Kemal Bey'in idamına kimler sevindi?
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey''in 103. Ölüm yıldönümünde anıldı. Dün bahsettim.
Ahmet Ağaoğlu''nun "Mütareke ve Sürgün Hatıraları"nda (Doğu Kitapevi) Kemal Bey''den bahseder. Mondros Mütarekesi''nden sonra Türk aydınları ve askerleri Bekirağa Bölüğü''ne hapsedilmişlerdi. Ahmet Ağaoğlu da tutuklular arasındaydı. Ağaoğlu tutukluğundan itibaren günlük tutmuştur.
Ağaoğlu hatırlarında Kemal Bey''e ayrı bir yer ayırır. Okurken insanın içi sızlıyor:
"Koğuşumuza Boğazlıyan mutasarrıfı Kemal Bey''i getirdiler. Terbiyeli, nazik ve münevver bir gençtir. Zavallı geceleri uyuyamıyor. İki hanımı, birçok çocukları vardır. Hâlbuki hapishanede bile geçinmek için vasıtası yoktur. Biçare bedbaht genç, sabahlara kadar düşünüp durmaktadır. 26 Mart 1919." (s. 57). (…)
"Kaymakam Kemal Bey hakkında müddeiumumi Haralambos Efendi idam cezasını istedi ise de heyet-i hâkime bir türlü karar veremiyormuş; efkâr-ı umumiyedeki heyecandan tevahhuş ediyormuş [ürküyormuş]; hâlbuki hükümet de Ermenilere bir ''kurban'' verilmesini iltizam ediyor. 8 Nisan 1919." (s. 59)
"Bugün saat yedi buçuğa doğru bizi derinden sarsan bir hâdise oldu; birdenbire zavallı Kemal Bey''i muhafızlığa aldılar ve orada idam hükmünün padişah tarafından tasdik olunduğunu kendisine tebliğ ettiler ve derhal müthiş ameliye icra olundu.
Ameliye Beyazıt Meydanı''nda icra edildi; hemen bizim gözümüz önünde oldu. Pencerelerden bakıyorduk, darağacının uçlarını görüyorduk. Herkes ağlıyor, hapishane memurları, zabitler ve biz ağlıyoruz. Neferler küfürler savuruyorlar; padişaha, hükümete lanet ediyorlar. Ben de derinden sarsıldım; gözümün önünde zekâsı, terbiyesi, aklı ve metaneti ile herkesin dikkat ve alâkasını celbetmiş olan bir Türk gencinin birdenbire yarım saat içinde imha edilmesi, bana idam cezasına karşı beyanı güç olan bir nefret ve haşyet hissi verdi! Birçok memleketlerden bu cezanın kalkmış olmasının sebebini bu dakikada anladım!
Müslümanlar böyle bir hükmün verileceğine intizar etmediklerinden ceza mahalline gelmemişlerdi. Ermeniler anlaşılıyor ki dünden haber almışlar ve kısas meydanına bir cemi gafir [alelade topluluk] hâlinde toplanmışlardı. Kemal Bey''i ip üzerinde müstehziyane alkışladılar. Seyrek Müslüman seyircilerden birisi ''Kemal Bey metanet!'' diye bağırdı; ve hakikaten bedbaht genç emsali ender metanet göstermiş, Müslümanlara hitaben: ''Yazıklar olsun'' diye bağırmıştır ve masum olduğunu yeminlerle teyit etmiştir.
Padişahın idam fermanında ezcümle şu fıkra vardı: / ''İseviyetin muhribi kaymakam Kemal'' [Hristiyanlığı tahripçisi Kemal Bey] / Acaba Papaz Fru''nun [Frew''nun] telkini ile mi yazılmıştı?
Kesir ailesi için hiçbir şey bırakmayan bu bedbaht gencin çocukları için mahpuslar arasında bir liste açıldı ve 1300 lira toplandı! 12 Nisan 1919." (62-63)
Ahmet Ağaoğlu, günlüklerinde Kemal Bey''in idamının yankılarında da bahsediyor.
Alemdar gazetesi Kemal Bey''in idamı haberini verirken: "İttihatçıların evlâdı yetim, kadınları dul kalmalı ve hanümanları sönmelidir." diyebiliyor.
Bu gazete Millî Mücadele''ye de şiddetle karşıydı. Aynı nüshada Ermeni patriği Zevan Efendi''nin şu sözleri yer alıyor:
"Anadolu İttihatçılar ile dolu kalırken Ermeniler müsterih olamazlar. Ermeniler Venizelos''la teşrik-i mesai etmektedirler, âtilerinden emindirler. Kafkasya Ermenilerinin 60 bin muntazam ve 20 bin milis kuvvetleri vardır ki bütün düşmanlarını kahretmek için kâfidir. Ermenistan''ın payitahtı Trabzon''dur!"
Asıl mesele dış düşman değil; iç düşman! Şimdi bile siyasîlerimiz birbirlerine saldırıda sınır tanımıyorlar.