Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Abdullah OSKAY
Abdullah OSKAY
Ticaretin Politikası

Katar'ın devlet inşasında Dünya Kupası'nın rolü

İlber Ortaylı, "Orta Doğu''da iki güç vardır: Dili, edebiyatı ve felsefesiyle İran. Ordusu ve devlet geleneğiyle Türkiye" derken haklıdır.

Orta Doğu''nun diğer önemli bir halkı Araplar. Araplarda kavmiyetçilik tarih boyunca her zaman yaygındır. Arap dili etrafında bir bilinç oluşsa da, ortak bir devlet algısı Türkiye ve İran''ın aksine hiçbir zaman oluşamamıştır. Araplar için devletten ziyade aşiret her zaman daha önemli olmuştur. Katar''a karşı son yıllarda yapılan blokaj da aşiretler arası çatışmalarıyla bunun önemli göstergelerindendir.

İşte tam da bu noktada Katar için 220 milyar dolar harcadığı Dünya Kupası anlam ifade etmekte. 1971 yılında İngiltere''den bağımsızlığını kazanan Katar''da bugün yaklaşık 30 Arap aşireti bulunuyor. Aşiretler, Suudi Arabistan''dan, Kuveyt''ten veya Arap Yarımadasının güneyinden Katar''a gelip yerleşmiş olabilir. Aşiretler arası evlilikler hâlâ çok az. Katar''ın nüfusunun yüzde 10,5''unu oluşturan aşiretler, sık sık Katar''ın ulusal sınırlarının ötesindeki bağlarıyla Katar için sorun yaratmaktadır. 1995 yılında örneğin Katar''da Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn''in katkısıyla bir darbe düzenlendi. Dahası, Suudi Arabistan bağımsızlığından bu yana üç kez Katar''a müdahale girişiminde bulunmuştur.

Katar bu kırılganlıklarını spor aracılığıyla aşmak istedi ve oldukça maliyetli de olsa Dünya Kupası''nı düzenledi. Bu süreçte "Futbol asla yalnızca futbol değildir" sözü Katar için yol gösterici oldu. Geçmişte Nelson Mandela''nın Güney Afrika''da kriketle, Henry Kissinger''ın Çin''le yakınlaşmada masa tenisi ile yaptığını Katar futbolla yapmak istedi. Bir spor müsabakası bayraklar, marşlar ve getirdiği duygusallıkla zaten başlı başına siyasidir. Katar, sporu kullanarak ülkesindeki aşiretler üstü, ulusal sınırlara dayalı, geleceğe bakan bir yapıyı Dünya Kupası ile kurmak istedi.

Katar, Körfez''de geleceğe bakan en önemli ülkelerden birisi. Dünya Kupası sayesinde yeni bir şehir kurmuş, 180 otel yapmış, 8 stat inşa etmiş, yeni bir liman kurmuş, bilgi ve iletişim teknoloji altyapısını yenilemiş bir Katar''la karşı karşıyayız. Körfez Bölgesi dünyanın en dinamik bölgelerinden birisi. 30 yıl önce Kuveyt bölgedeki en müreffeh ülke iken, zamanla Birleşik Arap Emirlikleri Kuveyt''in çok ötesine geçip bölgeye model olmuştu. Şimdi Katar, önündeki modelden de esin alarak çok daha ötesine geçmeye çalışıyor. Tarih boyunca olduğu gibi İran istikrarsız olduğu dönemlerde karadan denize kayan ticaretten bu zamana kadar Dubai''nin yaptığı gibi en fazla şekilde yararlanmaya, kıtasal uç noktalarından biri olarak (continental hub) ekonomisini enerji çağı sonrasına hazırlamaya, bunun için dünyanın her yerinden her türlü niteliğe sahip insanı ülkesine çekmeye çalışıyor.

Kimilerine göre gelmiş geçmiş en başarılı Dünya Kupası, kimilerine göre ise en yozlaşmışı olarak belirtilse ve Katar için oldukça maliyetli de olsa düzenlediği Dünya Kupası ile Katar imajını tazelemiş, ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yatırımlarını yapmış, küçük bir yarımada olan ülkesine böyle büyük bir organizasyona ev sahipliği yapabilmesinin gururunu yaşatmış durumda. Ve tüm bunları kendisine uygulanmış bir blokajın içinde yapabilmiş durumda.

Katar artık geleceğini ülke içinde sorunlar yaratan geçmiş köklerinde değil, aynı vizyona ve geleceğe bakan kenetlenmiş bir halkta arıyor. Ödediği bedel yüksek olsa da buna değer diye düşünüyor. Katar tüm bu yaptıklarıyla Arapların genel olarak devlet inşasının dışına çıkıyor. Başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek ama şu ana bu stratejisini başarıyla yürüttüğünü söylemekte beis yok.

Yazarın Diğer Yazıları