Başbakan Recep T. Erdoğan taktik hata işledi: “Türk”ü karşısına almayacaktı. Kendisine çok fazla güvendi, “gafil” kalabalıkların verdiği oyları fikrinin doğruluğu için delil saydı. Kendisi açısından bakarsak; daha ağırdan gitmeli ve “Türk”ü karşısına almayı en sona bırakmalıydı ki o zamana kadar “Türk” ezilmiş, ufalanmış olacak ve son darbeyi vuracaktı. Hâlbuki, “Türk” diriyken ve henüz yarı uyanıkken “darbe” vurmaya kalktı. Bu Erdoğan için sonun başlangıcıdır. Onun ifadesiyle söylersek bu böyle biline!
Erdoğan,“Türk milliyetçiliğini ve Kürt milliyetçiliğini ayaklarımın altına aldım” derken, burada kastı Türk’tür ve etnisite derekesine indirmektir. (“Ayak altına alma” biliyorsunuz Veda Hutbesi’nde geçer. Hz. Peygamber’in sözlerini bile işine geldiği gibi yorumlamış, İki Cihan Serveri’ni ideolojisine âlet etmek istemiştir.) PKK’nın istediği de bu idi: “Türk” etnisite olursa, “Kürtçülük” meşruiyet kazanacaktır. Tayyip Bey, kusura bakmasın, bilerek veya bilmeyerek oyuna gelmiştir. “Ümmet”i parçalamak için PKK ile aynı frekansa düşmüştür. Şimdi danışmanlarının hazırladığı konuşma metinlerine bakarak söylersem, Erdoğan danışmanlarının kurbanı oluyor. Erdoğan’ın danışmanları zır cahil ve ak-kara’dan başka bir şey bilmiyorlar. Ama diğer taraftan Erdoğan’ın, incelediğim Akıncılık dönemlerinden beri gelen ifadeleri ise her adımını şuurlu attığını gösteriyor. (Yakında bir kitabım çıkacak. Büyük tanıtımlarla duyurulacağı için bilginiz olacak. Orada “Türk” hakkında söyledikleri ve nereye varmak istedikleri yazılı.)
***
Haykırıyorduk... Kaç yazı yazdım!.. Millî aydınlar nerede? Millî aydınlar meydana çıktı ve tam çıktı... 300’e yakın ilim, fikir adamı, edebiyatçı, siyasetçi, kanaat önderi; Erdoğan ve yoldaş Öcalan’a, dün, “Orada duracaksınız!” dedi.
Çok anlamlı üç maddelik ihtar:
“1- Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve sahibi olan Türk Milleti’nin adı, vatandaşlık tarifinden ve Anayasa’dan çıkarılamaz. 2- Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız, ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz. 3- Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayıp Osmanlı ile devam eden Türk Milleti’nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk’ün kurduğu milli devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.”
Şimdiye kadar bir araya gelmemiş şu isimler bir araya gelmişlerse R. T. Erdoğan’ın yoldaşları ve yandaşları için çok şey ifade etmesi lâzım:
Prof. Halil İnalcık, Alev Alatlı, Prof. İlber Ortaylı, E. Org. Edip Başer, Hüsamettin Cindoruk, Hasan Celal Güzel, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Öcalan’ı sorgulayan savcı Talat Şalk...
Millî aydınlar meydanda; savulun ey işbirlikçiler!
