Kim olursa olsun 'adalet'!
"Adalet"e sık vurgu yapıyorum. Kim olursa olsun... Cemil Bayık'ı yakalasalar, getirseler Türkiye'ye; PKK'yla ve özellikle mekteptaşım olan Cemil'in içinde bulunduğu grupla fiilen mücadele etmiş, bir defasında Ankara'da DTCF yakınında Zafer Çarşısı'nda, kalabalık bir grup tarafından kıstırılmış -belki içlerinde Cemil de vardı, nezaretten yeni çıkmışlardı, saçları tıraşlıydı- diyebilirim ki, ölümden dönmüş biri olduğum hâlde -üstelik fakülte önünde kurşunlandık da- kanun neyse o uygulansın, kininiz cezanız olmasın, derim.
Yine hatırlatıyorum... İmralı duruşmalarını gazeteci-yazar olarak bütünüyle tek takip eden biziz. Ayrıntıları yazan da biziz."Kahrolsun Öcalan!" demedik. Neyse onu verdik. Dava nasıl görüldüyse, kulisleriyle beraber aktardım; tarihe not düştüm.
Nereye geleceğim? Hak aradığım yazılarıma notlar gönderiliyor... Kimi sitemkâr, kimi kızgın.
Anayasa Mahkemesi, PKK'lıların ve gafillerin "Barış Bildirisi" dedikleri Kandil'den havale "PKK Bildirisi" için "ifade hürriyeti" hükmünü verdi! Bu bildiriyi imzalayan birçok akademisyen fakültelerinden atıldı. AYM madem "suçsuz" buldu, üniversiteden atılanlar işlerine dönmelidir; keyfî cezalandırma olmaz, dedim.
Ardından "FETÖ'cü diye üniversiteden attılar ama, mahkemede suçsuzluğum ispat edildiği hâlde dönemiyorum." mektubu geldi. Bu mektupta, taraflı yazdığım, imzacı akademisyenleri kayırdığım iddia edildi. O notu verirken Şeyh Bedrettin'den bahsettim. Padişah, o bir âlimdir, diyerek Şeyh Bedrettin'i ulemanın muhakeme etmesini istedi. Ulema heyeti idam cezasına hükmetti. Malının ise ailesine kalması gerektiğini belirtti.
Bu yazıdan sonra bana ağır ifadeli bir not geldi. Takip edenler bilirler. En ağır notları vermişimdir. Bu notu da aynen veriyorum:
"Arslan bey, / FETÖcüler sınav sorularını çaldığı için bizim köyden subay olmak isteyip de olamayanlar oldu. Onların da hakkını savunacak mısınız? Şimdi binbaşı rütbesinde olacaklardı ama ne yazık ki aç bir çiftçi oldular. / Mülakata girip FETÖcüler tarafından elenen ve şimdi sanayide çıraklık yapmak zorunda kalan çocukların haklarını da savunacak mısınız? Bu çocuklar büyüdü şimdi usta oldular sanayide. Belki emniyet müdürü olacaklardı. / FETÖnün üniversitede araştırma görevlisi yapmadığı için bilime katkıda bulunamayan değerli öğrencilerin hakkını da savunacak mısınız? Ya da ülkemizin kaybettiği olası bilim adamlarını? / 90'lı yıllardan beri yedikleri hakları hesaplayıp hak sahiplerine verebilir misiniz? Bu konuda bir planınız var mı? Sizce adil bir çözüm üretilebilir mi bu konuda? / FETÖ hakkını yediği için iş bulamayanlara geriye dönük tazminat verilmesi sizce adil bir çözüm olabilir mi? / FETÖ nedeniyle intihar edenlerin hakkını nasıl vereceksiniz, bu konuda bir planınız var mı?"
İsminin yazılmasını istemeyen mektup sahibine harfiyen katılıyorum. Yalnız,"Neden bunları yazmıyorsunuz?" demeye getirmesi haksızlık. Cemaatçiliğin nasıl bir tehlike olduğunu, Kur'ân hükümlerini kendi sınırları için nasıl soktuklarını, dolayısıyla Müslümanlıklarının nasıl tartışıldığını hep yazageldim. Geçmişte kumpasların üzerine giden de biziz. Yalan iddianame hazırladıklarını, hiç olmayacak yerde ismimi de geçirdikleri için biliyoruz.
Biz, sadece adalet istiyoruz. Biz, sadece haksızlık varsa telafi edilsin istiyoruz.