'Kız' mı 'kadın' mı?
R.T. Erdoğan, Hacı Bektaş-ı Velî''yi anma toplantısına ilk defa katıldı. Bu meseleye gireceğim. Birkaç gün devam edecek. Ara açılmasın diye başka acil konudan bahsedeceğim.
Türkçe hassasiyetini bildiğim edebiyatçı mekteptaşım Ali Bayrak''ın, "kız"ın "kadınlaştırma"sına dair yazısı üzerinde duracağım.
"Kadın"ı "adam"ın içinden söküp aldılar. Şimdi "kız"ı "kadın" yapmak için büyük çaba harcıyorlar! Biri bir kelime çıkartıyor, birileri efsunlanmış gibi, o kelimeyi kullanıyor.
Bildiğiniz gibi "müttefik"in üstünü "bileşen"le örttüler. Hususiyetle siyasîler yerinde mi, değil mi, hiç düşünmeden "bileşen"i dillerine doladılar. "İttifak" kuranlar, "müttefik"tir. Buna "bileşen" dersen, "ittifak"a ne diyeceksin? (Mutlaka bir kelime uydurmuşlardır ama tutturamamışlardır, diye baktım. Hakikaten öyle... "Bağlaşım", "bağlaşma" kelimelerini teklif etmişler.
"Uzlaşma" deyince... "Uzlaşma" dururken, "uzlaşı" derler. Neyin nesidir, bilmediğimiz bir şey mi, diye baktım. "Uzlaşma"nın karşılığı", "Uzlaşı", "uzlaşı"nın karşılığı "uzlaşma"! Ne desem şimdi!
Bahsetmiştim... Emin Özdemir, Arapçadan, Farsçadan gelip yerleşmiş, kullanıla kullanıla hayatın manasını yüklenmiş kelime de olsa mutlaka Türkçeleştirmek isterdi ve kendisi de uydururdu. Bizzat dinlemiştim: "''Görsel''i, ''seçenek''i ben buldum." demişti.
Talebeliğimde "uydurma"nın babası diyeceğim Ömer Asım Aksoy''dan da TDK''da nasıl kelime uydurduklarını dinlediğimi yazmıştım. Öyle örnekler vermişti ki, aklım almamıştı. Böyle kelime uydurulur mu, demiştim. (Yine Ömer Asım Aksoy''u ayrı bir yere oturtacağım. Durduk yerde kelime uydurup halkın dilini ifsat edenlerin yanında apaktır. "Dil Yanlışları" kitabı -uydurmalarını bir tarafa bırakalım- Türkçeyi doğru kullanmak için el altında tutulacak bir kitaptır.
Ali Bayrak''ın "Kız mı Kadın mı?" başlıklı değerlendirmesi:
Dilimizde kız kelimesi hem cinsiyet ve hem de evlenmemiş kızlar anlamında kullanılır.
Son yıllarda bir siyasi partinin, milletvekili aday listelerini belirlerken bayan yerine ''kadın adaylar'' tamlamasını kullanmasıyla, bir kadın unvanı olan bayan ve buna bağlı olarak kız kelimelerinin kullanımı yazılı basından giderek düşmeye başladı. Bugün bir haberde ''kadın öğrenciler'' ifadesine rastladım. Daha önceleri de hem görüntülü ve hem de yazılı basında birkaç kez rastlamıştım. Burada doğru anlatım, ''kız öğrenciler'' olmalıydı ama ne yazık ki görünmez bir el, ''kız'' kelimesini kullanımdan düşürüp evli bayanlar için kullanılan ''kadın'' kelimesini kullanarak kızlarımızın masumiyetini ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Doksanlı yılların sonuyla iki binli yılların başlarında buna benzer bir durum ''karı'' kelimesi üzerinde yaşanmış, TBMM''de ve TV kanallarında ''karı'' kelimesi çokça tartışılmıştı. Tek başına karı kelimesi anlam kayması nedeniyle argoya kaçıyordu ama karı-koca ifadesinde herhangi bir sorun olmamasına rağmen uzun tartışmalar sonucu çiftlerden her biri için ''eş'' kelimesinin kullanılması uygun bulunmuştu. Şimdilerde bir biçimde karınızdan veya kocanızdan söz ederken ''eş'' kelimesini kullanmak durumunda kalıyorsunuz.
''Karı'' kelimesinin başına gelen ''kız'' kelimesinin de başına gelecek gibi.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Bir dilde yüzyıllar içinde bazı kelimeler anlam değişikliklerine uğrayabilir ama bu bilinçli bir biçimde yapılıyorsa dilimize zarar verir düşüncesindeyim."
Ben uydurdum oldu, diyemeyiz. "Bay", "Bay Ecevit"te (Türkeş''in sözüydü), "Bay Kemal"de kaldı. Ama "bayan" sık kullanılıyor(du). Bu sıra "bayan"ın da "kadınlaştırılması" için üstün gayret gösteriliyor!