Köpeklerle imtihan!...
Köpek saldırıları peş peşe geliyor. Köpekler çoklukla çocukları hedef alıyor. Büyüklerin de saldırıya uğradığı oluyor.
Köpekler sadıktır, sevimlidir, can yoldaşıdır ve koruyucudur. Sahibinin mezarı başından ayrılmayan köpeklerin haberini de, bir kadını parçaladığı haberini de okuduk.
Nasıl ki, insanlar kontrollü olmaları gerekiyor, hayvanlar da kontrollü olmalıdır. Ancak hayvanların kontrolü insanlara bağlıdır. Başıboş köpekler her zaman potansiyel tehlikedir.
R.T. Erdoğan partisinin belediye başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, sokak köpeklerinin toplanmasını, barınaklarda beslenmesini istedi. Bir de tivit attı:
"Sahipsiz hayvanların sokaklardan alınarak temiz ve güvenli ortamlara taşınmasını önemli bir hizmet olarak görüyorum. Tüm belediyelerimize hem vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak hem bu canları koruyacak adımları süratle atmaları çağrısında bulunuyorum."
Gaziantep''te, hepimizin yüreğini parçalayan, dört yaşındaki minik Asiye''nin pitbull cinsi iki köpeğin saldırısına uğraması, sokak köpekleri ne olacak, tartışmasını alevlendirdi.
"Hayvanseverlerimiz", hemen itiraz ettiler. Barınaklarda köpekler hareketsiz kalıyor, iyi beslenemiyor, diyorlar. Gerçi, sokak köpeklerini nasıl besliyorlarsa, giderler, barınaklarda köpekleri yine öyle beslerler ve hatta barınak alanında hayvanlarla oyunlar da kurarlar.
Sokak köpekleri her ne kadar kulaklarına cip takılı dolaşsa da insanlar beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalabiliyor. Başka tehlike de hayvanlara yönelik... Arabaların arkasından havlayarak koşuyor. Kim bilir kaç köpek böyle telef oldu.
Tasma köpeğe takılır. Sahibi nereye çekerse oraya gider. R. T. Erdoğan''ın bir de tasmalı konuşması vardır. Gazetecilere çok kızmış, şöyle demişti:
"Daha düne kadar üniformalılar sizi arayıp yazdıklarınızdan dolayı azarlıyordu. Karşılarında hazır ola geçip aldığınız emir doğrultusunda yazı yazıyordunuz. Sizi tasmalarınızdan biz kurtardık." (Gazeteler, 27 Mayıs 2012)
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu''nun gazetemizi ziyaretinin ardından 25 Ekim 2019 günkü yazımda Cemil Topuzlu''yu hatırlatmıştım:
İstanbul''da ilk şehreminilik (belediye başkanlığı) görevine 1912''de başlayan Dr. Cemil Topuzlu, "80 Yıllık Hatıralarım"da, "İlanı meşrutiyetten sonra İstanbul''daki köpeklerin büyük bir kısmı toplatılarak Marmara''daki Hayırsız Ada''ya gönderilmişti. Bununla beraber Şehreminliğe tayinim sıralarında otuz bine yakın köpek buldum. Bunları yavaş yavaş imha ettirdim. Dilencileri de her nerede yakalatırsam kamyonlara doldurarak Darülacezeye yolladım." diye yazar.
Topuzlu köpekleri imha ettirdiğinden bahsediyor!
II. Abdülhamit''e Düyûn-i Umumiye aklını veren Yorgo Zarifi''nin torunu, aynı adı taşıyan Yorgo L. Zarifi''nin hatıralarından arada bahsederim. O hatıralardan öğreneceğimiz çok şey var. Yargo L. Zarifi, "Hatıralarım-Kaybolan Bir Dünya-İstanbul 1800-1920" kitabında anlatır. İstanbul Şehremaneti, sokak köpeklerini toplayıp Yassıada''nın yakınındaki Sivriada''ya atmıştır. Zarifi, 1910''da, yabancı misafirleriyle bir tekne gezisi sırasında adaya yaklaştıklarında gördüğü manzara karşısında irkilir: Aç, susuz, bir deri bir kemik kalmış, çıldırma noktasına gelmiş köpekler, tekneyi görür görmez yiyecek bulma umuduyla kendilerini denize atmıştır.
İnsanları köpeklerden koruyacağız derken, köpeklere de eziyet etmeyelim.
---------------------
12 Eylül öncesi Ülkü Ocakları Başkanlarından Mustafa Verkaya''nın ağabeyi makine mühendisi, İller Bankası eski İstanbul Bölge Müdürü Mehmet Verkaya dar-ı bekaya irtihal etti. 12 Eylül öncesinde Mustafa Verkaya görünürdeydi. Onunla beraber ağabeyinin de ayrı bir yeri vardı. O dönemde tanımıştım. Allah rahmet eylesin.