'Kürt' ne 'Türk' ne ve derdiniz ne?!
Etnisite üzerinden politika yapanlara, gizli ve açık emel besleyenlere karşı "hakikat"ı anlatmak farz.
Kimileri "Kürt seçmen" derdine düşmüş. Türkiye bir bütündür. Etnisiteleri öne çıkarmanın asıl kime/kimlere hizmet olduğunun bilinmesi gerekir.
Araplar da çoklukla belli bölgede yaşıyor, hiç kimse "Arap seçmen", "Arap öte", "Arap beri" demiyor ama, PKK''nın tuzağına düşenler, bir etnisitemizi, "Kürt"ü ayrı bir yere koyuyor. "Arap" da sen ben o, "Kürt" de sen ben o!
Şu mektubu okuyalım (İsminin baş harflerini vereceğim):
"Yeniçağ''ın 13 Nisan 2022 tarihli nüshasında ''Kürt seçmen'' konusunu yazdınız. Daha önce de bu konuya temas etmiştiniz. Bu ifadenin yanlış olduğunu kamu âleme duyurmaya çalışıyorsunuz.
Televizyonlarda veya basında görüp okuduğum ''Kürt seçmen, Kürt oyları, Kürtler'' gibi etnik vurgulu sözleri sadece gazetecilerden değil, milletvekillerinden de duyup okuyorum. Siz de aynı kaynaklardan şahit oluyorsunuz.
Yukarıda dokunduğumuz ifadeleri kullananlara birçok kez yazdım. Söz gelimi CHP''den Özgür Özel''e, ''Türk''üyle, Kürt''üyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, 83 milyon halkımız'' gibi sözlerinden dolayı; Veli Ağbaba''ya Şırnak''ta görüştüğü vatandaşlarımıza, ''Biz Kürt''üz deyin, terörist değiliz deyin'', rahmetli Kamer Genç''in mezarı başında konuşma yaparken, ''Kamer Genç Dersim''di'' gibi sözlerinden dolayı; yine CHP milletvekili Turan Aydoğan''a, ''Kürt bölgesi'' ifadesinden dolayı; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''na yukarıda belirttiğim ifadeler gibi sözlerinden dolayı yazdım. Cevap veren olmadı.
Yazınızda bir gazeteciden söz ediyorsunuz. Televizyonda takip ettiğim gazetecilerin büyük çoğunluğu etnik ifade kullanmaktan sakınmıyorlar, rahatsızlık duymuyorlar. Bu sözleri söylerken özellikle yüz ifadelerine dikkat ediyorum. Herhangi bir rahatsızlıkları yok. 12 Nisan 2022 tarihinde KRT televizyonunda Sayın Ebru Birçak''ın Gün İzi programında Birgün Gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın konuşması sırasında ''Türkiye insanı, 86 milyon Türkiyeli'' gibi ifadeler kullandı. Bu ifadeler karşısında derin üzüntü duymamak mümkün değil. Öyle ki bütün partiler, aklınıza geldiğini tahmin ettiğim parti de dâhil etnik ifade kullanıyor. ''Kürt seçmen'' gibi sözler artık sıradanlaştı. Türk basını yerine ''Türkiye basını'', ''Türk adaleti'' yerine ''Türkiye adaleti'' gibi ifadeler yaygınlaştı. Bu ifadelerin yaygınlaşmasına sebep olan etken ise 20 yıldır meydanlarda etnik grup sayan/sayanlardır. Bu konuda en duyarlı olması gereken ve kendisini Türkiye''nin kurucu partisi olarak tanıtan CHP, yukarıda örneklerini verdiğim gibi etnik ifadelerle birlikte ''Türk'' yerine ''Türkiye'' demeyi tercih ediyor.
Bu konuda yazmış olduğum uyarı yazılarına sadece Doğu Perinçek cevap verdi. Sayın Perinçek''in de (yanılmıyorsam Ulusal Kanal''da idi) bir konuşmasında ''Kürt oyları, Kürt seçmen'' gibi sözlerine rastlamış ve bu ifadelerin isabetli olmadığını kendisine yazmıştım. Sayın Perinçek''in, ''Haklısınız, bazen bu sözler ağzımızdan çıkıyor. Bizi takip edin ve yanlışlıklarımızı bize yazın'' mealinde cevap verdiğini hatırlıyorum. Daha sonraki konuşmalarında, takip edebildiğim kadarıyla etnik ifadeler kullandığını görmedim.
Basın yayın araçlarında kamuoyunun önüne çıkan gazeteci, politikacı, bilim adamı vb. kişilerin böyle önemli konularda özenli ifadeler kullanmaları gerekir.
Gazeteci olarak siz üzerinize düşen vazifeyi yapıyorsunuz. Ben de bir yurttaş olarak kaygılarımı dile getirmeye çalışıyorum.
Hayırlı sahurlar dileğiyle saygılar sunarım. Y.G."
PKK ile mücadeleyi "Kürt-Türk savaşı" diye adlandıranlar da çıkmıştır. Hele biri Saray''ın gözdesi. El üstünde tutuluyor. Malûm hanım: H. Kaplan. "''Türk-Kürt savaşı'' dediğiniz hadisede ise ''şehit'' yoktur. Anlaması çok mu zor hakikaten?" tiviti insanın kanını donduruyor.
Oyuna gelmeyelim, PKK''nın ekmeğine yağ sürmeyelim.