Malazgirt'i anlıyor muyuz?

Şimdi HDP/PKK'dan milletvekili seçilen bir Prof. zamanında Artuklu Üniversitesi'nde, AKP hükûmetlerinin araladığı kapıyı sonuna kadar açarak mikro milliyetçilik yapıyordu. Aslında ilâhiyatçıdır. Mahallî dil öğretecek elemanlar yetiştirmekti gayesi.

AKP hükûmetleri mikro milliyetçiliği ne kadar güçlendirirsek, ne kadar sistemleştirirsek, PKK'nın sesi o kadar kısılır sanıyordu. Bu yüzden birçok üniversitede, ilmî araştırma zemini tekevvün ettirilmeden PKK'nın gönlünde yatanlar tek tek yerine getiriliyordu. Yalan yanlış bilgiyle halkı zehirleyecek kürsüler kurulmuştu. En güçlüsü Artuklu Üniversitesi'ndeydi.

PKK, ne alırsa kâr hanesine yazıyor yeni taleplerini art arda sıralıyordu. AKP yönetimi de "Siyasî İslâmcılık" anlayışları gereği, milleti/ümmeti dilimleyip kurda kuşa yem etmekte bir beis görmüyordu.

20 Temmuz'da Suruç'ta IŞİD, PKK destekçilerine karşı bir katliam yaptı, biri intiharcı saldırgan, 34 kişi hayatını yitirdi. 22 Temmuz'da, PKK, Ceylanpınar'da iki polisimizi kahpece vurdu ve Suruç'un intikamını aldıklarını açıkladı. (Vikipedi'de, Suruç saldırısı ve akabindeki hâdiseleri kim yazmışsa, "kasıtlı" bilgi vermiş: "PKK, Şanlıurfa Ceylanpınar ilçesinde IŞİD'le ilişkili oldukları iddiasıyla 2 polis memurunu evlerinde öldürdü." notu yer alıyor.)

R. T. Erdoğan, "Başkomutan" olarak PKK'nın üzerine yürünmesi emrini bütün birimlere ulaştırdı. Biz köşemizde, madem PKK'yla savaş açıldı, PKK'nın gönlünü etmek için ne verildiyse geri alınmalıdır, diye yazdık. Okumuşsunuzdur. Mahallî dille yayın yapan, TRT kanalı kapatılmalıdır öncelikle... Bunun yöre halkının anladığı, seyrettiği bir kanal olduğunu düşünmek gerçekçi değil. Üniversitelerdeki kürsüler kaldırılmalıdır. PKK'nın seçtirdiği belediye başkanları vazifeden alınmalıdır. Zaten birkaçı "özerklik" telaffuz ettiği için tutuklandı. Diğerleri de aynı düşünüyorlar. Mensup olukları partiler (HDP ve BDP) kapanmayı çoktan hak etti.

Bir yere gelmek istiyordum, konu dağıldı! Bugün "26 Ağustos"... Alparslan'ın ordusu Anadolu'nun kapısını 26 Ağustos 1071'de Bizanslıları yenerek açmıştı. (Daha öncesinde de Anadolu içlerine girilip çıkılıyordu. Meselenin köklü halli 1071'dir.)

Şu iddia hep dillendirilir: Mahallî güçler Alparslan'a büyük destek verdiler...

Bu iddiayı D. Ahsen Batur, "Kürdoloji Yalanları" kitabında, dönemin kaynaklarına dayanarak bir bir çürütmüştür.

Bahsettiğim Artuklu Üniversitesi'nde mikro milliyetçiliğin temellerini atan HDP/PKK milletvekili zat bana, "Kürdoloji Yalanları" kitabını yalanlamak istediklerini ama sonra vazgeçtiklerini söylemişti. (28-29 Ağustos 2013'te bu köşede yazdım.)

Hâlâ meraktayım. Bir ilim adamı, bir şey yalan yazılmışsa delilleri ortaya koymalı, yanlış bilgileri düzeltmelidir. Demek ki, bir delil getiremedikleri için, meselenin üzerine gidememişlerdir. Başka izahı olamaz.

Malazgirt'in sonrasında Doğu'da, Güneydoğu'da kurulan Türk devletleri üzerinde çok ciddî durulmalıdır. Elbette bu devletleri ele alan müstakil kitaplar yazıldı, yeni yeni makalelerde ayrıntılara girildi ama bu kitaplar, bu makaleler sadece bu sahayla ilgili çalışanların dikkatini çekiyor.

Gayen PKK'yı çökertmekse, dayanaklarını da bir bir ortadan kaldıracaksın.

Yazarın Diğer Yazıları