MHP'de zillullah (3)

MHP yönetimi hiç bir dönemde bu kadar tartışılmamıştı. Birçok ilden peş peşe bildiriler geliyor ve bir an önce kongre için kapıların açılması isteniyor. Bir yerde tartışma varsa, hareket de var, kaygı da var, sahiplenme de var demektir.

Tartışma dinamizmdir. Balgat dinamizmden memnun olması gerekirken, telaşa düşüyor. "Tehdit" mekanizmaları, harekete geçiriliyor. "Ülkücü" ve "tehdit" (dolayısıyla "korkutma") kelimelerinin yan yana gelemeyeceğini, komitacılığın ters tepeceğini en iyi Balgat'ın bilmesi gerekir.

Bir Alevî ülkücü ilâhiyatçı teorisyenin, "MHP'de zillullah" başlıklı yazısından bahsediyorum. O arkadaşımızın açıklamalarına bugün de devam ediyoruz:

"Ve yine bir kısım insanlar, peygamber efendimiz Hz. Muhammed'i de tanrısal bir vasıfla vasfetmek istediklerinde Cenab-ı Hak resulüne şöyle demesini vahyetmiştir;

'Ene beşerün mislüküm…' ('Ben de sizin gibi bir insanım…') [Fussilet, 41/6; Kehf, 18/110].

Allah resulü dahi kendisini böyle nitelerken onun halifesi olduğunu iddia eden bazı İslâm sultanları 'Allah'ın yeryüzündeki gölgesi' olma iddialarını hayâsızca veya aymazca dillendirebilmişlerdir.

Kimileri de var ki; bu duygu ve düşüncesini söze dökmese de eylemleriyle apaçık bir şekilde ortaya koymaktan çekinmemişlerdir.

Düşünüyorum da; bazı MHP yöneticileri de kendilerini sanırım 'Allah'ın MHP'deki gölgesi' sanıyorlar.

Sanki bize ülkücülüğü onlar ihsan etmişler. / Onlar olmasa biz ülküsüz insan yığınları olarak kalacağız. / Onlar olmasa MHP ruhunu kaybedecek. / Onlara itiraz etmek haşa ülküye isyan etmek gibidir. / Onları eleştirmek haşa davayı, vatanı, bayrağı, milli kimliği eleştirmek gibidir. / Onlarsız bir MHP, / Onlarsız bir Ülkücü Hareket düşünülemez! / Dava da, parti de onlarla kaim! / Eğer onlara bir konuda eleştiri getirirseniz siz kesinlikle dış güçlerin, ülkü düşmanlarının ajanısınızdır. / Siz aslında ülkücü maskesi takmış bir hainsinizdir. / Öyle; çünkü onlardan daha iyi kim bilebilir ki vatanın, milletin hayrına olanı… / Kim bilebilir ki ülkü için iyinin ve kötünün ne olduğunu… / Kim bilebilir, kim? / Şu beyaz çoraplılar mı, sarkık bıyıklılar mı? / Parti liderinin bile televizyonlara çıkıp davayı anlatmaya gerek görmediği bir ortamda kapı kapı dolaşıp Milliyetçi Türkiye sevdamızı anlatmaya çalışan haşa ayak takımı mı?

Evet, MHP yöneticilerinin bazıları bizden sadece şunu dememizi istiyorlar: 'Allah sizi başımızdan eksik etmesin!'

Yenildiklerinde bile şunu demeliyiz: 'Ne güzel yeniliyorsunuz! Bu kadar güzel kimse yenilemez!'

80 mebus kazanıldığında bunun için sevinmemizi isteyenler, 40 mebusa düştüğümüzde de 'Kürşad ve 40 Çerisi' avuntusuyla yine onlara minnet duymamızı istiyorlar.

Bir sonraki seçimde partiyi baraj altına düşürüp Meclis dışı bıraksalar bu sefer de emin olun şunu söyleme aymazlığından geri durmayacaklardır: 'Milletin sinesine döndük!'

Onlar; Allah'ın MHP'deki gölgesidirler. Yaptıklarında mutlaka yüce bir hikmet vardır.

Bizim küçük beyinlerimiz o hikmeti anlayamaz.

MHP'de kurultay istemek neredeyse haşa Allah'a isyan etmek gibidir.

Basiretli, imanlı, ihlâslı bozkurtlar, hilâlin önüne duran bulutları parçalamasını elbet bileceklerdir. Hilâl yeniden parlayacaktır."

Yazı daha uzun. Bu kadarla maksat hâsıl oluyor.

Yazarın Diğer Yazıları