'Kürdistan lafından ben de rahatsızım'

HDP''ye çıkacak bütün yollar kesilmelidir. Devlet içinde devlet arayan bir yapının Türkiye Cumhuriyeti''nde yeri yoktur.

Bir siyasî partinin HDP''ye göstereceği itibar ne getirir ne götürür? Hesap edilmelidir.

Çözül=çözülme dönemini inceleyelim... HDP el üstündeydi. PKK''nın başlarıyla görüşsünler diye eş başkanlarını, milletvekillerini Kandil''e, İmralı''ya gönderiyorlardı. Neden? Çünkü onlar aynı yapının içindeler.

Bir an düşünüyor insan... "Devlet" HDP''lileri tuzağa düşürmek için mi, PKK başlarının ayaklarına gönderiyor? Onlar orada bir müzakerede bulunmuyorlar, yarenlik ediyorlar, emir alıyorlar, ilerisi için daha ne gibi adımlar atarız, hesabı içine giriyorlar. Kendileri görüşmeleri yayınladılar. Göz attığınızda, hiç farklarının olmadığını anlarsınız.

Ne istediler? "Kendi devletimizi kuracağız." dediler. Hendekler kazdılar. Barikatlar ördüler. Yol kestiler, kimlik sordular. Neredeyse "Pasaportla girilir." diyeceklerdi. Valileri, kaymakamları ellerinde oyuncak ettiler.

HDP''ye gösterilen itibar PKK''ya gösterilmiştir, demektir. Sanıyorlar ki, HDP''ye itibar edersek, bu partiye oy verenleri kendimize yakınlaştırırız. Nasıl yakınlaştıracaksınız? İtibar ediyorsunuz, ona daha fazla oy gitmesini sağlıyorsunuz.

Esas olan, HDP''ye giden oyları kendine çekebilmektir. İnsanlarımıza gerçekleri anlatmalıyız, "Türkiye" çizgisine getirebilmeliyiz.

Bir de sanılıyor ki, HDP''den daha "ileri" laf edersek, onlara giden oylar bize gelir. Ak Parti''den kopan biri başbakan, diğeri başbakan yardımcısı, şimdi iki ayrı partinin başkanı bu zatlar, ne zaman Güneydoğu''ya gitseler, PKK''nın dilinden konuşuyorlar. İktidar partisinin başındaki de öyle...

Hem "Türk" deyince Müslüman anlaşılır de, sonra İslâmda kavmiyetçilik yok, diye kestirip at; "Türk"ü sil! Etnisiteye gelince PKK/HDP çizgisine geç! Ama diğer tarafta Marxist artıklarının... Neo-liberallerin tuzağına düş, etnikçiliği baş tacı et! ("Marxist artıkları" derken, şimdi göğüslerini gere gere "Komünistim." diyenler sakın alınmasınlar. Onlara sözüm yoktur. Dönek değiller. İsterlerse gelirler, çayımı içerler, ben de gerekirse gider çaylarını içerim.)

Kemal Kılıçdaroğlu''a, bir toplantıda, "Kimileri ''Kürdistan'' diyor rahatsız oluyor musunuz?" sorusu yöneltiliyor. Kılıçdaroğlu, "Kürdistan lafından ben de rahatsız oluyorum. Benim ağzımdan hiç bugüne kadar böyle bir şey duydunuz mu?" cevabını veriyor. HDP''liler hop oturup hop kalkıyorlar.

Kılıçdaroğlu, iktidar kanadının, HDP ile ittifak içindeler, sözüne karşı "HDP ittifakta değil, bir iş birliği içinde de değiliz. Ama biz herkesle olduğu gibi HDP ile de görüşüyoruz. 6.5 milyon oy almış bir parti. Meclis''te başkanvekili var, milletvekilleri var, HDP''li Meclis Başkanvekili''nden söz istiyoruz, Ak Parti de istiyor. PKK ile HDP''yi ayırmak lâzım. Biz terörün karşısındayız." diyor.

Yazarın Diğer Yazıları