‘Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi’
Rusya, Ukrayna’nın otonom bölgesi, Türk yurdu Kırım’ı, 17 Mart 2014’te kendi topraklarına kattı. Ukrayna’dan Donetsk’i de koparmak istedi ve sonunda savaş çıktı. Savaş arada Kırım’a uğrasa da asıl Ukrayna’nın doğusunda iki yıla yakındır sürüp gidiyor.
Filistin’de Siyonist Netanyahu’nun çetelerinin Gazze’deki vahşeti öne geçince, Ukrayna-Rusya savaşında vaziyet nedir, pek haberdar değiliz. Sadece şunu biliyoruz: Kırım Türkleri hiçbir surette Kırım’ın Rusya’nın elinde kalmasına razı olmadı. Kırım Türklerinin Ukrayna’dan şikâyeti yok. Ama şimdilik.
Donetsk’e kadar gittim, buradan Kırım’a geçebilirdim. Neden geçmedim? O an sadece sürgündeki Ahıska Türklerine ve dağınık yerli Türklere odaklandım, herhâlde Kırım’ı sonraya bıraktım, ama nasip olmadı.
Bir yazımda “Kırım, Türkiye'nin uzantısı desem yeridir. Kırım'da yetişen Gaspıralı İsmail kültür Turancılığının baş ismidir. Türk birliği Kırım'da yeşeriyor ve dünya sathına yayılıyor. Öyle bir kök salıyor ki, komünizm yıkıldıktan sonra Gaspıralı'nın ektiği tohumlar, bir bir fışkırmaya başlıyor. Hangi Türk ülkesine gitseniz mutlaka Gaspıralı'nın izine rastlarsınız.” diyorum. (“Kırım bizim uzantımızdır”, Yeniçağ, 20 Mayıs 2020)
Eğer Ukrayna Kırım’ı geri alırsa, Kırım’la irtibatı daha sıklaştırmalıyız ve Ukrayna içinde de olsa bizim bir vilâyetimiz, görmeliyiz.
Edige Kırımal’in “Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi” yayınlandı. (Türkçesi: Erol Uğur, Ötüken Neşriyat, 342 s.)
Hepimizin okuması gereken bir kitap. Neden illa Turan, illa Türk birliği dediğimizi idrak için, Türk dünyasına dair kitaplar yanı başımızda olmalı.
Erol Uğur, “Çevirmenin Ön Sözü”nde bu eseri neden çevirdiğini anlatıyor:
“Aile kökenim Kırım ve Dobruca'ya dayandığı için, 2000 yılında emekli olduktan sonra yoğun şekilde Atalar Yurdu Tarihi ile ilgili eserleri okumaya başladım. Okuduğum eserlerin büyük kısmında M. Edige Kırımal'in 1952 yılında Almanya'da basılan Der nationale Kampf der Krimtürken adlı doktora tezinin kaynak olarak gösterildiğini gördüm. Eserin isminin Almanca olarak verilmesi dikkatimi çekti. Ülkenin önde gelen ve Kırım Tarihi konusunda uzman olan akademisyenlerine bu eserin çevirisinin yapılıp yapılmadığını sordum. Eserin tamamının çevrilip kitap hâlinde yayımlanmadığı bilgisi üzerine bu eseri çevirmeyi düşündüm. Kırım Tarihi konusunda uzman Prof. Dr. Hakan Kırımlı'nın, ‘abidevi eser’ olarak nitelediği bu eserin Türkçeye çevrilmesinin ‘büyük bir hizmet olacağını’ söylemesi üzerine çalışmalarıma hız verdim.”
Önce kitabın yazarı Mustafa Edige Kırımal’ı tanıyalım:
“Mustafa Edige Kırımal 1911’de Kırım-Bahçesaray’da doğdu. 1980’de Almanya-Münih’te hayatını yitirdi. Kırım Türklerinin diasporada yaşayan liderlerindendi.
Sovyet baskısının artması üzerine önce Azerbaycan'a kaçıyor, sonra İran'a geçiyor. 1932’de İran üzerinden İstanbul'a geliyor. Burada Cafer Seydahmet Kırımer’le buluşuyor. İki yıl sonra Vilno'da (Vilnius) yaşayan ve Polonya Müslümanlarının müftüsü olan Yakup Şinkiyeviç'in yanına gidiyor. 1939 yılında Vilnius Üniversitesi’nin Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okuyor, Polonya'ya üniversite tahsili yapmaya giden Kırımlı gençlerle millî faaliyetler yürütüyor. 1939’da Polonya doğumlu Aymelek Hanım’la evleniyor. Almanların 1939 yılında Polonya'ya saldırması üzerine Ocak 1940'ta Berlin üzerinden İstanbul'a geçiyor. 1942’de Kırım’da Müslüman Komitesi'nin üyeleriyle görüşüyor. Sonra Almanya’ya gidiyor, Kırımlı savaş esirleriyle ilgileniyor. II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Almanya'da kalıyor ve Münster Üniversitesi’nde “Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi” teziyle doktorasını tamamlıyor. 22 Nisan 1980'de Münih'te vefat ediyor. Cenazesi 2007 yılında Kırım'a naklediliyor. Bahçesaray'da bulunan İsmail Gaspıralı'nın mezarının yanında toprağa veriliyor.
“Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi”nin “İçindekiler”in ana başlıkları:
Kırım Türklerinin Millî ve Kültürel Yeniden Doğuş Dönemi ve İsmail Bey Gaspıralı’nın Faaliyetleri / 1900-1916 Yıllarında Kırım Türkleri Arasındaki Yeni Millî Cereyanlar / Devrim Döneminde (1917-1918) Kırım Türklerinin Millî Hareketi / Bolşevik Hâkimiyeti Döneminde Kırım Türklerinin Millî Direniş Hareketi (Ocak-Nisan 1918) / Kırım Türklerinin Bağımsız Devlet Kurma Mücadelesi (Nisan-Haziran 1918) / Alman İşgali Sırasında Kırım’ın Bağımsızlığı (25 Haziran-16 Kasım 1918) / “Beyaz Gönüllüler Ordusu” İşgali Sırasında Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi (16 Kasım 1918-11 Kasım 1920) / Bolşevik Hâkimiyeti Altındaki Kırım (1920-1941) ve Kırım Türklerinin İkinci Dünya Savaşı Sırasındaki Millî Mücadelesi (1941-1945) / Türk Halkının Kırım’dan Zorla Göç Ettirilmesi ve Kırım Türklerinin Çabaları...
Yazar, eserini, Kırım Türklerinin millî mücadelesinde ayrı yeri olan Cafer Seydahmet Kırımer’e ithaf ediyor.
Kitapta iki ismin takdim yazısı var: Gerhard von Mende ve Cafer Seydahmet Kırımer.
Edige Kırımal, Kasım 1951’de yazdığı kitabının “Ön Söz”ünde “Türk” mü “Tatar” mı tereddüdüne net cevap veriyor:
“Son zamanlara kadar Batı Avrupalı ve Slav yazarların birçoğu tarafından ‘Kırım Tatarları’ olarak anılan Kırım Türk halkı, bilimsel açıdan doğru tanımları olan ‘Kırım Türkleri’ olarak anılmıştır. Alıntılarda ve kaynak bilgilerinde ise ‘Tatarlar’ ifadesi muhafaza edilmiştir.”
Erol Uğur’un titiz bir çalışmayla Türkçeye kazandırdığı bu önemli eser, ufkumuzu çok yönlü açacaktır.
Okumak lâzım.