Koray Aydın: 'Halkla el ele göz göze geleceğiz.'

Simdi İsmet İnönü’nün karşısında Bülent Ecevit gibi desem...
Ecevit ve çevresi “değişim” için yola çıktı. Ünlü edebiyatçı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın günlüklerinde “Bir seviyedir.” diye yazdığı İsmet İnönü karşısında kongreyi aldı ve CHP’nin genel başkanı oldu. Türkiye’nin en karmaşık döneminde, 1970’lerden bahsediyorum, giderek oyunu artırdı ve yüzde 42’ye kadar çıktı...
Yine Türkiye’nin karışık dönemindeyiz!
Koray Aydın... Başından beri MHP’li... 1977-1978’de Türkeş’in de katıldığı kongrede MHP Trabzon Gençlik Kolları Başkanı... Sonrası malûm... MHP Genel Sekreteri, milletvekili, bakan...
***
Önceki akşam tıklım tıklım dolu Nevşehir İl Başkanlığı’nda partililerle konuşurken söyledi: “Hiçbir partiye gidip gelmedim.” Ama şunu da ekledi: “Bir gün dahi MHP’de olup da başka partiye gidenlerin yeri yine MHP’dir.”
Genel başkanlığa adaylığını koyanların, sabit kadem olması, seçiciler açısından önemli... Hiç kimse, şu partide bu partide dolaşıp geldi, demeyecek. (Bana kalırsa şahsiyetini ve kök fikrini her yerde koruduktan sonra, meşru zeminde nerede politika yaparsa yapsın, makbuldür.)
Bu arada Koray Aydın’a büyük bir teveccüh olduğunu tekrar belirteyim. Dün Sungurlu’ya gidildi. Sadece ilçe başkanlığında partililerle görüşülecekti. Öyle bir kalabalık toplandı ki, mecburen meydan mitingi yapıldı. Sanki bir genel başkan karşılanıyor.
Bir şeye dikkat ettim... Koray Aydın, Sungurlu’daki kendiliğinden mitingde, hiç parti içi meselelere girmedi. Aslında sadece partililerle de konuşurken parti içi konulara girmiyor. Yapacaklarını anlatıyor.
Nevşehir’de söylediği, “Envanter çıkaracağız.” sözü enteresandı. Sonra bu sözünü açtı... “İnsan envanteri çıkaracağız... Kaliteyi esas alacağız” dedi. Bir şey daha söyledi: “Önce binanın envanterini çıkararak işe başlayacağız.”
Bina dediği MHP Genel Merkez binası. “Eksiği, fazlası nedir bilmemiz gerekir.”
Önce insanın çalışacağı alanı tanzim etmek istiyor.
Bu da not edilecek bir tasavvur.
***
Sungurlu’da mitingden sonra MHP binasına geçildi. Partililer gerçekten açık fikirliler... Düşündüklerini pat söylüyorlar. Çok ağır tenkit edebiliyorlar. Genel başkan adaylarının çok sabırlı ve çok metanetli olmaları gerektiğini bir daha anladım. Bir daha anladım derken, dün yazmıştım, yine böyle Devlet Bahçeli ile genel başkanlık yarışı sırasında, 1997’de, Anadolu’yu dolaşmıştım. Onun da sabrını görmüştüm... Genel başkan adayları, ya olmayacak sözler karşısında birden sinirlerine yenik düşseler... Olacak iş değil; o an yarışı bırakmaları lâzım.
Meselâ; kiminin genel merkezle meselesi olmuştur... Hazır gelmişken adayı çekiştiriyor ve elbette bekliyor ki, genel başkan adayı da kendisi gibi düşünsün... Düşünmediği zaman, “şikâyetçi” kişi karşısında “farklı” görüleceği belli... Ustalık göstermek gerekiyor. Koray Aydın’ın, şahit olduğum bir hâdisede ustalık gösterdiğini gördüm. Meselelerin değişik yönlere çekilmemesi için, bu hususu yazmayacağım.
Bir partili şunu dedi:
“Medenî cesaretinizi kutluyorum. Aday arkadaşlar demokratik tavır göstermelidir. Bahçeli de, siz de kazansanız MHP kazanacak. Parti içinde ötekileştirmeye izin vermeyiniz.”
Koray Aydın, partilinin bu açık sözlülüğü karşısında açık konuştu:
“Yarışta kullanılan dil güzel, niyetler güzel. Biz herkesi bir araya toplamaya talibiz. Birleştirici olmalıyız. Gönül zenginliğimiz olmalıdır. Bir kişiyi dışarıda bırakmayacağız. Siyaset toplama sanatıdır. Bizim çoğalmaya ihtiyacımız vardır. Birbirimize sarılmalıyız.”
Koray Aydın, Özellikle AKP’nin kötü gidişine dikkati çekti: “AKP çok kötü gidiyor. Her tarafından kan akıyor. Silkelememiz lâzım. Meydanlara ineceğiz. Ben öyle yapacağım.”
Aydın, meydanlara inmeyi, “Halkla el ele göz göze geleceğiz” sözleriyle formülleştirdi. Her gittiği yerde halk içinde olacağını özellikle vurguluyor.

Yazarın Diğer Yazıları