Kitaplar... Kitaplar...
Cumartesi bu köşe boş kalıyordu. Gönlüm razı olmadı. Kitaplar var, dergiler var, yeni araştırmalar, makaleler var... Vesile olmayınca temas edemiyoruz. Cumartesi günleri köşeyi, devam eden bir yazı olmazsa, kitaplara, dergilere makalelere ayıracağım.
Sabahattin Ali'nin kitapları furyası aldı başını gidiyor. Ölümünden 70 yıl sonra yayın hakkı serbest kalınca, birçok yayınevi alelacele kitapları yayınladı.
Sabahattin Ali Alı (Soyadı "Alı"dır. 1907 doğumlu. 1948'de Bulgaristan'a kaçarken yol arkadaşı tarafından öldürüldü.) Hüseyin Nihal Atsız'la amansız bir savaşa girmiş, mahkemelik olmuş, hatta bu hâdise "1944 Irkçılık Turancılık" davasına zemin hazırlamıştır.
Şu veya bu... Komünist veya değil... Sadece şunu söyleyeceğim: Sabahattin Ali, yazarımız. Türkçesi tartışılmaz. Eğer kitapları okunacaksa, kelimeleri üzerinde oynanmamış kitapları okunmalıdır. 1930'larda, 40'larda çıkan baskıları bulunamaz. Eğer bu baskılar esas alınarak yayınlanan kitapları varsa, kelimeleri, anlaşılmaz diye dili değiştirilmemişse, o kitaplar okunmalıdır. Bildiğim kadarıyla, 1960'larda Varlık Yayınları, 1980'lerde Cem Yayınları, kitaplarını değiştirmeden yayınladılar. Sonrakileri incelemedim, bilmiyorum. Kitapların başında "İlk baskıları esas alınmıştır." diye yazıyorsa, o kitaplara itibar edilmelidir. Elbette bilmediğiniz kelimeler olacaktır. Sözlük bir tık ötenizde... Kolay karşılığını bulursunuz. Biz Türkçemizi yerli yerince kullanabilmeliyiz.
Kimse hakkında peşin hükümlü olmayalım. Okuyalım, anlayalım, kıyas edelim.
Varidat, Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Mahmud Bedreddin'e izafe edilen kitap. Onun diyeceğiz. Kimi karşı çıkar, kimi savunur. Şaşırtıcı olan, Varidat üzerine ilk başta çalışanlar, Şeyhülislam Musa Kâzım Efendi, Diyanet İşleri Başkanlarından Şerafeddin Yaltkaya gibi mutemet isimler.
Daha önce temas ettiğim yayın Prof. Dr. Mehmet Kanar'ın sadeleştirdiği yayın. Yayında açıklayıcı notlar da yer alıyor. Mehmet Kanar ön sözde yayına hazırladığı kitabı şöyle tanıtıyor:
"14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyılın ilk yarısında yaşayan, 1420 yılında Serez'de idam edilen Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin, Varidat adlı eserini devrin modasına uyarak Arapça kaleme almıştır. Şimdiye kadar eser üzerinde birçok çeviri ve inceleme çalışması gerçekleştirilmiştir.
Dârülfünûn-i Şahane muallimi ve sabık Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi tarafından yapılan çeviri, sunulan sadeleştirme çalışmasına esas alınmıştır. Arap harfli, rik'a yazılı metinde tek tük yazım hatası vardır.
Varidat'ın bir özelliği de tasavvuf, kelam, vahdet-i vücud (varlık birliği), fıkıh, varoluş gibi alanlarda verilmiş ders notlarından, vaazlardan derlenmiş yazılar topluluğu olması, henüz tam bir metnin elde bulunmamasıdır. Ancak Musa Kâzım Efendi tarafından yapılan çeviri -eksik bile olsa- Bedreddin Simavî'nin görüşlerini derli toplu olarak yansıtmaktadır."
Ara başlıklar da size Varidat hakkında bir fikir verecektir:
"İbadetlerin Hikmeti, Cismen Geri Dönüş, Hadis-i Şerifin Sırrı Böyle Açıklanır, İnsanların İbadetteki Hataları, Melekler, İsa Aleyhisselam, İnsan Her Şeyden Kâmildir, Her Şeyin Mutlak Varlık Olduğu, Allah'ı Görme, Allah Velîlerinin Bazı Olağanüstü Şeyler Göstermesi, Peygamberlerin Halleri, İlahî Sıfatlar..." (Tekin Yayınevi, 2. bs., 0212 527 69 69)