Mal beyanında unutulan mallar
1. Düşünme, akletme ve sorgulama melekelerini iptal etmiş, arpa küspe farketmez, ne bahşedilirse tüketmeye hazır ‘ben bilmem, merkez bilir’ cicanlı türleri...
2. Klavyenin başına geçince, “Bugün ne yapsam da yağcılıkta iki günüm bir olmasa” derdiyle kıvranan ve “Ben daha iyisini yapana kadar en iyisi bu” havasından geçilmeyen gazeteciler...
3. Yolların kesilmesinin yapılan duble yollardan daha önemli olduğunu görmek istemeyen, yolun, barajın, havaalanının, limanların ve diğerlerinin işgal güçleri tarafından bile yapılabileceğini ama egemenliğin bambaşka bir şey olduğunu fark edemeyecek kadar gözleri kararmış partizanlar...
4. Memlekette kamu malı üzerinde haramîler ‘resmi geçit’ yaparken, bir kısmı onaylarcasına sessiz kalan, ‘büyük alimler’in içinden bir kısmı ise ‘hak’ tayin eden, oran belirleyen, haramı ‘helâlleştiren’ sözde din adamları...
5. Terör örgütü komünler kurar, kendi hukukunu işletirken, sürekli adam kaçırır, itaat etmeyenleri katleder, tehditle haraca bağlar veya bölgeden ‘sürgün’ ederken ve buna karşılık devletin bölgedeki ‘güvenlik güçleri’ artık birer birer işlevsiz ‘bankamatik memuru’na dönüşürken ‘çözüm süreci’nin çok iyi gittiğine inananlar...
6. Kırmızı çizgiler buharlaşırken, sınırlarımızda ‘uydu devlet’ kurulacağı kuklalar tarafından bizzat ilan edilir, o devletin şimdilerde petrol akıttığımız İsrail tarafından destekleneceği açıklanırken, beyinlerindeki duyma merkeziyle karınlarındaki işkembeleri birbirine karıştığı için konuya ayıkamayanlar veya sağır taklidi yapanlar...
7. Cebinde ay sonunu getirecek parası yokken, ‘çalan ama iyi çalışan’ kardeşlerine dua eden, ‘güne iyi başladı’ diye borsa gongundan ‘iftar ezanı’ tadı alanlar... Bilmem hangi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu notumuzu yükseltince gurur duyan, ama aynı kuruluş notumuzu ‘durağan’dan ‘negatif’e düşürünce “Bunun Türkiye’nin büyümesini çekemeyen dış güçlerin komplosu” olduğu isyanına gırtlağını yırtarcasına eşlik eden mücahitler...
8. Ortadoğu’nun bilumum terör örgütlerinin arkasına teneke bağladığı ‘müsamere lideri’nin gerçekten ‘bölgenin dayısı’ olduğunu pazarlamakta ısrar eden, buna kendileri de inanmasalar da rollerini gerçekten iyi yapan profesyoneller...
9. Ahlakî bozulma zirve yapmış, dünün otoban kenarında polis tarafından kovalanan üç beş kişisiyken, bugün ise polis kovalayan, onbinlercesi bir araya gelip miting yapan bir sapkınlık gerçeği söz konusu... Muktedirlerin balkonlarından sarkan ‘günah işleme özgürlüğü’ ve Kur’an’ı aşağılama sahneleri gözlerine girerken, ‘dönemin bereketinden ve feyzi’nden dolayı takdir hisleri içinde ağzı açık kalanlar...
10. Envayi tür milliyetçiliği, hatta kavmiyetçiliği içine sindirenlerin,‘Türk’ denince bunu ırkçılık veya ayrımcılıkla örtüştürüp mahkûm etmeye çalışanların değirmenine su taşıyanlar... Türk’e ‘etnik grup’ muamelesi lâyık görenlerin oy zamanları ‘bayraklı’ reklamlarına aldanıp, ‘bayraksız’ beyinlerini fark etmeyenler...
Evet bu ‘mallar’ mal beyanında unutulmuş... Oysa bunlar, ‘canın yongası’ mallar... İfade edilmemesi unutkanlıktan kaynaklanmamışsa eğer gerçekten nezaketsizlik olmuş... Kadirşinaslık, bunların da o envanterde bulunmalarını gerektirirdi... Ayrıca ‘eksik mal beyanı’nın doğuracağı hukukî sonuç da cabası...
Not: Burada ‘mal’kelimesi diğer anlamlarda değil, TDK’nın birinci tarifindeki “Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü” anlamında kullanılmıştır!.. Yanlış anlaşılmasın!..