Fener Rum Patriği Bartholomeos Anayasa’nın 66. maddesini hatırlatarak “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” diyor. “Biz de Türk’üz” demeye getiriyor.
Bartholomeos’la muhaveremiz olmuştur. Zamanında röportaj da yaptım. Tanıdığım bir şahsiyettir ve bana baştan güven telkin etmiştir.
“Lozan”, “azınlık” gibi meselelere girmeyeceğim. “Azınlık” dediğin an “ayrıcalık” akla geliyor. Bir bütün olmalıyız.
Ayrı dinden, ayrı soydan, ayrı ırktan olabilirsin ama Türkiye’de yaşıyoruz.
HEPİMİZ TÜRK’ÜZ!
Buraya Agos gazetesinin manşetinden geldim: “Kana yazamazsınız”.
Ne kana yazılır veya yazılmaz? Keşke şunları demeselerdi:
“Agos olarak en çok, nefret istikrarının gösterdiği çıkmazdan ürperdik. ’Bir gece ansızın gelebiliriz’diye inletilen caddede, hedef tahtasına oturtulmuş genel yayın yönetmenimiz Hrant Dink’in, güpegündüz arkasından vurularak öldürüldüğünü bilerek baktık meydana... Orada yaşananlar sadece siyasi erki değil, basını da sınava tabi tutuyor. Nefret söyleminin varacağı noktaların bilincinde olanlar, sorumluları göreve çağıran yayınlar yaptılar. Biz de sesimizi onlarla birleştiriyor, aleni nefret gösterisini ’protesto yürüyüşü’olarak taçlandıran basın kuruluşlarını bu yayınların vebali konusunda uyarıyoruz. Tekrarlanan hatalara kasıt denir ve o kasıt, canlara kast etmeye dek varabilir.
Pazar günü, Hrant Dink’in katillerini öven bir grubun Agos’a yürümesi son anda önlenmişse, Ermenilik piçlikle eşleşmişse, tarihi bugünden okumaktan öte yol kalmaz. Dahası, başka türlü bir gelecek yazmaya talip olanların kalemi kırılır. Çünkü kanın üstüne söz yazamazsınız.”
***
Başta “Keşke şunları yazmasaydı” demem şundan:
Geçen pazar günkü mitingde bütün görülmemiş, parça esas unsur olarak ortaya çıkarılmıştır.
Türkiye’de Taşnakçıdan daha Taşnakçı sol liberal “parazit” tipler (bazı neo-İslâmcılar da onların kuyruklarında!) yarayı kaşıdıkça kaşımışlar, Türklüğü tamamen reddetmişler, “Ermeni” logosu altında birleşmişler, kusmadıkları kin çeşidi bırakmamışlardır.
Mitingde “münferitler”in aşırı tavrının bir aksülamel olduğunu niçin aklınıza getirmiyorsunuz!
Hrant Dink’i öldüren ve kışkırtan ceza aldığında, “Hepimiz Ermeni’yiz” diyen “parazitler” ortalığı velveleye verdiler, bir de protesto yürüyüşü yaptılar. İstedikleri bütün Türklerin mahkûm olmasıydı!
Bunlar haksızlığa, “katl”e isyan ediyorlarsa Hocalı katliamına karşı da yürümeli, “Hepimiz Türk’üz!” diye haykırmalıydılar. “Türk” olmak ağır geliyorsa, “Hepimiz Azerî’yiz!” de diyebilirlerdi.
Demediler, diyemediler, demek istemediler. Mesele budur!
