruz inşallah! Üzülme! Bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor. Siyasetin gereği” diyor.

Siyaset ne demek?

Onun gereği ne demek?

*

Keşke bir de onu paylaşmış olsaydı Sayın Bahçeli.

Bana göre siyaset ciddi bir iş…

İlkeli…

Çizgisi olan.

Çünkü memleket yönetiminin de bir ayağı Yasama, yani siyaset olduğuna göre… ben Sayın Bahçeli’nin bu ifadesini anlayamadım.

*

Her neyse, Sayın Özel ne cevap vermiş?

“Herkes doğru bildiğini söylüyor. Önemli olan saygıda ve sevgide eksiklik göstermemek.” demiş.

Buradan da anlamadığım şu:

Bir parti lideri, diğer bir parti liderine -siyaseten- olmadık laflar edecek, aşağılayacak, sonra da “Önemli olan saygıda ve sevgide eksiklik göstermemek.” diyecek!

Muhatap aşağılanırken, burada saygı ve sevgi nasıl gösterilebilir peki?

“Pes!” doğrusu.

*

Anlıyorum ki Sayın Özel de siyaseten her şey söylenir demeye getiriyor.

Sayın Bahçeli’ye katılıyor yani!..

*

Niyeymiş o?

Siyasiler “Siyaseten söylenmesi gerekenler söylemeliymişler!

Bunda da ‘Kötü niyet’ aranmamalıymış!”

Yani, “Bakılacak yüze -siyaseten- tükürülür, tükürülecek yüze de -siyaseten- bakılırmış.”

*

Bu ne güzel siyaset.

Yani siyasette güven yok, şov var öyle mi?

Söyler misiniz bu tür ifadeler toplumda karakter zaafı oluşturmaz mı?

*

Bu bir anlamda ‘Pardon’ demektir, ama samimiyetsiz ve nezaketsiz bir ‘Pardon’ demektir.

O zaman da:

“Nasıl yani!” diye insanın kafası karışıyor biliyor musunuz?

*

Sahiden de nasıl yani!

Anlamadım gitti!..

Yazarın Diğer Yazıları