'Mafya lideri' 'Saray'ı çökertir mi?

Bir tarafta "Gülşen" fırtınası, bir tarafta "Sedat Peker" kasırgası... İş nereye varacak?

"Gülşen"in densiz lafı üzerinde dün durmuştum. Bu tür laflar, halk arasında lehte olsun, aleyhte olsun, bir sebep bulunur, sık kullanılır. Hapse atacak bir durum yok. Ama gelin bunu Saray''a anlatın... Niçin savcıları, hâkimleri kastetmediğimi, Saray''ı kastettiğimi anlamışsınızdır. Savcıların, hâkimlerin beyinleri Saray''a göre kotlanmış çünkü. "Gülşen"in "sapık" sözünün, imam hatipli R. T. Erdoğan''la ilişkillendirildiği muhakkak. Sözünde, giyiminde hadsiz kadının onun için hapse gönderilmediğini kimse söyleyemez!

"Gülşen" neyse... Asıl Sedat Peker''e bakmalı. "Mafya babası" dedikleri kişinin bütün söyledikleri, yazdıkları doğru çıkıyor.

Son gelişme... Doğrudan Saray hedefe kondu. Saray bağlantılarının rüşvet ağı ortaya döküldü. Hem de şahitli ispatlı. Saray''dan, cumartesi denmez, pazar denmez, anında bir açıklama gelmesi beklenirdi, değil mi? Üstelik iddialar Saray Başı''nı doğrudan ilgilendiriyor.

"Acaba bunları bile bile mi tutuyor? Onları birtakım ''işler''i için mi kullanıyor?" sorusunun insanların aklına gelebileceğini hesap edemiyorlar mı?

Edemiyorlar demek ki... "Rüşvet" çarkının odağındaki Sermaye Piyasası Kurulu''nun (SPK), tatil günü açıklama yapması, "Rüşvet"i delillendiren Mine Tozlu Sineren hakkında suç duyurusunda bulunacağını duyurması, Saray''ın, kendi bulaşmadan SPK aracılıyla temize çıkma çabası görülebilir. SPK''nın hemen devreye girmesi ("sokulması" demem lazım!), Saray''ın direktifi olmadan mümkün mü?!

Ben demiştim, demek istemiyorum. Kaç gündür, kendi yazılarımdan alıntılar veriyorum. Benim gördüğümü "devlet" görmez mi? Tedbirini almaz mı? Biz de halkın gördüğünü yazıyor, seslendiriyoruz. Devleti yönetenler en ufak bir iddianın üzerine gitmekle mükelleftir.

Bugün yazımdan ben demiştim alıntısı yapmayacağım. Ama işaret edeceğim. Lütfen bu yazımı 25 Mayıs 2021 tarihli "''devlet''te organize bir şeyler oluyor" başlıklı yazımla birlikte okuyun. Hadi yine yazının ilk cümlesini vereyim:

"Bir çürüme olmasa, ''mafya lideri'' dedikleri isim çıkıp eski-yeni bakanların, bürokratların üzerine bu kadar gidemez."

Sedat Peker ve Mine Tozlu Sineren''nin açıklamaları, muhalefet partilerini harekete geçirdi. Altılı Masa ve değerleri bir netice alamayacaklarını bile bile, tarihe not düşmek, kendi iktidarlarında hesap sormak için şikâyet dilekçeleri sıralıyorlar.

"Tek Adam" yönetimindeyiz. Sedat Peker''in açıklamaları, ister istemez "Tek Adam"ı akla getiriyor. S. Peker''e daha önce "Peki bu çıkışının Türkiye''de siyasi yapıyı dizayn etme gayesi var mı?" sorusu sorulmuş, bu soruya şu cevabı vermişti:

"Ak Parti''yi veya Recep Tayyip Erdoğan''ı iktidardan indirmek gibi bir gayem yok. Ancak bir şey söylüyorum, bana ve aileme karşı namussuzluk yapıldı diyorum. Devletin namusu olur diyorum. Bu namussuzluğu yapanlara karşı mücadele ederken paylaştığım bilgiler mevcut iktidarı yaralarsa, oyunu düşürürse bu benim sorunum değil. Bu onların sorunu. Ve kamuoyu araştırmalarında gördüğümüz, şu ana kadar paylaştıklarım ciddi oranda zarar vermiş. Turpun büyükleri her zaman heybede olur. Seçim öncesi heybedeki büyük turplar çıktığında neler olur hep beraber göreceğiz." (gazeteduvar, 12 Kasım 2021)

R. T. Erdoğan, Sedat Peker''in açıklamaları için: "Lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve ortaya atanların peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir." demişti. (9 Haziran 2021)

Ama deliller var. Hadi gitmeyin üzerine!

Yazarın Diğer Yazıları