Muhalefetin, 'muhalefet partisi' Ak Parti'yle dişe diş mücadelesi!
Muhalefet iktidarda sanki, Ak Parti muhalefete muhalefet ediyor. Ne vaatler ne vaatler…
R. T. Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı. En tartışılan vaat, devlet dairelerinde çalışmak isteyenlerin artık mülakata sokulmayacakları, KPSS puanına göre alınacakları idi.
İktidardakilere Fethullahçıların 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra devlet dairelerine gireceklerin mülâkatta abuk sabuk sorularla elenmesi çok tartışıldı. KPSS''de, yüksek puan alanlar bir tarafa itiliyorlar, Saray''a mutîler, torpilliler işe alınıyorlardı.
Muhalefet bunu dert edindi; sık sık mülâkatı kaldıracaklarını açıkladı.
14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimine çok az kala, seçim beyannamesini açıklayan üçüncü defa cumhurbaşkanı adayı R. T. Erdoğan mülâkatın kaldırılacağı müjdesini vermesin mi!
Tabiî, muhalefet kıs kıs gülüyor. Mülâkatı kaldıracaklarını en çok dillendiren cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önce mülakatla torpille bütün gençleri sakatla, sonra seçime sayılı gün kala, benim projelerimle kendi yaptığın rezaleti kaldırma sözü ver. Erdoğan, benim projelerimi artık sadece konuşabilirsin, imza attığın bu rezaletleri ben düzelteceğim." tivitini attı.
Kemal Kılıçdaroğlu''nun daha önce açıkladığı "Aile destek sigortası" da R. T. Erdoğan''ın vaatleri arasında: "Hayata geçireceğimiz ''gelir tamamlayıcı aile destek sistemiyle'', hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz."
(Türkçe notu: "… hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz." yerine "hane geliri belirli seviyeye yükseltilecek." dense maksat ifade edilmiş olacak. İktidar için de muhalefet için de söylüyorum... Bu tür metinler, Türkçe üzerine ihtisası olanların elinden geçmeli.)
Saray''ın seçim beyannamesinde "Vesayetin ve FETÖ''cü hainlerin tasallutundan kurtardığımız adalet sistemimiz…" deniyor.
Ne yazık ki, "FETÖ''cü hainlerin tasallutu" diyenler dönüp kendilerine bakmalılar. Fethullahçılara her türlü kapıyı açtılar, adamları palazlandırdılar, hoşlarına gitmeyenleri, onların eliyle hapislere tıktırdılar. Kendilerinin sayesinde devlet içinde güçlenip darbeye kalkıştıklarında Fethullahçılar hem FETÖ''cü (Fethullahçı Terör Örgütü) oldular, hem hain. "Adalet"in kapılarını "Cemaat"e sonuna kadar aç, sonra kurtardık, dedi. Teslim ettikleri adalet sisteminde kendileri de fişlendiler. Bu belgeler, muhakkak muhalefetin kasasındadır. Seçimde kazanamazlarsa o belgelerin kasalardan çıkarılmayacağını kim söyleyebilir! Şimdi "adalet" sistemini kendilerine göre dizayn etmediler mi? Nice insana bilmem necisin diyerek yafta yapıştırıp hapse tıkmadılar mı? Adalet sistemi bir tasalluttan kurtarılıp bir tasalluta teslim edildi. Hepsi bu. Onun için övünmesinler.
PKK meselesi... Muhalefeti suçluyorlar. Beyannamelerinde "Bilhassa Kürt kardeşlerimizi, ne CHP faşizminin, ne HDP sapkınlığının, ne PKK zulmünün, ne de geçmişte acı örnekleri yaşanan baskı düzeninin karanlığına asla ve asla teslim etmeyeceğiz." sözlerine yer veriliyor.
"Bilhassa Kürt kardeşlerimizi" ifadesi arızalı. Bu ayırımcı sözü muhalefet de kullanıyor. Kendi insanımıza bir başka dünyanın insanı gibi bakamazsınız.
Geçmişte, PKK''nın önünü açan, İmralı''dakini el üstünde tutan, hatta rahat etsin diye kaldığı binayı restore eden, yanına "yoldaş" veren, oy kazandırsın diye mektup getirten, HDP''lileri, gidin serokunuzdan emir alın gelin, diye adaya gönderen kendileri değil miydi? İktidardakilerin müsamahasıyla PKK öyle bir güç kazanmıştı ki, neredeyse güneydoğumuzda otonomi ilân ediyordu.
Sanki muhalefet Ak Parti, diğer partiler iktidarda. Darlığa, yokluğa, adaletsizliğe kendileri sebep olmamış gibi pişkin pişkin vaatte bulunuyorlar.