Kızılay artık iflah olmaz
Kızılay mercek altında... Oku oku bitmiyor.
Yardım kuruluşlarında en ufak şaibe, çok şeyi alır götürür, hatta varlığını yok eder.
Başımıza büyük felâket geldi. Yer yarıldı, gök çöktü... On binlerce insanımızı yitirdik. Kızılay''ın birinci derecede rol oynaması lâzım, gelin görün ki, Kızılay çıkar derdinde.
Tartışmalar yüzünden çok insan Kızılay''a destekten, Kızılay vasıtasıyla yardıma muhtaç insanlara ulaşmaktan vazgeçmiştir.
Saray''ın, şaibe altındaki yardım kuruluşuna hemen müdahale etmemesi de şaşırtıyor insanı, diyeceğim ama bizde siyaset böyle. Muhalefet bütün pislikleri, menfîlikleri ortaya döksün, sırf kendilerine muhalif oldukları için, hiç umursamıyorlar, bildikleri yolda yürüyorlar.
İktidar ebedî değil. Sandıklar kuruluyor. Üç ay kaldı. Sandıklar kontrolümüzde; oyları lehimize döndürmek kolay derlerse, halk mutlaka iktidarı indirmek için bir yol bulur. Dünyada örnekleri çok!
Particilik bu kadar mı gözünüzü kapattı! Her şeyde muhalefete yüklenin, sizden olmayanları kaale almayın ama en azından kendi çıkarınız için halkı düşünmek mecburiyetindesiniz.
Kızılay''a karşı Ocak 2014''ten beri tavırlıyım. Kızılay, "Türk"ü sildi. Kaç defa üzerlerine gittim, cevap da verdiler, bin dereden su getirdiler. Niye Kızılay''daki Türk''ü kaldırmak istemişlerdi biliyor musunuz? "Türk" adını kaldırırlarsa daha çok maden suyu satarlarmış!
"Türk"ü silen iflâh olmuyor. O dönem "Türk"ü silme furyası vardı. Biz de kalemimizin bütün kuvvetiyle savaşıyorduk.
"Türk" hâlâ iktidarın ağzında iğreti duruyor. Hele şimdi Hizbullahçı HÜDA PAR''la oy pazarlığına oturuyorlar ki, "Türk" üzerinde yeniden düşünmeye başlayacaklar, ne etsek de "Türk"ü silme ameliyesine yine başlasak diyeceklerdir.
Kızılay, "Türk Kızılayı Doğal Mineralli Su"nda "Türk"ü kaldırmıştı. Tartışma bu yüzden... 7 Ocak 1914 tarihli "''Türk'' size neyledi?" ve 10 Ocak 2014 tarihli "''Türk''le uğraşmayın Allah çarpar" yazılarıma girebilirsiniz.
"''Türk''le uğraşmayın Allah çarpar" yazımdan:
"Kızılay Genel Başkanı, önceki gün basın toplantısı düzenledi ve Kızılay Maden Suyu markasından neden ''Türk''ü kaldırdıklarını kendisince anlatmaya çalıştı... Türk''ü silmeniz hiçbir surette mazeret olamaz. Eğer Başkan, AKP yönetiminden ''aferin'' almayı umuyorsa, AKP yönetimi kendi derdine düşmüş; ''çeteler''i, adaletin pençesinden nasıl alırım hesabı içinde... Eğer ''çeteler''i adaletin pençesinden kurtaramazsa, Başbakan ve çevresi okkanın altına gidecek... Bugün kurtarsa dahi, yarın gidecek! ''Yarın'', uzakta değil; çok çok yakında...
Başkan''ın basın toplantısı düzenlemesi, halkımızın hassasiyetinin neticesidir. İnsanlarımız öyle bir tenkit bombardımanına tuttular ki, Başkan vurgun yemişe döndü. Mazeret üretmek için bin dereden su getirdi ama kırba boş.
Ne zaman ki, ''Hata ettik.'' derler o zaman, Kızılay göz bebeğimiz olur.
Pazar araştırması yapmışlarmış mış! ''Türk''ü silerlerse daha çok maden suyu satacaklarmış mış!
Türklerin vatan edindiği bir ülkede, ''Türk''üm'' diyenlerin yüzde 90''ı geçtiği bir ülkede insanlar: ''Ey Kızılay yetkilileri! Kaldırın şu iğrenç ''Türk''ü; sizin maden suyunuzdan/sodanızdan içeceğiz... Yoksa öyle bir boykota gideriz ki, bütün şişeler elinizde kalır!'' mı dediler!
Nasıl bir araştırmaymış bu Allah aşkına! Halkımızı da töhmet altında bırakıyorlar.
Kim yaptı? Kime sordu? Oran nedir?
Herkesin ''Türk''e hassas olduğu bir zamanda, ''Türk''ü silmenin tek bir manası vardır: AKP/PKK antlaşmasına destek vermek! Şuuraltında yatan budur."
"AKP/PKK antlaşmasına destek vermek" sözü, o dönemde PKK ile pazarlığa oturmayı kastediyorum. "Çözüm=Çözülme" dönemini biliyorsunuz.
"Türk''le uğraşmayın Allah çarpar" başlığı koymuştum. Şimdi Kızılay''ın hâli ortada... Başka söze gerek var mı?!