MHP kongresi kimlerin umududur?

Türkiye nefesini tutup MHP kongresini ve bunun sonucunda ortaya çıkacak tabloyu bekliyor...

Türkiye'de siyaset öyle bir sıkıştı ki, kibrit çaksanız patlayacak. Hükümet bu doluluğu görmüyor. Görse bile umursamıyor. Bunun en çarpıcı örneğini Sayın Cumhurbaşkanının geçenlerde verdiği demeçten anlıyoruz. Kendisine "isyan çıkar" deniyor, o da sıradan bir şeymiş gibi "ezer geçeriz" diyor...

Türk siyasetinin bütün vidalarıyla oynandı. Hepsi ya gevşetildi, ya da kırıldı.

Siyasi değerler sisteminde olduğu kadar toplumsal ve dini değerler sisteminde de derin kırıklar oluştu.

Bütün mahremler ortaya saçıldı...

Kısacası 14 yıllık AKP iktidarında bütün "olmaz mümkün değil" denilenler oldu; "yapılmaz" denilenler yapıldı.

Tabir yerinde ise taşlar yerinden tek tek oynatıldı. Toplumu bir arada tutan bütün bileşenler tek tek zedelendi.

Ülke olarak depreme uğramış, ağır hasar altında kalmış ya da tsunami benzeri bir felaket yaşamış gibiyiz...

Böyle bir siyasi yıpranmışlığı bir anda düzetmek oldukça zor. Ancak zor olsa da kısa zamanda bitmesi de şart. Artık normale dönmeliyiz. Siyasal sistem, toplumsal sistem ve bütün değerler, ana caddeye yönlendirilmeli. Tüm sapmalar ve düzensizlikler düzene kavuşturulmalıdır...

MHP kongresi bu açıdan herkes için bir umut özelliği taşıyor...

Belki deniliyor...

Belki bu haksız ve hukuksuz gidişe "dur" diyebiliriz deniliyor...

Bu bakımdan MHP, sadece ülkücülerin umudu değil... Basit bir siyasi parti kongresi olarak da görülmüyor. Herkesin konusu...

Herkesin ilgisi...

Niye?

Çünkü ayırt edici özellik...

Farklılaştırıcı olgu...

Herkesin ilgisi olması, yıllardır haksızlığa uğratılan toplumsal kitleler için bir umut, iktidarını devam ettirenler için de bir gelecek kaygısını beraberinde taşıyor olmasındandır. Bu durumda MHP kongresi her iki tarafı da besleyen, her iki tarafın da beklentilerini, hedeflerini belirleyecek olan önemli bir bağımsız değişken oluyor.

Çünkü MHP değiştiğinde her şey değişecek...

MHP, mevcut yönetimle devam ettiğinde AKP ve iktidar çevresi, MHP yönetimi değiştiğinde ise, bütün mağdurları içine alan büyük kitle kazanmış olacak...

MHP delegesinin rejimin ve dahi parlamenter sistemin kaderini belirleyecek derecede bir öneme sahip olması aynı zamanda bir onurdur... Bu sebeple Türkiye'nin kaderini değiştirecektir. Tıpkı 1919 Erzurum Kongresi gibi öneme sahiptir...

Görev önemlidir...

Sorumluluk bütün vatan içindir.

Tarihin kritik sürecinde "ihyacı" bir öneme sahiptir.

19 Haziran 2016'yı siyasi tarih bu çerçevede yazacaktır.

Gelecek nesiller bu sorumlulukları taşıyan MHP delegelerinden övgüyle söz edecektir.

Mevcut MHP yönetimi, yıllardır ülkücü iradeyi etkisizleştirmiş, gelişmesini engelleyerek belirli bir düzlemde tutmuş ve bu sayede meydanı eline geçirenler Türklüğe sadece sövmemekle kalmamış, onun bütün kadrolarını devlet bürokrasisinden silmiş, aynı zamanda Kerkük'ten Türkmendağı'na, Ötüken'den Urumçi'ye kadar bütün Türklüğü kimsesiz bırakmışlardır. Şimdi hepsi kan ağlıyor...

MHP kongresi yeniden yükselişin, millî bilincin tam uyanışının öncüsü olsun..

Yazarın Diğer Yazıları