Kiev'deki adam ne yapıyor (2)
Amerikalı Yahudi yazar Bernard Malamud''ın "Kiev''deki Adam" romanından bahsediyorum.
Kiev, bütün dünyanın gözünün önünde. Kiev''de başkanlık koltuğunda oturan kişi bir Yahudi. Zelenski, bütün dünyayı hayran hayran kendisine baktırıyor.
Dikkatinizi çekti mi? Yahudiler romanlarda ya "mazlum" ya "kurnaz" karakterlerdir. "Kiev''deki Adam"da baş karakter Yakov mazlum.
Zelenski de öyle; mazlum. Son Rus çarı Putin saldırıyor, o, ölümüne direniyor.
Rus çarı deyince... Bizi ilgilendiren yönünü bir daha hatırlatayım.
Putin, 17 Şubat 2021 günü, ekrandan Rus parti başkanlarıyla konuşuyor. Geçenlerde hayatını yitiren LPDR lideri Jirinovski, en katı, en ateşli Rus. Adam Türkolog. Bizans''tan giriyor, Türklerden çıkıyor: "Doğudan gelen barbarlar 1453''te Konstantinopol''u işgal ederek bizi yetim bıraktı." diyor.
Putin, Jirinovski''den farklı düşünmüyor aslında; ancak, o, önce Batı ülkelerini hedefe koyuyor:
"Türkiye de dâhil, Doğu konusunda bilgili bir uzmansınız. Dediğiniz gibi, barbarlar Doğu''dan geldi ve Hristiyan Ortodoks imparatorluğunu yıktı. Ama doğudan gelen barbarlardan önce, bildiğiniz gibi, Haçlılar Batı''dan geldiler ve Ortodoks Hristiyan imparatorluğunu zayıflattılar; ancak, bunun ardından son darbeler vuruldu ve fethedildi. Olan buydu... Bu tarihî olayları hatırlamalıyız ve asla unutmamalıyız."
Bildiğiniz gibi, Rus aşırılarının gönlünde İstanbul "Çargrad"dır. Yani "çar şehri". Allah''tan Putin Ukrayna''da dersini aldı. "Çargrad"ı hedefe koyamaz. İster istemez gözünün önünden alıp kalbinin derinliklerine gömecektir.
"Kiev''deki Adam"a döneceğim. Romanın özeti:
Çar II. Nikola''nın buralarda yaşayacaksınız, bir yere çıkmayacaksınız dediği köylerden birinde tamirci Yakov adlı Yahudi''nin karısı bir "gâvur"la kaçıyor. Yalnız kalan Yakov, okuyan da biri. Tabiî kitap bulabilirse. Kiev''e gitmek için köyünden çıkar. Yolda donmak üzere olan bir adamı kurtarır. Adamın fabrikası varmış. Onu işe alır.
Kiev''in arka mahallelerinde küçük bir çocuk öldürülür. Cenaze töreninde "Suçlu Yahudilerdir" başlıklı broşür dağıtılır.
Yakov tutuklanır ve çocuğu dinî bir ritüel için kurban etmekle (kan iftirası) suçlanır.
Bundan sonrası Yakov''un hapishanede yaşadıkları. Masumiyetini ispat etmek istedikçe daha fazla acı çeker. Adaletsizlikler zinciri bir türlü kırılamaz.
Kitabın konusu "Beilis Davası" diye bilinen bir olaydan alınma. Bu davada, 1911''de, sakatlanarak öldürülen ve cesedi Kiev caddelerinden birinde bulunan bir çocuğun, dinî bir törende, kanının Yahudiler tarafından içilmek üzere öldürüldüğü dedikodusu yayılır ve sanık olarak da Mendel Beilis isimli Yahudi bir işçi tutuklanır. İki yıl süren yargılamadan sonra işçi beraat eder. Tabiî olay halka mal olmuş, protestolara yol açmıştı.
"Kiev''deki Adam"da gözler önüne serilen adaletsizlik zincirinin baş müsebbibi üzerinde durmak gerekir. Şu andaki bizim "tek adam" yönetimimize ne kadar benziyor! Okuyun lütfen:
"Mutlakıyet taraftarları, sağcı unsurlar Çar''a tacının düşmeye yüz tuttuğunu hatırlattılar. Zaten Çar da imtiyaz meselesini çıkardığına pişman olmuştu ve hemen bunları iptal etmenin yollarını aramaya koyuldu. Daha başka bir deyimle, Çar on dakikalığına ışıkları yaktı ve ışık altında gördükleri onu o kadar çok korkuttu ki, hiç kimse bunun farkına varmasın diye o gün bugündür ışıkları birer birer söndürmektedir. Mutlakıyet yönetimine dönebilmek için elinden geldiği kadar gayret etti." (s. 385)
Ve... Hapishane müdürünün Yakov''a söyledikleri:
"Eğer birinizi mahkûm edemezsek mutlaka içinizden bir başkasını mahkûm edeceğiz. Size iyi bir ders vereceğiz." (s. 404)
Bu cümleler bize hiç yabancı değil!