Kış kapıda vatandaş kuyrukta, aşı karaborsada!
Türkiye'de ilk Covid-19 vakası görülmesinin üzerinden altı buçuk ay geçti ve önceki gün itibariyle toplam 7 bin 506 insanımızı kaybettik. Her ne kadar yaz mevsiminin etkisi ve avantajıyla pandeminin kış boyu yarattığı buhran azalmış olsa da açıklanan son verilere göre vaka sayıları tekrardan yükselişte. Üstelik, kış da kapıda.
Dolayısıyla yalnız vaka sayıları değil, edişe ve telaş hali de yükselişte.
Pandemi gölgesinde kış
Tüm dünyada vaka sayılarındaki artış iki ay öncesinin rakamlarına doğru ilerliyor. Biraz devletlerin turizmle ekonomiyi canlandırma gayretleri sebebiyle rakamları düşük göstermeleri, biraz da sıcaklar sebebiyle haziran, temmuz, ağustos aylarında virüsün etkisi azalmış görünse de özellikle son 15 gündür Covid-19 vakalarında artış oldukça ciddi boyutlarda.
Türkiye'de de her ne kadar entübe hasta bilgisinin artık paylaşılmıyor oluşu, sürecin amamı üzerinden değerlendirme yapmayı zorlaştırsa da yaklaşık iki aylık sürede "ağır hasta" sayısının 2.5 kat arttığını gözlemleyebiliyoruz.
Serin ve nemli koşulların virüsün yayılması için uygun ortam hazırladığı da bilindiğinden vakaların önümüzdeki günlerde hızla artması olası.
Zatürre ve grip aşıları
Hal böyle olunca, uzmanlar, özellikle risk grubunda bulunan kişilerin grip ve zatürre aşısını mutlaka olmaları yönünde uyarıyor. Sağlık ocakları ve buralarda aşı olamayınca parasıyla yaptırmak isteyenler için eczanelerde aşı sırası için listeler oluşuyor.
Öncelikle belirtelim, zatürre aşısının da grip aşısının da koronavirüsünden korumadığı hususunda uzmanlar hemfikir. Üçünün de mikrobik etkenleri birbirinden farklı.
Ancak mesele şu: Bir kişi, aynı anda hem Covid-19 hem de uzmanların pnömokok dediği zatürreye yakalanırsa hastalığı daha da ağır geçirir ve hastalığı selametle atlatma ihtimali güçleşir.
İşte bu ihtimali defetmek için yüksek risk gruplarının (65 yaş ve üzeri kimseler, gebeler ve astım, kronik böbrek, karaciğer, kalp gibi hastalıkları bulunanlar) zatürre ve grip aşılarını bu yıl mutlaka yaptırmaları öneriliyor.
Aslında bu öneri yeni değil. Senelerdir uzmanlarca bu riskli grubun aşı yaptırması tavsiye ediliyor. Yeni olan sağlıkçıların uyarılarının Covid-19 sonrası daha ciddiye alınır olması.
Kimileri bu durumu gereksiz bir panik gibi yorumlasa da dünyanın her yerinde devlet yetkililerinin her gün televizyona çıkıp virüs kaynaklı ölüm oranlarını açıkladığı bir dönemde sağlık hususunda hassasiyetin artması ve zatürre aşısına talebin fazla olması gayet normal.
Üstelik, 6 aydan fazla süredir devam eden ve daha da uzun süreceği söylenen bir pandemi sürecinde böyle bir talebin yaşanacağının öngörülmesi ve gerekli hazırlıkların yapılarak aşıların tedarikinin şimdiye kadar sağlanmış olmasını beklemek de oldukça makul bir beklenti.
Bununla birlikte, şu dönemde en olağan çekincelerden biri de Covid-19 dışındaki bir sebepten doktora/hastaneye gitmek ve burada virüse yakalanmak korkusu. Dolayısıyla sıradan bir grip dahi, şu dönemde büyük bir endişe sebebi. Dahası, bu sebeple ertelenen kontroller ve muayeneler nedeniyle "teşhissiz" bir risk grubu daha doğuyor.
Dahası, baş ağrısından boğaz ağrısına, bel ağrısından tat almada güçlüğe ve hatta saç dökülmesine kadar her gün semptomlarına bir yenisi eklenen Covid-19'a yakalandığını, kişinin erken fark edebilmesi için de diğer hastalıklardan mümkün olduğunca korunması oldukça önemli.
Ancak vaziyet buyken ve önümüzdeki günlerde daha kötüye gitmesi beklenirken, aşı yaptırmak isteyenler özellikle de nüfusun kalabalık olduğu yerlerde aşının bulunamaması gibi bir problemle karşılaşıyor.
Üstelik, sağlıkçılar, riskli grubundaki kimselerle aynı evde yaşayan kişilerin de zatürre aşısı olması gerektiğini söylerken, sağlık ocakları bu kişilere aşı yapmıyor. Parayla yaptırmak istediklerinde de eczanelerde aşı bulunmuyor.
Ekim ayında yapılmaya başlanması beklenen grip aşısı için eczanelerde çoktan listeler oluşturuldu, sıraya girilmeye başlandı. Ancak zatürre aşısında yaşanan sıkıntının grip aşısında da yaşanması, oldukça muhtemel.