Kızılelma düşmanlığı
"Kızılelma" deyince afakanlar basanların, bilin ki, "Türk"le problemi vardır.
Afrin'de çapulcu, soyguncu PKK'lıları temizlemek için bir harekât başladı... Sınırda, tankında hazırlık yapan askerimize muhabir soruyor: "İstikamet neresi?"
Askerin cevabı çok yalın, çok tabiî: "Kızılelma'ya"
Arkasından gelen soru:
"Ailenize söyleyeceğiniz var mı?"
Bu sorunun cevabı da çok yalın, çok tabiî: "Beni beklemesinler"
Ziya Gökalp, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yılında kaleme aldığı "Türkçülüğün Esasları"nda, "Türkçülük ve Turancılık" başlığı altında "Kızılelma" için şunları yazar:
"Türkçülüğü, mefkûresinin büyüklüğü noktasından üç dereceye ayırabiliriz: 1.Türkiyecilik, 2.Oğuzculuk yahut Türkmencilik, 3.Turancılık.
Bugün şe'niyet [realite, gerçeklik] sahasında yalnız Türkiyecilik vardır. Fakat ruhların büyük bir iştiyakla aradığı 'Kızıl Elma', şe'niyet sahasında değil, hayal sahasındadır. Türk köylüsü Kızıl Elma'yı tahayyül ederken gözünün önüne eski Türk ilhanlıkları gelir. Filhakika, Turan mefkûresi mazide bir hayal değil, bir şe'niyetti. Milattan 210 sene evvel Kun hükümdarı Mete, Kunlar (Hunlar) nâmı altında bütün Türkleri birleştirdiği zaman Turan mefkûresi bir şe'niyet hâline girmişti. Hunlardan sonra Avarlar, Avarlardan sonra Göktürkler, Göktürklerden sonra Oğuzlar, bunlardan sonra Kırgız, Kazaklar, daha sonra Kür Han, Cengiz Han ve sonuncu olmak üzere Timurlenk, Turan mefkûresini şe'niyet hâline getirmediler mi?"
Ziya Gökalp'in tasnifi İbn Haldun'un tahlillerine uygundur.
"Kızılelma" hayal, "Turan" hakikat... Hayalinle Turan'a ulaşıyorsun.
Afrin şehidimiz, adının Telafer'de bir okula verilmesini istemişti. Neden Telafer? Telafer Irak'ta Türklerin yaşadığı şehir.
Afrin haberlerini takip edenler, askerlerimizin heyecanının "Kızılelma-Turan" idealinden geldiğini fark etmişlerdir. Güneydoğu'muzda mücadelenin temelinde de bu idealin olmadığını kimse söyleyemez. Daha yakın zamanda Göktürk harfleriyle "Türk" yazılı bantların taşınması askerlerimiz arasında çok yaygındı. Maalesef yasakladılar. İsterseniz siz Kızılelma'ya "i'lâ-i kelimetullah" deyin. Fark etmez. Esas olan önce Türklerin birliği, dirliği... Biz "İslâm" diye diye, İslâmî çizgiden de çıktık... Tartışmayalım şimdi!
Ziya Gökalp, "Türk köylüsü Kızıl Elma'yı tahayyül ederken gözünün önüne eski Türk ilhanlıkları gelir." derken halkın irfanını kastettiğini de düşünebiliriz.
"Kızılelma"yı idrak bir içgüdüdür. Askerlerimiz neyi tahayyül ettiklerinin, nereye ulaşırlarsa "güçlü" olacaklarının farkındalar. Ölümüne o hedefe koşuyorlar.
Bir başka Afrin şehidimizin "Bozkurt" işaretli fotoğrafını yayınladılar. İdealizse edemezseniz savaştıramazsınız da...
Türk Turansız olmaz; olmamalı.
Eğer "Kızılelma", eğer "Turan" deyince, içlerinde bir düşmanlık hissi kabaran varsa kesinlikle niyeti kötüdür.
Her milletin ideali vardır; başka milletlerin ideallerine söz etmezler ama Türk'e gelince peşin tavır alırlar. Bu tartışmaların iptidası, 1900'lü yılların başı... "İslâmcı" kesim, Türk"ü yok saymak isteyince, hedefleri de körelttiler. Sonra Komünizm yaygınlaştı, Türkiye'deki "maşalar" Ruslar ve Çinliler zarar görür endişesiyle "Kızılelma", "Turan" kavramlarını silmek istediler.
Hâlâ bu düşmanlık kırılamadı. Ama kırılacak!