Kılıçdaroğlu açık konuştu

Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın programına çıkmış, her soruya açık cevap vermişti. O mülakatta öyle bir söz etmişti ki, çok şaşırmıştım. Cesur bir çıkıştı. Ben de iki yazımda ele almıştım ama "yeni rejim" şartlarında ayrıntıya girememiştim. Habertürk'ün sitesinde çıkan metin çözümünde de, Kılıçdaroğlu'nun o ifadeleri çıkarılmıştı.

Sonra Kemal Kılıçdaroğlu beni aradı. Aramızda geçen diyaloğu aynen veriyorum:

Kılıçdaroğlu: Merhabalar, nasılsınız iyi misiniz?

Tekin: Çok teşekkür ederim. Sağolun.

K- Keyfiniz nasıl?

T- Evdeyiz.

K- Ben evde değilim aslında. Şu anda genel merkezdeyim. Arada bir geliyorum genel merkeze ama gidiş gelişlerde kısıtlamalar var. Bugün bizim MYK toplantımız vardı. Onun için...

A- Biliyorum...

K- İki seferdir Habertürk'teki programdan söz etmişsiniz. Oradaki isim Fettah Tamince. Ben Fettah Tamince'yi grup toplantısında defalarca dile getirdim. Fettah Tamince'nin özelliği 17/25 [Aralık]'tan sonra da o Pensilvanya'ya gitti. Antalya'da Erdoğan Ak Parti toplantısı yaptığı sırada Fettah Tamince ikinci sırada protokolde oturuyordu. Fettah Tamince'nin üniversitesine hiçbir şey yapılmadı. Fettah Tamince'nin eşi 17/25'ten sonra Bank Asya'ya para yatırdı. Fettah Tamince'ye devletin ihaleleri verildi. Şimdi kalkmışlar, FETÖ ile mücadele ediyoruz, diyorlar. Şunu da söyledim orada: Erdoğan'ın avukatları neden servetlerini açıklamıyorlar, mal varlıklarını açıklamıyorlar, banka hesaplarını açıklamıyorlar? Dünyanın parasını aldılar. Onların davalarını aldıkları büyük FETÖ'cülerin hiçbirisi içeri atılmadı. Çoğu hakkında savcılar iddianame bile hazırlamadılar. FETÖ borsasını da ilk dile getiren ben değilim. Yine dile getiren Ak Partililer. Herkesin bildiği bir gerçek bu. Onu söyledim ama o programda anladığım kadarıyla biraz da ürküldü. Acaba başımız belaya girer mi?!

A- Gece ikinci yayında [tekrarda] dinledim. Doğrusu şaşırdım kaldım. Cesurca söylediniz. Hatta Fatih Altaylı o kadar tecrübesine rağmen biraz da telaşa düştü, mahkemeye falan verirler gibi sözler etti yanlış hatırlamıyorsam...

K- Ben hatırlamıyorum tabiî... Şu anda mahkemeye elbette verebilirler. Keşke verseler.

A- Bir kanıtınız var mı? diye sordu.

K- Delil var. Delil olduğu için söyledim.

A- Ben de yazılarımda "Acaba ne olacak?" diye özellikle hatırlatıyorum. Elinizdeki delil kesin belli ki... Cesurca ortaya koydunuz. Tabiî biz gazeteciler için şu şartlarda, virüsü kastetmiyorum, yen rejimi kastediyorum, yeni rejim şartlarında, tek adam şartlarında bunu yazmak sıkıntılı.

K- Doğru... Doğru...

A- Fatih de çekindiği için...

K- Onlar da çekiniyorlar, televizyonun başına bir belâ gelir diye...Onlara da hak veriyorum. Ama biz doğruları söylemeye devam edeceğiz.

A- Gerçekten merak ediyordum. Onun için tekrar dile getirdim. Bu söylediklerinizi ister ister istemez yazacağım.

K- Artık siz Kılıçdaroğlu söyledi diye yazarsınız. (Gülüşme).

A- Bizim Murat Ağırel'in hiçbir suçu yok... Tutuklu.

K- Onun suçu yolsuzluk kitabını yazması.

A- Cemaatlerin kitabını da da yazdı...

Kemal Kılıçdaroğlu ile aramızda geçen diyalog böyle.

dfs-004-001-011-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları