MHP’de Taş Devri kliği

Şefkat Çetin-Devlet Bahçeli ikilisi, parti yönetimindeki iyi niyetlilerin, bir şeyler yapmak isteyenlerinin de önünü kesiyor, ellerini ayaklarını bağlıyor. İyi niyetli insanlar küçük hesaplara akıl erdiremezler; entrika çevirenlere cevap veremeyecekleri için halkın karşısına çıkamazlar. Çünkü o kadar oyun dönüyor ki... Halk sorduğunda ne diyecekler? Oyunun içinde olduğu hâlde, sık görüntü veren bir MHP yöneticisi bile; gazeteci, il yönetimlerinin kapatılması meselesini sorunca yüzü kızardı, eveledi geveledi.
Şefkat Çetin-Devlet Bahçeli sıralamasını neden yaptığımı tahmin etmişsinizdir. Bahçeli, 10 yıl önce “Git, bir daha uğrama!..” dediği Şefkat Çetin’i eğer 4 Kasım 2012 Büyük Kongresi’nden hemen önce, “Gel beni kurtar!” diye çağırmışsa, bu Bahçeli’nin tükenmişliğinin adıdır. Bahçeli, “İpler senin elinde Şefkat Bey!” demiş, kendi yönetimini dahi ona teslim etmiştir. Şefkat Bey’e biz de sıralamada hak ettiği(!) yeri veriyoruz!
Şefkat Çetin, 10 yıl önce neden uzaklaştırılmak zorunda kalınmıştı? Önce bunun tartışılması lâzım... Klikler ve üzdüğü insanlar yüzünden “Git!” denmişti. Başka sebepler de var tabiî... Ayrıntıya girmeyeceğim. Girersem ortalığın toz duman olacağını taraflar bilirler!
İpler Bahçeli’de değil; Ş. Çetin’de... Madem “Gel kurtar!” dedi... O da sözüm ona Bahçeli’yi kurtardı, “Balgat Sultanlığı” nı korudu. Halk karşıymış, delegenin yarıya yakını ret vermiş, kabul verenler de içlerine sindiremedikleri hâlde kerhen vermiş; bunlar akıllarına gelmiyor. Şunu neden düşünmüyorlar: Ş. Çetin gelmeseydi, “Balgat Sultanlığı” belki daha fazla oyla korunabilirdi. Ş. Çetin’in çağrılışı, dediğim gibi, bir “tükeniş” ti. Delege ve halk “tükeniş” i gördü ve kesinkes “sulta” yıkılmalıdır, dedi.
Size bir şey söyleyeyim: Eğer Ankara’da kongrenin yapıldığı salonun içine değil de dışına sandıklar konulsaydı, belki 30 bine 10 bin Bahçeli kaybederdi. Delege meselesi tamamen hesaba bağlı meseledir. Pek çok il, ileride başlarına iş geleceğini bile bile muhalif kanatta yer almıştır. Çünkü halk, yönetimi kesinlikle istememiştir.
Şefkat Çetin ve ekibinin teşkilâtçılık anlayışı ilkeldir; Taş Devri’nden kalmadır. Herkes her şeyin farkında... Beş ilin kapısına kilit vuruldu... Doğrudan görevden alınsalardı, muhtemelen mahkemelerden hemen dönerlerdi. Kilit vurulunca, mahkeme işi biraz dolambaçlı. Kapanan ve kapatılacak olan MHP il kapıları tekrar açılacak. Kimlere yetki verilecek? Ve o yetkiyi alanlar arkalarında halkı bulabilecekler mi? Yetki verilecek kişiler, mutlak itaatkâr, dar partici, klikçi olacaktır. Taş Devri dediğim budur! Sorgulamayı bilmeyen “mutlak itaatkârlar” fikir üretemezler... Bu zihniyet halka gidip MHP’yi anlatamaz, Türkiye’nin gerçeklerini açıklayamaz, rey isteyemez. Ş. Çetin-Bahçeli intihar ediyor, deyişim bu anlamadır! MHP, sıradan bir parti değildir, Türkiye’nin en eski ve en köklü partisidir.
Türkiye’nin vaziyeti o kadar kritik ki... MHP, Ş. Çetin-Bahçeli kliğinin yaptığına bakın! Hâlbuki kendilerine muhalif olanlar yerlerinde kalsalardı, onları utandırırlar, daha çok çalışmalarını sağlarlardı. MHP’de ikili klik, küçük hesaplarına koca Türkiye’yi nâra atmaktadır.Bu klik, MHP’nin en eski ve köklü parti oluşunun manasını kavrayamamıştır; halkın umudunu söndürmek için ellerinden geleni yapıyorlar!

***


Bakınız... Daha üç gün önce, Başbakan Erdoğan, yeni anayasayı referanduma götürmek için BDP ile işbirliği yapabileceklerini söyledi. Geçen gün CHP milletvekillerinden çok kişinin de Ak Parti-PKK/BDP çizgisinde oy kullanacaklarını, 367’yi bulup Meclis’ten yeni anayasayı geçirebileceklerini yazmıştım.
Bu ne manaya geliyor biliyor musunuz? Türkiye dönüştürülüyor, bölünüyor. BDP ile iş birliği yapan, Kandil’le işbirliği yapıyor demektir. Bu da “Türk’süz” anayasadır; “Şark Meselesi” nin içeriden hallidir ve Batı’nın arayıp da bulamadığıdır!
MHP’nin tepesindeki iki klik hiç oralı değil; mağarada taş yontuyor!

Yazarın Diğer Yazıları