KCK'nın destekçileri
PKK/KCK/DTK/BDP ve daha bilmem hangi örgüt varsa, Silvan saldırısının olduğu gün, 14 Temmuz 2011’de neden özerklik mözerklik okudu?
O gün, 14 Temmuz 1982’de, Diyarbakır Hapishanesinde PKK’lıların açlığa yattığı gündür.
14 Temmuz, PKK için bir dönüm noktası olduğu gibi, Devlet için de bir dönüm noktasıdır. 13 askerimiz Silvan dağlarında o gün şehit düşmüşlerdir.
Ve o gün devleti yönetenler, PKK ile pazarlığa oturulmasının “ölüm” olduğunu anlamışlardır!
“Devlet”, PKK ile mücadelede sadece dağı değil, ovayı da dikkate aldı. KCK’lıları topladı. Ancak KCK’nın basın-yayın organlarındaki destekçilerini susturmuş değillerdir.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı meselâ... Davutoğlu, 12 Eylül öncesi İstanbul Lisesi ülkücülerindendi. Meselelerin farkındadır, diye düşünmüştüm. “Saf değiştirenler”, kendilerini kabul ettirebilmek için olmadık adımlar atarlar. Geçen gün Fransa’ya giderken yanına aldığı, özellikle iki gazeteci (Ali Bayramoğlu ve Aslı Aydıntaşbaş) KCK ve Taşnakçıların sözcüsüdür. (Herkes bilir bunları.) Üstelik A. Bayramoğlu hakkında o sıra PKK’nın Batılıları tavlamak için kurdurduğu DPI’nın toplantılarına katılması ve iler geri konuşması üzerine tartışma çıkmış, AKP’yi destekleyen bir gazete üzerine gidip gerçekleri yazmıştı. Davutoğlu inadına bu tipleri uçağına aldı ve itibar etti, “özel” konuştu, bazı çevrelere, sizin adamlarınızı uçağıma aldım sinyali gönderdi.
PKK ile topyekûn mücadele veriyorsan, hükûmetin ferdi olarak her adımına dikkat edeceksin, KCK üzerinden PKK desteği sağlayanlarla içli dışlı olursan, sen onları kullanmış olmazsın, onlar seni kullanırlar.
***
Mesele şu: Bu tiplerin benzerleri İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin istifa etsin diye imza toplamışlar. “PKK yandaşlığı” olunca, toplama imzalar şablondur. Her bildiride aşağı yukarı aynı isimleri görürsünüz. Şimdi İ. N. Şahin’in istifası istendiği için, neo-İslâmcılarımız ve “İslâmcı” gazetelerde baş tacı edilen, ayda yılda bir uğradıkları gazeteye gelirlerken yollarına kırmızı halı serilen, başlarından gülsuyu serpilen sol-liberal yazarlar, ihtiyat için, bu listeye girmediler.
İ. N. Şahin ne yapmış? İçişleri Bakanı olarak polislerine 14 Temmuz’da PKK’nın “özerklik” ve “Şanlı Diyarbakır Direnişi” kutlamalarına engel olunmasını istemiş, BDP milletvekillerine “zavallı” demiş.
Davutoğlu gibi, o da bir iki KCK/PKK savunucusunu bir yere giderken uçağına alsa ve hatta “Büşra Ersanlı’nın terörist olduğuna inanmıyorum” türünden konuşsaydı, mesele olmayacaktı.
Büşra Ersanlı’nın davası sürüyor, onun için fazla laf etmeyeceğim ama kendisi zaten hapisten çıkar çıkmaz kimliğini ve tıynetini bir kere daha ortaya koydu. Hasılı, İ. N. Şahin’in istifasını isteyenler, PKK’nın “şehir yapılanması”nın bile bile taşeronluğunu yapanlardır.
Savcılar, İ. N. Şahin’in istifasını isteyenlerin bildirisini incelesinler, ne görecekler: “Kin ve düşmanlığa alenen tahrik” var mı, yok mu?
Bildiri baştan aşağı kin, baştan aşağı düşmanlık!