Millet İttifakı'nın tespitlerine karşı tespitleri olacak mı?
Altılı Masa "Millet İttifakı" adını aldı. Altılı Masa''nın partilerinin genel başkanlarının bazılarında "bileşen" kelimesini duyuyordum. "Millet Bileşenleri" de diyebilirlerdi!
"Bileşen" kelimesinin absürtlüğünü daha önce yazmıştım. Allah''tan uyanmışlar. "Bileşen" "İttifak"ı mı yoksa "müttefik"i mi karşılıyor belirsiz üstelik. "Millet"i de değiştirirler, "Ulus Bileşenleri" ve hatta "Ulusal Bileşenler" diyebilirlerdi.
"Millet İttifakı"nın karşısında "Cumhur İttifakı" var. "Cumhur", sadece "cumhurbaşkanı/reisicumhur"da kalmış bir kelime. "Halk İttifakı" diyebilirlerdi. Uygun olanı da buydu. Ama diğer tarafta "Cumhuriyet Halk Partisi" olduğu için, diyemezlerdi. Şimdi Altılı Masa "Millet İttifakı" diye anılacak... Saray erkânı, çok sevdiği, "millet" adlandırmasını da kullanmaktan imtina edecektir. Belki de giderek "cumhur"u yaygınlaştıracak, "halk"ın ve "millet"in yerini tutması için hususî gayret gösterecektir.
Türkiye''de, hele şu zamanda, siyaset demek, düşmanlığa varan ayrışma demektir. Kelimelerle bile oynayacaklarından şüpheniz olmasın.
Türkçe, ana mecrasından çıkarılıyor, tâlî mecralara sürükleniyor. Tâlî mecralarda giderek çoraklaşacaktır.
Şimdi meselemiz Türkçe değil. Memleket çöktü.
Altılı Masa 18 Şubat 2023''te deprem için toplandı, ortak açıklama yaptı.
Millet İttifakı''nın tenkit ve tavsiyelerini hatırlatacağım. İktidar kanadı, "Millet İttifakı"nın tenkit ve tavsiyeleri karşısında ne diyecek?
1-Deprem ülkesi olan Türkiye''mizde afet öncesi gerekli hazırlıklar yapılmadı, yeterli tedbirler alınmadı
2-Eskiden Başbakanlık''a bağlı olan AFAD''ın kapasitesi zayıflatılmış, liyakatsizlere üst seviyede sorumluluk verilmiştir.
3-Depreme dayanıksız binalara hiçbir rapor istenmeden imar affı çıkarılmıştır.
4-İnşaat sektöründe yolsuzluklara kapı aralayan ölçüsüz rant hırsı milletimize ölümcül bir fatura ödetmiştir.
5-Ülkemizin her kurumunda yaşanan özerklik, liyakat ve şeffaflık kaybı afet yönetimini ve depreme müdahale sürecini de doğrudan etkilemiştir.
6-Hiçbir bürokratın inisiyatif alamadığı, her konuda talimatın bir kişiden beklendiği cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yüzünden acılar ve zayiat katlanarak artmıştır.
7-Afet süreci ne yazık ki iyi yönetilememiş, arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmıştır.
8-Belediyeler ve STK''lar arasında ayrım yapılmış, bunların sürece dahil edilmeleri hususunda geç kalınmıştır. Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmemiş, tek bir merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır.
9-Sosyal medya platformlarında bant yavaşlatma, borsanın kapatılmaması gibi akıl dışı uygulamalar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmuş, krizi daha da derinleştirmiştir.
10- Afet bölgelerinde yabancılara ev, arsa ve arazi satışı yasaklanmalıdır.
11-Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi kararından derhal geri dönülmesi gerekmektedir. Gençlerimizi nitelikli eğitim hakkından mahrum edecek hiçbir çözüm gerçek bir çözüm değildir.
İktidar kanadının bu tenkit ve tavsiyeler karşısında söyleyecek sözleri olmalı.
Saray, yanlışlıklarını kabul ederse itibar kazanır. Kabul etmez bildiğini okursa, giderek geriye düşer.
"Saray''ın adamı" Prof. Dr. Yasin Aktay''ın şu sözlerine iktidardakiler itibar eder mi dersiniz:
"İktidarın daha etkili ve daha güçlü şekli muhaliflerini susturanı değil, konuşmaya daha fazla teşvik edenidir." (Yeni Şafak, 20 Şubat 2023)