Muharrem İnce olacakları hesap etmeliydi
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce "45 gündür benimle uğraşıyorlar." dedi. Sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi.
Onun da görüntüleri olduğu iddia edildi. Nedir ne değildir, bilmiyorum.
Şunu düşünmeden edemiyorum. Neden kaset lafları ortaya çıkınca adaylıktan çekildi?
Muharrem İnce'nin merakla beklenen dünkü açıklamasını baştan sona dinledim. Önce partisi Memleket Partisi'ne oy istedi ve "Tek Atatürkçü biziz ve Atatürkçüler azınlıkta, Meclis'te olmalı. Oy istiyorum." dedi. PKK'ye ve Fethullahçılara kesin tavrını gösterdi. O an, adaylıktan çekileceğini anladım. Kendisine değil, partisine oy isteyince, herkes çekileceğini tahmin etmiştir.
Muharrem İnce'nin parti kurduğunu biliyorduk elbette ama hakikaten partinin adının "Memleket Partisi" olduğunu, bu seçimler öncesi aday olunca öğrendim.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun devrinde CHP'den kopan diğer partiler gibi, bir oda bir sandalye parti görmüştüm. Onun için hiç ilgilenmemiştim, Seçim çalışmaları sırasında fark ettim ki, epeyi destekleyeni varmış. Gittiği yerde kalabalıkları topluyormuş.
M. İnce'nin argümanlarını, diğer muhalif partiler de dikkate almalı.
Şimdi, insanlarımız Memleket Partisi TBMM'ye girsin diye inadına bu partiye oy verirler. Cumhurbaşkanlığında ise büyük oranda mühürlerini Kemal Kılıçdaroğlu'nun adı altına basarlar.
"Büyük oranda" diyorum. CHP'ye kızgınları da dikkate almalıyız. Hele Muharrem İnce böyle darlatılınca kızgınlık daha da artmıştır. Çünkü herkesin aklında K. Kılıçdaroğlu öne çıksın diye, M. İnce hakkında K. Kılıçdaroğlu destekçilerinin olmadık sözler ettiğini düşünüyorlardı...
Öbür gün sandığa gidilecek. Cumhurbaşkanı seçilecek.
Öyle bir hava estiriliyor ki, Saray, yenilgiyi derinden hissettiği an, seçimleri iptal ettirecek hamle yapar, meselâ savaş açar, olağanüstü hâl ilân eder, muhalefetsiz rejime geçer. Devletin adını bile değiştirir "Tayyipistan"a dönüştürür.
Söylediklerim çok uç. Elbette olmayacağını biliyorum. Aşırı örnekle, Saray'ın hiçbir surette kapatılmak istenmeyeceğinin altın çizmek istedim. (Kapatılma meselesi. Hani Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben Çankaya'ya çıkacağım, Atatürk'ün koltuğuna oturacağım." diyor ya.)
Rahmetli Deniz Baykal, geçmişte Recep Tayyip Erdoğan'ı parlattı. Ara seçimin kapısını araladı. Siirt'ten milletvekili seçilmesini sağladı. Sonra Allah durma yürü ya kulum, dedi, ve başbakanlığa oturdu... Ardı geldi. İki defa cumhurbaşkanı oldu. Üçüncüsü için kıran kırana mücadele veriyor.
Muharrem İnce'nin, kamuoyu yoklamalarında cumhurbaşkanlığı oyları yüzde 5'e kadar çıkıyor, en fazla yüzde 2'ye iniyordu. Bu yüzde 2'nin, yüzde 1'i Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu'na geçse bile büyük oran.
Muhalefet önce, koltuğunu bırakmayı hiçbir surette düşünmeyen Saray'dakine karşı tedbiri nedir, onu düşünmeli.