Milliyetçilik; çatışan-çatışmayan

Milliyetçilik dünya var olduğundan beri vardır desem çok itiraz eden olacaktır. En itiraz edenler de “Halklar kardeştir” deyip en “halkçılık” (= milliyetçilik) edenlerdir. Bunların Türkiye’de kimler olduğunu biliyorsunuz.
PKK bir Marxist örgüt ama en “etnikçi”, insanları bir birine düşürmek isteyen en despot bir örgüttür ve despotizmi doruğa çıkardıkça izafî “başarı” kazanmıştır. İşte Pol Pot’tan (1925-1998) sonra en Stalinist örgütlenmeyi hayata geçiren Öcalan İmralı’da bile zaptedilememiş, örgütünü, Türk devletinin sağladığı güvenlikle, en güvenilir yerden yönetmiş, şimdi de Ankara’yı yönlendiriyor, hükûmet edenleri istediği gibi parmağında oynatıyor. (Hükûmet edenler de Öcalan’dan farklı düşünmedikleri için işbirliğinde gönüllüler; birlikte “Kemalist” dedikleri düzeni yıkacaklar! 63’lük âkillerden biri, cinayet emirlerini veren Öcalan’a “Câni demeyelim!” diyebilmiştir. Bu kişi, 63’lüklerin nasıl güce tapar hâle getirildiklerinin bariz örneğidir!)
Millet, “barış” sihriyle uyutuluyor; sis kalkınca insanlarımız neye uğradığını şaşıracak: Yabancılaşma... Millet içinden millet çıkarma... Kardeşleri karşı karşıya getirme... Bir de -dün yazdım- “İslâm”ı mülevves emellerine âlet edip Türk’ü ufalama...


***


Herder ismini duydunuz mu? Bilenleriniz çok azdır. Prof. Acar Sevim, Herder’i anlattığı önemli kitabının adı “Halk Milliyetçiliğinin Öncüsü Herder” dir. (Bilge Kültür Sanat Yay., 0212 520 72 53). Herder, 1744-1803 yılları arasında yaşamış bir Alman mütefekkirdir. Acar Sevim, Herder’in modern milliyetçilik üzerindeki etkilerini incelemiş, “Modern Alman milliyetçiliğinin öncüsü olan Almancılık hareketinin nasıl ve hangi şartlarda ortaya çıktığını” ortaya koymuştur.
Acar Sevim, 12 Eylül öncesinde de “acar”dı. Bu kadarını söyleyeyim yeter! Almancaya Türkçe kadar vâkıftır. Almanları dışarıdan değil; içeriden tanımıştır. Bu da özellikle Herder üzerinde çalışmasına ayrı bir değer katmıştır.
Prof. Acar Sevim, araştırmasında, “Herder’e göre insanın vatanına karşı alması gereken tavır ne olmalıdır” sorusunun cevabını aradığı gibi; insanoğlunun başka milletlere karşı da tavrının ne olması gerektiğini yine Herder’den hareketle ele almaktadır.
Acar Sevim, “saldırgan olmayan bir milliyetçilik”ten bahsetmektedir ki saldırganlığın milliyetçilikle bağdaşması gibi bir durum da ortaya çıkmaktadır!
Bütün fikrî hareketlerde “çatışmacı” yön vardır. “Fikrî hareketler” derken zaten çokluktan bahsediyoruz. Fikri olan kavga eder. Mesele, uyuşmazlığı, fiilî müdahaleye varmadan halledebilmektir. Bu ayrı bir tartışma konusu.
Herder devleti değil, ortak bir dili ve kültürü olan halkı esas alan bir milliyetçilik anlayışının kurucusu. Türkler üzerinde tesiri var mı? Yarın.

Yazarın Diğer Yazıları