Kosova'da savaş çıkar mı?
Kosova ve Sırbistan yine karşı karşıya geldi. Çatışma bizi de etkiler. İnşallah o noktaya gitmez.
Daha önce savaş tam tamları çalarken hem Belgrad''a, hem Priştine''ye geçtim. İki tarafla da konuştum. Hatta sonra başbakanlık makamına oturan ve suikasta uğrayıp hayatını yitiren Zoran Cinciç''le uzun bir mülâkatım olmuş, o mülakatta bir teklif getirmiştim: "Buradan Priştine''ye geçeceğim, İbrahim Rugova''yla görüşeceğim. İstiyorum ki iki taraf bir orta bir mekânda buluşsunlar. Var mısınız?" Zoran Cinciç buluşmayı kabul etmiş, sonra Prişine''de, kendisine mekân tuttuğu yazarlar birliği binası içinde, İbrahim Rugova''ya Zoran Cinciç''le görüşmemi anlatmış, ondan da "Elbette buluşuruz." demesini beklemiştim. Ama demedi. (Benim gazeteciliğimde de Çehar Dudyev başta olmak üzerine suikasta uğrayan liderler ve kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerle konuşmak varmış. Yazıyı uzatmamak için sıralamayacağım. Başka bir zaman yazarım.)
Bir gidişimde yine Belgrad''da, şimdiki Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Cucic''le de konuştum. O zaman Radikal Parti''nin genel sekreteriydi. Çok gençti ve çok sertti. Neredeyse gazeteciliğimi bırakıp tartışmaya giriyordum.
Sonra korkunç bir savaş... Arnavutluk''tan bu savaşı takip ettim. Kosova savaştaysa dolaydan Arnavutluk da savaştadır.
Balkanlar Osmanlı bakiyesidir. Balkanlardaki kıpırdanma Türkiye''yi yakından ilgilendiriyor.
Kosova-Sırbistan birbirlerine silah çekerlerse, diğer tarafta Arnavutluk, biraz daha ötede Bosna Hersek teyakkuza geçer.
Türkiye Sırbistan tarafıyla da sıkı fıkı. Batı ne zaman devreye girse, işler o an için halledilmiş görünse de öyle olmuyor. Dayton Antlaşması bariz örnek. O antlaşma, şimdilik durun, ileride vuruşursunuz, anlaşmasıdır. Bosna Hersek''i de kaç defa gittim inceledim... Herkes birbirinden şikâyetçiydi.
Kosova''da neler olduğunun sorusunu Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Süheyl Çobanoğlu''na sordum. Okuyalım:
Kosova Meclisinin 17 Şubat 2008''de Ahtisaari Planı ve BM''nin 1244 sayılı kararı doğrultusunda tek taraflı bağımsızlık ilan etmesine rağmen Sırplar Kosova''yı kendi toprağı görmeye devam ediyor. Bu yüzden aradan yıllar geçmesine rağmen, iki ülke arasındaki sorunlar çözülememekte.
Hâlbuki AB''nin arabuluculuğunda 2011''de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci, ilişkilerin normalleşmesini ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanımasını amaçlamakta. Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, Avrupa Birliği (AB) arabuluculuğunda 2011''de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında, ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak bir yol bulmaya çalışıyor.
Kosova hükümeti, temmuz sonunda Sırbistan''a mütekabiliyet ilkesi doğrultusunda "Sırbistan kimlik kartlarıyla Kosova''ya giriş/çıkış yapanlara geçici beyan formları verilmesi" ve "Sırp makamlarınca Kosova''daki Sırplara verilen araç plakalarının ''RKS'' (Kosova Cumhuriyeti) plakalarına dönüştürülmesi" ile ilgili kararların yürürlüğe gireceğini duyurmuş ve plakaları teslim etmeyenlere 150 Euro para cezası keseceğini açıklamıştı.
Kosova''daki Sırplar, buna tepki göstererek ülkenin kuzeyindeki sınır geçişlerini kapatmış ve ülkede gerilim artmıştı. Kosova hükümeti, daha sonra Sırbistan ile sınır kapılarına giden yollara konulan tüm barikatların kaldırılması şartıyla krize sebep olan uygulamayı 1 Eylül''e erteleme kararı almıştı.
Kosova tarafı, "yasa dışı" nitelendirdikleri araç plakalarının yeniden tescil sürecinin Nisan 2023''e ertelendiğini, bu araçların sahiplerine önce uyarıda bulunulacağını, ardından ceza verileceğini ve son olarak test plakalarının yerleştirileceğini bildirdi. (Yarın devam)