Kendi 'kahramanınız'ı tanımazsanız...
Türk sosyolojisine “Boğazdaki Aşiret”i armağan eden Mahmut Çetin “Biyografi Kitabı”ıyla karşımızda... Uzun zamandır böyle bir çalışma bekliyorduk. Mahmut Çetin’in neredeyse bütün yayınları biyografi ve “insan”ın iç yüzüne dairdir. Amiyane tabirle, Mahmut Çetin büyük bir cesaret göstererek “Türk”e yabancılaşmış, satılık ruhların ipliğini pazara çıkarmıştır.
İnsanın bir görünen yüzü vardır, bir de “karine”yle bilinebilecek iç yüzü... Mahmut Çetin yıllar yılı, kıyıda köşede ne bilgi bulmuşsa dağarcığına atmış, zamanı geldikçe bu bilgileri birbirine ulamış, analitik süzgeçten geçirdikten sonra bize ulaştırmıştır. “Boğazdaki Aşiret”, klanların cemiyetimiz üzerine nasıl gölge düşürdüğünü gösterir. “X İlişkiler”, kimin eli kimin cebinde, bütün çıplaklığıyla ortaya koyar. “Aydın Yabancılaşması”, içinden çıktığı topluma sırt çevirenleri didikler.
Son eseri, büyük emek ürünü “Biyografi Kitabı” , ilmî bir çalışmadır; bize biyografinin nasıl yazılacağını anlatır.
Mahmut Çetin, kapağa bir Afrika atasözünü koymuş:
“Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir.”
Bizim eksiğimiz, çok az yazmamızdır. Kendi “kahramanlarımız”ı bilmeyince, başkalarının “kahramanları”nda kendimizi arıyoruz!
Biyografi birinci derecede önem verdiğim bir konudur. “Edebiyatımızda İsimler”i biliyorsunuz. Mahmut Çetin bu kitabımın üzerinde neden durduğumun yakın tanıdığıdır ve bana hak verir. Biz “biz”i yazmazsak, başkaları “biz”i asla yazmaz; düsturum budur! Bundan ne demek istediğimi kitabımı karıştırınca anlarsınız. Herkes, hak ettiği kadar yer kaplamalıdır!
***
Prof. Dr. Ali Birinci Üstadımız zamanımızda biyografinin pîridir. “Yakın tarihin alaca karanlığı”nda kalmış kişiler üzerine derin araştırmalar yapmış ve bunları kalın kalın ciltler hâlinde yayınlamıştır.
Ali Birinci, biyografinin önemini anlatırken, biyografinin örnek insanların hayatını ele alarak yeni nesillere yol gösterdiğini işaret eder: “İyi ve başarılı insanları tanımak, iyi nesiller yetiştirmenin de ilk ve en tesirli vasıtasıdır.” (“Biyografi kitapları ne işe yarar?, Prof. Dr. Ali Birinci ile Konuşma”, Dergâh, S. 127, Temmuz 2001)
Biyografi, bir hayatı, eğitici yönleriyle model olarak sunar. Beşir Ayvazoğlu’nun dediği gibi, biyografi, hazır hayat tecrübesidir.super
Biyografi yazarı Claire Tomalin’e göre, “Başka bir hayatla temas kurduğunuzda, sürprizler birbirini izler ve bu çok hoş bir şeydir.”
Dursun Gürlek, sohbetleri ve biyografik çalışmalarıyla tanınan kıymetli bir kültür adamımızdır. “Ayaklı Kütüphaneler”i yazmıştır. Dursun Gürlek de, “Kültür insanlarını tanımak ve anlatmak kadar güzel bir şey yoktur”der. Ona göre kültür yolculuğuna çıkmak için, kültür insanlarını, âbideleşen şahsiyetleri tanımak gerekir. Ne var ki bu insanların bir çoğu unutulmuş, tarihin derinliklerine gömülmüştür.
***
Yeni Türk edebiyatı sahasının yaşayan büyük otoritesi Prof. Dr. Orhan Okay, çok doğru söylüyor: “Biyografi tarihin üvey evlâdıdır.”
Hâlbuki tarih kişilerle vardır. Kişileri tanıdıkça tarihi doğru yorumlarız.
“Biyografi Kitabı”nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi, görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü, biyografik dokümanlar, Cv’nin hikayesi, Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ara başlıklarıyla ayrıntıları aralarsak kitabın önemini daha iyi kavrarız.
Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde, biyografiyle de ilgili dokümanter, kültür-sanat ve tartışma programları yapmıştır.
Çok önce kurduğu “www.biyografi.net” bugün Türkçenin vazgeçilmez kaynak sitelerinden biridir.
“Biyografi Kitabı” araştırıcılar ve öğrenciler yanında meraklıların da el altında bulunduracağı bir kaynak eserdir.
(Biyografi.net Yayınları,
0542 235 72 49)